22.

1.2K 92 60
                                    

Keyifli Okumalar!

Diana💎

Derin bir nefes verdiğimde beyaz duvarlarda gezinen bakışlarım, tavandaki ışıklandırmaların yansıdığı parlak zemine indi. Yanımda heyecanla dizini sallayan kocamı saymazsam ortam oldukça sakindi.

Nohutun ne alemde olduğunu öğreneceğimiz gün, bugündü. Sonunda onu görebilecektik ve elimizde saklayabileceğimiz bir fotoğrafı olacaktı.

Son yaşananların üzerinden bir hafta kadar geçmiş, Taehyung ve ben bu kontrol sayesinde biraz eski neşemize kavuşur gibi olmuştuk. En azından şimdilik...

Ha Neul ve Jungkook'un arasında yaşananlar beni üzüyordu. Yoongi'nin Ha Neul'e karşı hissettiklerinin hala geçmediğini öğrenmek mi beni daha çok etkilemişti yoksa bunu Jungkook'un da öğrenmiş olması mı emin değildim. Ortada büyük bir problem vardı, çok fazla düşününce Ha Neul'ün çaresizliğini daha fazla hissediyordum ve bu her seferinde kalbimde sinir bozucu bir ağrıya neden oluyordu.

Keşke tüm bunlara bir şekilde engel olabilseydim. Taehyung belki de bu yüzden kendini suçluyordu, çünkü o da çok garipti. Aslında durgun ve hayat enerjisi emilmiş tavırları, onun da yeni öğrendiği şeyle yüzleşmekte zorlanmasından kaynaklanıyor olabilirdi. Üstelik Ha Neul konusunda her zaman hassastı. Bu nedenle Taehyung'la bu konuyu pek açmamaya çalışıyorduk. Onu üzmek istemiyordum, o da durgunluğunu fark etmemem için elinden geleni yapıyordu. Her ne kadar fark ediyor olsam da...

Doktor Seojoon'un odası boşaldığında sıranın bizde olduğunu biliyorduk, Taehyung kapı sesini duyduğu an hızla ayaklandı.

Taehyung bugün fazla heyecanlıydı, uyandığımda onun çoktan uyanmış ve hazırlanmaya başlamış olduğunu gördüğümde randevuya geç kaldığımızı falan düşünmüştüm. Ama o sadece uyku tutmadığını, erkenden gözlerini açınca kalkıp hazırda beklemesinin iyi olacağını düşündüğünü söylemişti.

Kapıdan çıkan kadının karnına indi gözlerim. Benimkinin iki katı rahat vardı. Doğrusu benim karnım yalnızca akşam yemeğini fazla kaçırmamla oluşmuş küçük bir şişkinlik gibi duruyordu.

Kadın eğilirken kibarca selam verdi. Aynı şekilde onu selamladığımda yüzündeki tebessüm içimi aydınlatmıştı. Taehyung bu sırada ellerimizi kenetleyip diğer eliyle de kapıyı tıktıkladı.

İçeri girdiğimizde Doktor Seojoon'u görmemle gülümsedim. Bilgisayar ekranına bakmayı kesip ayaklandı ve o da ikimize kocaman gülümsedi.

"Diana?" derken bize yaklaştı. Ardından gözleriyle Taehyung'u süzdü. "Siz de sanırsam..."

"Taehyung," dedi kısaca. "Diana'nın eşiyim."

"Ah, evet... Hoşgeldiniz." derken tekrar masasına doğru ilerledi doktor. "Diana, nasılsın bakalım?"

Bana yönelttiği soruya hızlı bir cevap verdim. "İyi hissediyorum, şimdilik her şey yolunda gibi."

"Bazen yemek yemiyor," dedi beklemediğim bir anda Taehyung. "Bazen de iştahı açılıyor. Bu normal midir?"

Doktor Seojoon güldü. "Endişelenmeyin, genelde iştahsızlık gözlemleriz özellikle de ilk aylar... Ama bu yine de olabilir bir durum."

Taehyung anladığını belli edercesine kafasını salladı. "Diana çalışıyor, ona işine ara vermesi gerektiğini söyleyebilir misiniz?"

"Taehyung!" dediğimde şaşkınlıkla, kısa bir anlığına bana dönüp omuz silkti ve yeniden doktora döndü.

"Çok yoruluyor, başı ağrıyor. Bol bol dinlenmesi gerekmiyor mu? Park Seojoon-ssi, lütfen ona bir şeyler söyleyin."

Love Affair: Upside Down Where stories live. Discover now