1 - Ejderha Kayası Prensesi

242 27 14
                                    

Vaella kendisine gelen kılıçtan eğilerek kurtuldu. Gülerek kılıcıyla adamın arkasına geçti ve bacağına vurarak onu düşürdü. Daha sonra kılıcını onun boğazına dayadı.

"Çok yavaşsın." dedi gülerek. Torrhal'ın kızdığını görünce daha da güldü.

"Bu kadar hızlı olmandan nefret ediyorum," dedi adam ayağa kalkarken. Üstündeki tozları silkelerken söylenmeye devam etti.

"Senden iyi olmamdan nefret ediyorsun," dedi Vaella.

"Elbette," dedi Torrhal alayla. Vaella ona kaşlarını çattı. Kılıcını salladı.

"Tekrar," dedi.

"Hayır," diye karşı çıktı Torrhal. "Saatlerdir bunu yapıyoruz.

O sırada küçük bir kız koşarak Vaella'nın bacaklarına sarıldı. Vaella kılıcını arkadaki hizmetçisine vererek kızı kucağına aldı.

"Cassandra, şuan tarih dersinde olmalısın. Derslerini aksatamazsın." diye kızdı ona.

"Ama anneciğim, ben çok yoruldum." dedi Cassandra.

Vaella arkasındaki hizmetçisine seslendi.

"Leydi Cassandra'yı dersine geri götür ve orada kalmasını sağla. Yarın, kılıç derslerin olacak." dedi Vaella. "Sorumluluklarını aksatmana göz yumamam," diye uyardı Cassandra'yı. Cassandra omuzları düşmüş bir şekilde hizmetçi ile yürümeye başladı.

"Ona fazla yükleniyorsun," dedi Torrhal. "O sadece beş yaşında. Her gün kılıç kullanmayı öğretiyorsun. Şimdiden üç dil biliyor. Yedi İnancı'na dair her şeyi bir Septa'dan öğrendi. Şarkı söylemeyi ve dans etmeyi de. Ona bu yaşta bu kadar şey öğretmek doğru mu?"

"Ben Kraliçe olacağım, Torrhal. Sekiz yaşımdan beri bunun için eğitiliyorum. Ben ondan daha fazla ve daha sıkı bir eğitim aldım. Tarihi bilmeli, geçmişten ders çıkarabilmeli. Kılıç kullanabilmeli, onu korumak için daima yanında olmayacağız. Ben onun için doğru olan neyse onu yapıyorum." dedi Vaella sert bir şekilde. " Bu konuda beni uyarma."

"Pekala,"dedi Torrhal üstelemeden.

Vaella üstündeki zırha baktı. Torrhal'ın söylediklerini düşündü. Fakat yine de kendine hak verdi. Vaella, Kral Maegor'un varisiydi. Kraliçe olacaktı. Bunu istese de istemese de. Cassandra onun kızıydı, bu yüzden her konuda yetenekli olmak zorundaydı.

Cassandra'nın bu yaşa kadar en iyi eğitimi almasını sağlamıştı. Vaella şanslıydı. Çoğu insandan daha şanslı. Prensesken bir piçe sahip olmuştu ve çocuğunun babasını açıklamamıştı. Babasının onu varis yapmayı bırakacağını, üvey kardeşi Gaella'yı varis yapacağını düşünmüştü. Fakat Vaella varis kalmaya devam etti.

Vaella kızının babasını açıkladığında, babasının Torrhal'ı öldürtmesinden korkmuştu. Fakat babası kendisini yine şaşırtarak, Torrhal'a zarar vermedi. Vaella'ya göre, babası Stark'larla düşman olmak istemiyordu.

"Bütün bunlar zor olmalı," dedi Torrhal, Vaella ile yürümeye başladılar. "Ejderha Kayası Prensesi olmak. Tahtın Varisi olmak. Kraliçe olacağını bilmek." Vaella iç çekti.

