~Giriş~

8.9K 524 302
                                    

~Günümüz~
Ruhumun derinliklerinde esen hoş nefha...
Ruhumu yaralamaktan çok bedenimi onarmak için esiyordu. Ne çok şiddetli ne de çok sakindi.

Ruhumun derinliklerinde esen hoş nefha...
Dışarıdaki rüzgârın aksine daha ılımlıydı. Bir annenin çocuğuna verdiği şefkat gibi...

Etrafımda uçuşan soluk turuncu gazel yaprakları sonbaharın son şaheseriydi. Hava son günlere oranla daha ılıktı. Ancak bu havanın soğuk olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Soğuk havaları severdim, bedenim ile ruhumun birbirlerini anladıkları tek zaman soğuk havalardı.

Üzerimdeki bordo renk pançomu daha çok vücuduma sardım. Aklımda yapılması gereken bir sürü iş varken bu havalarda hasta olmak en son istediğim şeydi.
Parkın ortasında ayakta dururken soğuk rüzgâr gazel yaprakları gibi kestane rengi saçlarımı da uçuşturuyordu. Son esen sert rüzgâr yüzünden kıvırcık saçlarım yuvarlak yüzümün yarısını örtmüştü.

Dünün aksine bugün parkta rüzgârın sesi hâkimdi. Soğuk hava yüzünden artık çocuklar parka gelmez olmuşlardı. Oysa buraya en çok çocukların neşeli sesleri yakışıyordu. Yüzümü örten kıvırcık saçlarımı arkaya doğru iteleyerek görüşümü açtım. Çıplak ağaçların arasında kalan halk kütüphanesinden gözlerimi ayıramıyordum. Gözlerimi ayırabilsem bile uzun bir süre kalbimi oradan ayıramayacaktım.

Parkın orta kısmında kalan salıncağa yavaş adımlarla ilerlemeye başladım. Demirleri daha yeni mavi renge boyanmış salıncağa oturduğumda parkta tek olduğumu fark ettim. Yalnız kalmak son zamanlarda istediğim en güzel şeydi.

Neden mi?

Seninle konuşmak için fırsat arıyordum da o yüzden.
Son zamanlarda içimin burukluğu geçmiyor. Aksine her geçen gün bu tarifsiz duygu artarak benliğimi ele geçiriyordu. Boğulduğumu hissediyordum.

Ne tarafından mı boğuluyorum?

Her şey tarafından... hayat tarafından.
Belki o gelse, yine onu görebilsem bunların hepsinin geçeceğini düşünüyorum. Birisinin beni anlamasına ihtiyacım var.

O kişinin kim olduğunu bilmiyorsun değil mi?

Kusura bakma, bazen olaylara hızlı giriş yapabiliyorum. Sanırım bu huya, olayların bir an önce sonunu görmek istediğim için sahibim. Merak etme, bu sefer her şeyi sırasına göre anlatacağım. Aceleci huyumu bir yana bırakacağım, olayların sonunu erken görmek istemiyorum.

Pan...
Bana hayatın anlamlı olduğunu öğreten kişi.
Kusurların ayrıcalık olduğuna inanan kişi.
Benim Pan'e ihtiyacım var.
Kitap gibi kokan Pan'e.

*-*-*-*-*
Merhaba! Şans verip buraya geldiğin için teşekkür ederim.💙

Rafların Arasında | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin