4 - Metres

127 23 20
                                    

Vaella Torrhal'ın öpücükleri bittiğinde geri çekildi. "Ancak sadece El olmanı istemiyorum. Doan William Fısıltıların Efendisi olacak. Ancak bana her fısıltıyı senin taşımanı istiyorum," dedi Vaella. "Gözün Rhaenys ve Gaella'da olsun. Onların amaçları belli."

"Rhaenys'i kadeh taşıyıcın yapabilirsin," dedi Torrhal.

"Bunun için fazla büyük, kadeh taşıyıcısı olarak genelde küçük kızlar seçilir." dedi Kraliçe. "Onu nedimem yapmalıyım. Onun asla gerçek bir prenses olamayacağını herkes görmeli."

"Şimdi gidebilirsin," dedi Vaella arkasına dönerken. Torrhal dışarı çıkarken ona nasıl söyleyeceğinden emin değildi. Ama aralarındaki ilişkiye son vermesi gerekiyordu. Vaella artık kraliçeydi ve bir metresi olması ona sadece düşman kazandırırdı.

Ancak Torrhal affedici değildi. Bunu yaparsa Vaella'ya düşman olurdu. Vaella bu yüzden Kuzey'i kendisine bağlamak zorundaydı. Kuzey kaybedilemeyecek kadar değerliydi ve Torrhal'ı kaybederse, onun kardeşi Tristan'ı kendine bağlaması gerekirdi.

Vaella örgülü saçlarını açtı. Kendisi için hazırlanan elbiselere baktı. Süslü, taşlı elbiselerdi. Annesinin giydiklerine benziyordu. O bu elbiseler için yaratılmamıştı. Zırhı onun ikinci derisi gibiydi.

Vaella kendisine uygun bir elbise bulabildi. Siyah, taşsız, sade bir elbiseydi. Elbiseyi giydi. Parmaklarında yüzükler vardı. Kendisinin güzel olmaktan çok uzak olduğunu düşünüyordu.

Dışarı çıktı ve  Konsey ile konuşmak üzere yola çıktı. Herkesin kendisine diz çökmesine alışıktı. Varis olarak yetişmiş bir prensesti. İnsanların ona diz çökmesi yeni bir şey değildi.

Konsey Odasına girdiğinde herkes ayağa kalktı. "Majesteleri," dediler. Vaella eskiden babasının oturduğu yere oturdu.

Torrhal onun tam yanında oturuyordu.

"Majesteleri," dedi Doan William, eski Kral Eli. "El olarak Lord Torrhal'ı seçmişsiniz." dedi.

"Evet, siz el olarak çok başarılı işler başardınız, ancak konseydeki yerinizin artık Fısıltılar Efendisi olmasına karar verdim," dedi Vaella. Bunun üzerine herkes şaşkınlıkla mırıldandı. Ancak Doan aynıydı.

"Ben size fısıltı taşıyacak bir muhbir değilim, bir gururum var," dedi sertçe. 

Vaella ne yapacağından emin olamayarak oturdu. William Hanesi'ni kızdırmak üzereydi ve bu felaket getirirdi.

"Kraliçenin emirlerine saygısızlık ediyorsunuz," dedi Torrhal. "Bu vatana ihanettir."

"Kraliçenin emrine saygısızlık etmiyorum," dedi adam Vaella'ya bakarak. "Ayrıca ben Kraliçe ile konuşuyorum, onun aşağılık metresi ile değil." dedi Doan.

Torrhal adama atıldığında askerler onu tuttu. Vaella şaşkınlık içerisindeydi. Lord Doan büyük bir sakinlikle oturmaya devam etti. 

"Götürün onu," dedi Vaella. Askerler Doan'ı odadan çıkarırken Torrhal hala sinirliydi.

"Onu öldüreceğim," dedi Torrhal.

"Yapamazsınız." dedi bir adam. Vaella onun Savaş Efendisi Jaime Arnard olduğunu anladı. Dehşet verici bir şekilde yakışıklıklı bir adamdı. Altın sarısı saçları ve mavi gözleri vardı. Vaella çoğu kadının onu arzuladığını biliyordu. "William Hanesi çok onurludur. Onları kaybederseniz büyük bir savaşa gireriz." diye devam etti Jaime.

"Ne yapmamızı önerirsin? Saygısızlığını gülümseyerek görmezden mi gelelim? Bunun cezası ölümdür." dedi Torrhal. Vaella elini kaldırdığında herkes sustu.