"Zor," dedi Vaella. "Ne yapacağımı bilmiyorum. "

"Yıllardır bunun için eğitiliyorsun," dedi Torrhal, moral verici bir sesle. "Baban iyi bir kraliçe olacağını düşünüyor. Bu yüzden varisi olarak seni seçti. Prenses Rhaenys'i değil."

"Ben Rhaenys'ten büyüğüm. Benim hakkım ondan önce gelir." dedi Vaella.

"Biliyorum. Peki sonra ne olacak? Taht senin çocuğuna geçmeli. İkimizin çocuğuna."

"Cassandra'yı varisim yapamam," dedi Vaella. "O, evlilik dışı doğdu. Saf Targaryen değil. Kimse bunu desteklemez." Torrhal kaşlarını çattı.

"O halde ne olacak? Başkasıyla evlenip meşru çocuklar mı doğuracaksın?" diye sordu. Vaella gülmek istedi. Torrhal'ın kendisini kıskanmasını saçma buldu. İkisinin evlenme ihtimali düşüktü ve Vaella, şimdi olmasa bile bir gün evlenebilirdi.

"Kızımın benden sonraki Ejderha Kayası Prensesi olmasını istiyorum," diye itiraf etti Vaella. "Ancak o kraliçe olamaz, Torrhal. Taht sırasında önce Rhaenys geliyor. Daha sonra Aegon. Uzaktan akrabam olsa bile. Daha sonra Rhaenys'in çocukları. Cassandra sonra geliyor. Kız kardeşim Gaella ise en son."

"Rhaenys kraliçe olmaz," diye söylendi Torrhal. "O dindar Septayı Demir Taht'ta hayal edemiyorum." dedi.

"O babamın hayatta kalan ikinci çocuğu." dedi Vaella.

"İlk çocuğun çocuğu, ikinci çocuktan önce gelir," dedi Torrhal, yasaları ona hatırlatarak.

"Çocuk evlilik dışıysa tahtta hak iddia edemez." dedi Vaella. "Bu konuyu kapat artık. Cassandra bir prenses olacak. Kraliçenin gayrimeşru doğumlu kızı olacak. Büyüdüğünde benim seçtiğim biriyle evlenecek. Fazlası değil. Onu korumaya çalıştığımı göremiyor musun?" dedi sinirle. "Babam bir kral olmanın, yaşayan herkesten sorumlu olmak olduğunu, tüm krallığı sırtında taşıdığını söylerdi. Kızımızı ne kadar sevdiğini biliyorum, Torrhal. Ancak bunun bir yolu olsaydı, inan bana yapardım."

Torrhal ona cevap vermedi. Vaella bu sözlerin onun hoşuna gitmediğini biliyordu. Ancak gerçeklerde buydu.

"Bize ne olacak?" diye sordu Torrhal. "Sen taç giyip Yedi Krallığın Kraliçesi olduğunda? Bize ne olacak."

"Kızıl Kale'de yaşayacağız," dedi Vaella, ancak Torrhal ona sert bir bakış attı. Sorduğunun bu olmadığını ikisi de çok iyi biliyordu.

"Sen kraliçe eli olacaksın," dedi Vaella.

"Ve Kraliçenin metresi, değil mi?" dedi Torrhal. Sesi iğneleyiciydi.

"Kendine böyle şeyler demek zorunda değilsin."

"Gerçek bu, Vaella." dedi adam. O sırada yanlarına bir asker gelince Torrhal sustu.

"Prenses, Lord Torrhal," adam eğilip ikisine selam verdi. Elindeki mektubu Vaella'ya uzattı.

"Prenses Vaella, 

Size üzülerek yazıyorum ki, babanız Kral Maegor II Targaryen, sabah odasında ölü bulundu.

Lütfen bir an önce Kralın Şehrine gelin. Bir kaç lordun tahta Prenses Rhaenys'i oturtmaya çalıştığını öğrendim. Siz gelmeden tahtı almaya çalışabilirler.

Hükümranlığınız uzun olsun, Kraliçe Vaella."


SWORD OF QUEEN. (Kraliçe #4)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα