"Dil helînd derd û xemdye."
(Kalp dert ve acıların yuvasıdır.)
Artık herşeyin sonu gelmişti. Bu kadının sonu da gelmişti. Hemen şimdi ölecekti.
İki adım geriledi genç kadın. Karşısında kimse değil ona tecavüz eden adam duruyordu.
"Ro-Rojat.." Tüyleri diken diken olmuştu genç kadın. Karşısında ki kişi Azrailiydi.
Rojat'ın dudağının kenarı kıvrılmıştı. Bu kadını bu kadar kolay yakalayacağını düşünmüyordu. Her şey daha yeni başlıyordu.
"Raperin... Benim güzel nişanlım, seni çok özledim!"
Kalbi korkudan teklemeye başladı bu çaresiz kadının. Şimdi ölmeyi yeğlerdi. Kaçıp kurtulduğu bu adam onu tekrar avuçları arasına almıştı.
"Sen..sen nasıl..." konuşamıyordu genç kadın. Welat'ı dinlemediği için bir kez daha kızdı kendine.
Pis bir şekilde sıfırı genç adam. "Ne o Raperin? Yoksa beni gördüğüne sevinmedin mi!" diye soludu
Genç kadın hıç bir şey demeden olduğu yerden uzaklaşmak için koşmaya başladı. Üçüncü adımında bir el taratanından kolu tutulmuştu. Bu el Rojat Meskani'ye aitti.
Kurtulmak için kendinden iteklemeye çalıştı karşısında ki adamı. Bu adam ona dokununca dokunduğu yer alev alıyordu sanki.
Çığlık çığlığa bağırıp ağlamaya başladı genç kadın. "Bırak bırak beni! Bana dokunma bırak! Bırak diyorum sana bırak!"
Genç kadın debelendikçe Rojat daha çok sarıyordu bu kadını. Şimdi bu kadını ölse bile bırakmayacaktı.
"Kes artık sesini! Sen yaptıklarının hesabını bir bir bana vereceksin! Cezanı da çekeceksin!"
"Bırak beni bırak ben bir şey yapmadım!" diyerek daha çok kurtulmak için çaba sarf ediyordu genç kadın.
Bu adamla bir daha baş başa kalamazdı. Bu adam ona tekrar dokunup bir şey yapmaya çalışsa bu kadın ölürdü. Bu kadın yaşayamazdı.
Artık yolun sonuna gelmişti. Bu lanet arabaya binecek ve başına gelecekler hiç bir şey yapamadan kabullenecekti.
Tek bir umut ışığı vardı genç kadının. Welat Ağanın kendisini kurtarma olasılığından başka çıkış yolu yoktu.
Tek isteği bu adamın elinden kurtulmaktı. Ölüm bile bu adamın yanında nefes almaktan çok daha iyiydi.
Bütün çabalarına rağmen zorla arabaya bindirildi genç kadın. Şimdi ise ne olacağı bilinmezdi. Belki de bu adam onu kendi elleriyle öldürecekti!
Dua etti genç kadın. Ölmek için dua etti. Kurtulamazsa Eğer bu adamdan tek çaresi ölümdü. Başka hiç bir şey değildi.
Rojat sürücü koltuğunda ki yerini aldı. Arabayı çalıştırmadan önce yanında ki kadını seyre daldı. Yeşil hareleri kendisinin gözleri dışında her yere bakıyordu.
Derin bir nefes verip konuşmaya başladı Rojat. "Sen benden kurtulacağını mı düşündün o küçük olmayan beyninle! Sen benimsin ulan! Sen benim kadınımsın! Ben seni hiç bırakır mıyım!?"
Alayla güldü genç kadın. Sözlerini asla esirgemeyecek, karşısında ki bu paramı bezdirip kendini ölürdecekti.
Başka çaresi yoktu!