"Doan William'ı konseyden atıyorum. Ne El ne de Fısıltılar Efendisi olamayacak kadar saygısız bir adam."

"Onurlu bir adam," dedi Jaime. "Kendisine yapılanı asla unutmaz."

"Unutmazsa iyi olur," dedi Torrhal.

"Yeter!" Vaella sinirlenmişti. "Kesin şunu, ikinizde."

"O yaşlı adam hiç bir şey yapamaz," dedi Aegon. Torrhal onun burada olduğunu yeni görüyor gibiydi.

"Kardeşleriniz ne olacak? Leydi Gaella ve Prenses Rhaenys?" diye sordu Coryn Velaryon. Coryn, Lily Velaryon'un eşiydi. Lily Velaryon İyi Kraliçe Daenara'nın Kraliçe Eli olan Kilarn Velaryon'un hayatta kalan tek çocuğuydu. Vaella Lily'i küçüklüğünde görmüştü ve onun kadar güzel olabilmek için dua etmişti.

"Leydi Gaella'nın evlenmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi Vaella. Bunun üzerine konseydekiler isimler önermeye başladı. Herkes kardeşini veya oğlunu, meşru doğumlu olmasada Targaryen kanı taşıyan bir kadınla evlendirmek isterdi.

"Benim küçük kardeşim Tyoll ile evlenebilir." dedi Lord Jaime. Ancak Tyoll henüz çok küçüktü.

"Benim aklımdan siz geçiyorsunuz, Prens Aegon. İki Targaryen'ın evlenmesi ne harika olur."

Bunun üzerine tüm gözler Aegon'a çevrildi. Aegon hafifçe gülümsedi. "Teşekkür ederim, majesteleri. Ancak benim kalbim başkasına ait." dedi ve Vaella'ya bakarak gülümsedi. Vaella ona hafifçe gülümsediğinde Torrhal'ın Aegon ve kendisine kızgınlıkla baktığını gördü.

"Prenses Rhaenys burada, sarayımda kalacak. Onun ya Lord Oberyn Martell'in oğullarından biriyle, yada Boreas Hanesi'nden Robert Boreas ile evlenmesini düşünüyorum." dedi kraliçe.

"Lord Oberyn'in en büyük oğlu ve varisi Dorran ile evlenebilir. Zeki bir adam ve Dorne ile bağlarımızın güçlenmesini sağlar." dedi Aegon.

"Ben de öyle düşündüm," dedi Vaella.

"Çıkabilirsiniz," dedi Vaella. Herkes çıkarken Torrhal kalmıştı. "Sen de," dedi Vaella ona.

"Hayır." dedi Torrhal. Vaella kafasını yana yatırdı. "Kraliçenin emrine itaatsizlik ediyorsun, öyle mi?" dedi Vaella.

"Bana o şeyleri söyleyen adamı nasıl bağışlarsın?" dedi Torrhal, kırılmış bir ses tonuyla.

"William Hanesi'ni karşıma mı alayım yani? Sana Kraliçenin Metresi dediği için savaş mı başlatayım?" dedi Vaella.

"Ben senin için yapardım," dedi Torrhal. Bunun üzerine Vaella kahkaha attı.

"Burası Ejderha Kayası değil, Torrhal. Ben artık ok atmayı öğrettiğin prenses değilim. Ben Yedi Krallığı yönetiyorum. Bunu da senin isteklerine göre yapmayacağım." dedi Vaella.

"İnsanları hoş tutmak için bana yaptıkları saygısızlıklara sessiz kalmayacağım." dedi Torrhal.

"O halde vatana ihanet suçundan hüküm giyersin," dedi Vaella.

"Emri sen verecekseni sorun değil. Ben bir Stark'ım. Bir gururum var. O metres kelimesini tekrar duymamak için her suçu işlerim." dedi Torrhal.

"Öyle değil misin?" dedi Vaella. Bunu söyleyerek sınırı aştığını fark etti. Torrhal'ın gözleri sinirle açıldı ve elini Vaella'ya vurmak üzere kaldırdı. Vaella onun elini kavradı ve hızla büktü.

"Eğer bunu bir daha yaparsan Torrhal, kızımızı düşünmeden seni öldürtürüm. Uykunda boğulurken acı çığlıklar atarsın ve ilk yapacağım şey, bu elini kesmek olur." dedi.

SWORD OF QUEEN. (Kraliçe #4)Where stories live. Discover now