◆letzte Episode 2◆

5.6K 810 1K
                                    

4 ay sonra》》

"Jeju Adası'ndaki toplu cinayetlerle ilgili yeni bir gelişme var efendim."

Başkomiser Lee Yeol, masasında birikmiş bordo renkli kalın dosyalardan kafasını kaldırdı ve beklediği haber gelmiş gibi hızlıca ayağa kalktı.

Dava bir türlü çözülmemiş ve adada neler olduğu hakkında net bir tahminde bulunulmamıştı. Mahkeme davanın kapatılmasıyla ilgili hüküm verse de bu olayın peşini bırakmak başkomiserin içine sinmemişti.

Komiser beklentiyle polis memuruna bakarken eline tutuşturulan tahta kutuyla afalladı ve gözlerini kutu üzerinde ayrıntılı bir şekilde gezindirdi.Dışı cilalanmış ve üzerine serbest motifler çizilmişti.Tahtanın ucundaki kilidi kaldırıp içine baktığında kaşlarını çattı.

Tahta kutuda,içinde beyaz ama artık sararmış kağıt bulunan bir cam şişe bulunuyordu.

"Geçimini balıkçılıkla sağlayan Choi Kang Min adında bir balıkçı, teknesiyle denize açıldığında ağına bu şişe takılmış.Mektubu okuduğu an hemen Jeju'daki Müdürlüğe götürmüş.Müdürlük davayla uğraştığınızı bildiği için size yollamak istemiş."

Başkomiser kafasını hızlıca yukarı aşağı salladı ve eliyle kapıyı gösterdi.Polis memuru aldığı komutla somurtarak odadan dışarı çıktı.

Komiser elindeki şişenin tıpasını açtıktan sonra kemik çerçeveli gözlüklerini taktı ve sararmış kağıdı açıp okumaya başladı.

"Merhaba mektubumu bulan ve kahramanlık öyküme tanık olma şansını yakalamış kişi,

Bu mektubumu bulduğunda, büyük ihtimalle teknenle buradaki ölüm çığlıklarına şahit olmuş, ama mektubumla beraber gördüklerini derine gömmüş denizin kucağında açılıyorsun.Hava sana gülümsüyor ve sen de anın tadını çıkarıyorsun.

Bulduğun mektubum,büyük yankı uyandıracak olayın bütün karanlık sırlarını, gerçeklerini döken bir mektup.Sana dönüşünün büyük bir ikramiyeyle olacağına kalıbımı basabilirim.

Bu olayların başlangıcı,yani insanları öldürmekten zevk alma hissini tattığımda yaşım henüz 9'du. Yaşıtlarım plastik topla oynarken, ben topları patlatmaktan zevk alırdım. Bir şeye zarar verme isteği benim için her zaman en üst safhadaydı.Yaşıtlarım parkta koşuştururken, yeşillikleri eşeleyip bulduğum böcekleri öldürürdüm, hayvanlara eziyet eder ve bundan dehşet haz duyardım.

Bazen kedi köpek kavgalarına şahit olduğumda, haklı olana ödülünü verir, haksız olanı cezalandırırdım.

Insanlar birbirlerine duygular beslerken ben, karşımdaki insana nasıl eziyet etsem diye düşünürdüm.

Adaya gelmeden üç ay öncesine kadar, mesleğimin de verdiği avantajla insanlara hem fiziksel, hem ruhsal olarak zarar veriyordum.

Ama bir anda kendini belli eden baş ağrılarım ve bayılmalarımla hayatımın bütün büyüsünün ellerimden kayıp gideceğini öğrendim.

İnsanlara verdiğim zararlardan, kendi vücuduma verdiğim zararı göz ardı etmiştim.

Beynimde her geçen gün bütün enerjimi emen bir tümör vardı.Sonunda baş ağrılarımın şiddetine dayanamayıp doktora gittiğimde üç ay ömrümün kaldığını öğrenmiştim.

Bu benim için gerçekten bir yıkım olmuştu çünkü birine zarar vermek benim için bir bağımlılıktı ve ben bu şevkten mahrum kalmak istemiyordum.

cesetler evi » bangtan ✅Where stories live. Discover now