2 - Savaşçı Kraliçe

195 25 14
                                    

Vaella üç kez okudu, yine de aklı karışmıştı. Torrhal mektubu alıp okuduğunda kaşlarını çattı. Daha sonra ifadesi yumuşadı.

"Vaella," dedi Torrhal heyecanla. "Kraliçe olacaksın."

Bunun üzerine Vaella gerildi. Kendini çok gergin hissediyordu. Yerinde duramadığını hissetti.

"Baban için çok üzgünüm," dedi Torrhal. Vaella başının döndüğünü hissetti.

"Bir an önce Kral'ın Şehri'ne derhal dönmeliyiz. Rhaenys'i tahta çıkarmalarına izin veremeyiz."

"Kim Rhaenys'i kraliçe yapar ki?" diye ekledi Torrhal.

"Hazırlanın, herkes. Bugün gün batmadan yola çıkıyoruz. Tacım için," dedi Vaella. Torrhal askerlere emirler verirken Vaella oturdu. Ne hissetmesi gerektiğinden emin değildi. Babasının ölümü için bir parçasının üzüldüğünü fark etti. Yeni kraliçe olacaktı. Bunu ne kadar istemese de.

*

"Cassandra'nın yanından asla ayrılmayacaksınız. Taç giyme törenim olana kadar Cassandra burada olacak. Güvenli olduğuna inandığım an onu güvenli bir şekilde Kral'ın Şehri'ne getireceksiniz." dedi Vaella. Cassandra'yı koruması için elli asker bırakıyordu. Sahip olduğu askerlerin yarısını. Çünkü Kral'ın Şehri'nde başına ne geleceğini bilmiyordu.

"Emredersiniz," dedi askerler. Vaella atına binmeden önce Cassandra'ya baktı. Küçük kız bu yaşına rağmen, harika bir güzelliğe sahipti. Derin mavi gözleri ve çok güzel bir yüzü vardı.

"Anne," dedi Cassandra. Vaella eğilip kızın alnına bir öpücük kondurdu. Atına binerken, Torrhal'ın kızı kucağına alıp gıdıkladığını gördü. "Gidelim." dedi Torrhal'a.

Torrhal atına bindiğinde, Vaella arkasında ordusu ile tahtına doğru ilerlemeye başlamıştı.

"Her şey güzel olacak." dedi Torrhal.

"Senin için mi, yoksa benim için mi?" diye sordu Vaella.

"Yeni Kraliçe Eli olarak benim için," dedi Torrhal. Vaella ona kızgın bir bakış attı.

"Kraliçe olacaksın, kimse senden daha şanslı değil." dedi Torrhal. Vaella kafasını salladı.

"Sevdiğim şeyleri yapamayacağım bir hayat. Diplomasi işleri ile uğraşacak, süslü elbiseler ile tahtta oturacağım. Gereksiz konsey toplantılarında oturacak, çıkarcı lordların arkamdan kazdıkları kuyulara düşmemeye çalışacağım. Beni mutlu eden şeyleri yapamayacak, görevlerim ile ilgileneceğim. Haklısın, kimse benim kadar şanslı değil."

Torrhal cevap vermedi. Uzun bir sessizliğin ardından, "sen farklı bir kadınsın. Bunu biliyorum. Bunu seviyorum. Ancak sen çok iyi bir kraliçe olacaksın, bunu hissedebiliyorum." dedi.

Vaella ona cevap vermedi. Tek düşündüğü bunun onu çok korkuttuğuydu. İstemediği bir hayata sürükleniyordu. Hem de doğduğundan beri.

"Biraz mutlu olmaya çalış," dedi Torrhal, konuyu dağıtmak istercesine. 

Vaella ona cevap vermedi. Düşünceler kafasının içinde dönüp duruyordu. Vaella annesinin ona nasıl kraliçe olunacağı ile ilgili yaptığı konuşmaları hatırladı.

"Bir gün o tahtta sen oturacaksın," demişti annesi ona, demir tahtı gösterirken. "Kraliçe olarak."

"Senin gibi mi?" diye sormuştu Vaella annesi. Annesi güzel yüzünde bir gülümseme ile kızına bakmıştı. Vaella o an annesi kadar güzel olabilmek için dua etmişti.

"Hayır, benim biricik kızım," demişti annesi. "Ben babanla evlenerek kraliçe oldum. Baban diyarı yönetiyor. Ben ise sadece onun eşiyim. Ancak sen asıl yönetici olacaksın." Annesi eğilip kızının alnına bir öpücük kondurdu. "Hükümdarlığına bir erkeği ortak etme Vaella. Herkesin tavsiyesini al. Herkesi dinle. Ama kararı sen ver. Biriyle evleneceksen, bunu hislerin ile değil, aklınla yap. Erkekler dünyayı yönettiklerini sanırlar, fakat onları da biz kadınlar yönetiriz."

Vaella annesini dinlemesi gerektiğini biliyordu. Annesi çok zeki bir kadındı. Vaella ona hayran olarak büyümüştü. Kraliçe Visaerra'nın dillere destan bir güzelliği vardı. Vaella, babasının annesini deliler gibi sevdiğini hatırladı. Kraliçeye aldığı gösterişli hediyeleri. Karısını hiç bir zaman yalnız bırakmazdı. Annesinin ölümünden sonra, babasının yaşama sevincini kaybettiğini hatırladı.

Vaella doğduğunda, kendisinden beş yaş büyük ağabeyi Aemond Ejderha Kayası Prensi ve tahtın varisiydi. Vaella üç yaşında iken, genç prens aniden ölmüştü. Vaella annesinin Aemond'dan bahsederken ağladığını hatırladı. Babası Aemond'un ölümü ile Vaella'yı varisi yapmıştı.

Bu varislik, Vaella gayrimeşru çocuğunu doğurduktan sonra bile devam etmişti. Cassandra doğduğunda Konsey toplanmış, krala Prenses Rhaenys'i varis yapmasını söylemişti. Fakat kral onları dinlememiştir. 

Vaella babasının annesini ne kadar taparcasına sevmesine rağmen, annesinin ölümünü başka bir kadınla atlatmasını düşündü. Vaella'ya göre babasının annesine olan hisleri sevgi değil, saplantıydı. Annesi öldüğünde onun nedimesi Balleria ile olmuş, biri evlilik dışı üç çocukları olmuştu.

Vaella kardeşlerini asla sevmemişti. Balleria ile kralın ilk çocukları, evlilik dışı olan Gaella'ydı. Ahlaksız, sinsi ve şehvetli bir kadındı. Vaella'nın olmadığı her şeydi ve asla anlaşamazlardı. Vaella, kardeşinin kendisinden nefret ettiğini biliyordu. Vaella saf Targaryen iken, Gaella piçti. Asıl soy adı Su iken, kralın emri ile bir Targaryen olmuştu. 

Daha sonra kral ile Leydi Balleria evlenmişti. Evlilikleri sonrası Rhaenys ve Maegar doğmuştu. Maegar çok yaşayamamıştı. Ancak Rhaenys sağlıklıydı. Maegor'un meşru ikinci kızı Rhaenys, nazik ve kibardı. Dine bağlılığından kral onu Septa olması için İnanç'a vermişti. Rhaenys halk tarafından sevilmişti. Bu da onun yeni varis olması düşüncesini ortaya çıkarmıştı.

Fakat babası, Vaella'yı varisi olarak korumaya devam etti. Ve Vaella hakkı olanı almak üzereydi. Tahtını.

*

Babasının ölü bedenine eğilip bir öpücük kondurdu.

"Kral'ın bedenini avluda yakın," diye emir verdi. 

Askerler kralı götürürken, Vaella Torrhal'a eğildi. "Rhaenys'i getir. Gaella'yı da. Her neredelerse." Torrhal eğildi ve uzaklaştı. Vaella Doan William'ı gördü.

"Majesteleri," dedi adam eğilirken.

"Lord Doan." dedi Vaella. "Size teşekkür etmek istedim, bana anında haber verdiğiniz için."

"Tarih seversiniz, değil mi?" adam güldü. "Kral I. Viserys varisi olarak kızını seçmişti. Kız ejderha kayasında iken, babası Kral'ın Şehri'nde ölmüştü. Varisi, Prenses Rhaenyra Kral'ın Şehri'ne gelemeden diğer kardeşi Aegon taç giymişti. İki kardeşin savaşı tüm diyarı kanatmıştı. Bunun yine olmasını istemedim."

"Ejderhaların Dansı," dedi Vaella. Adam onayladı. İki kardeşin taht savaşı, bir iç savaşa dönüşmüştü. Onlarca ejderha ölmüştü ve savaşın sonunda, iki kardeş de ölmüştü.

"Taç giyme töreni birazdan gerçekleşecek. Size uygun elbiseler hazırlandı," dedi Doan, Vaella'nın gösterişli zırhına bakarken.

"Onları giymeyeceğim," dedi Vaella. Adam bunun üzerine Vaella'ya şaşkınca baktı.

"Rhaenyra'da tahtına zırhıyla çıkmıştı. Ancak buna rağmen kolları ve bacakları kanamıştı. Yarım Yıl Kraliçesi."

Vaella bu ünvanın bir lanet olarak anıldığını hatırladı. Tarihte iki kraliçeye bu isimle sesleniliyordu.

"Salin Targaryen'e de böyle deniyordu," dedi Vaella. Bu hikayeden nefret ediyordu. Babasının halasını ve onu destekleyen herkesi katlettiğini biliyordu.

"Tahta çıktığımda, kollarım kanamayacak, Lord Doan. Ancak yerlere kan damlayacak. Nedenini biliyor musunuz? O tahta çıkan herkes, oraya oturmak veya orayı korumak için kan döktü. Siz o tahta bakınca kılıçlar görüyorsunuz. Ben ise o kılıçlardan damlayan kanları. Peki ben kimin kanını dökmeliyim, lordum?"

SWORD OF QUEEN. (Kraliçe #4)Where stories live. Discover now