KARA GECE

1K 80 346
                                    

HEPİNİZE YENİDEN SELAMLAR....

Vote ve bol bol yorumlarınızı bekliyorum.

İYİ OKUMALAR.

"Digo mirî mirîye. Min e ez zanim, çi gorî gore."
(Ölü benim ölüm. Ne olduğunu, ben bilirim.)

Pişmanlık hissi... bu his insanın içine işlediğinde hayat daha çekilmez olur. Lawiy, pişmanlık hissinden nasibini alan bir kadındı.

Şimdi ne mi olacaktı? Lawiy pişmanlık içinde kavruluyordu. Lakin haklılık payı vardı. O sadece bir kız ölmesin diye elinden geleni yapmıştı.

Şuan ise kendini idam sehpasına çıkacak olan bir mahkum gibi hissediyordu.
Kürdistan hanımla göz göze gelmek bile istemiyordu.

Hoş Kürdistan hanımın ilgi alanında olan tek kişi Nazenin hanımdı.

"De hele bana, Nazenin. Senden başka kim cesaret eder buna?"

Nazenin Hanım sinirden delirecek raddeye gelmişti bile. "Ben öyle bir şey yapmadım, diyorum Kürdistan! Sen neyini anlamazsın."

Elinde ki bastonu sertçe yere vurdu yaşlı kadın. "O odaya senden başka giren yoktu! Senden başka kim bunu göze alabilir, Nazenin!"

Bu hal biraz daha böyle devam ederse, Karabaş konağında kan gövdeyi götürecekti.

Lawiy hızla bir adım öne çıkarak, titreyen gözlerini Kürdistan hanıma çevirdi.
"Ben, ben yaptım daye... Ben yardım ettim, Hicran'a"

Lawiy'in söyledikleri herkesi şoka uğratırken, Kürdistan hanımın yüzünde şeytani bir gülümseme oluşmuştu.

Asmin şok içinde Lawiy'e bakıyordu. Böyle bir şeyi nasıl yapardı? Aşiretler arasındayken davası ya çıkarsa? Asmin neler olacağını düşünmenle bile istemiyordu.

Vücudunu Lawiy'e çevirdi, bakışlarını da. "Lawiy... Nasıl yapabilirsin böyle bir şeyi? Kan davası başlarsa ilk İrşad'ın canı istenecek... Sen bunu nasıl yaptın?"

Sesi sonlara doğru yüksek çıktı Asmin'in. Bir tarafta hakkı vardı. Lawiy'in yaptığı hata yüzünden şuan kocasının canı tehlikedeydi.

Lawiy pişmanlık içinde bir kez daha kavrulduğunu hissetti. Olayın buralara geleceğinden adı kadar emindi. Her şeyi göze almıştı. Yanmaya da razı gelecekti o vakit.

Derin bir nefes aldı genç kadın. Haksız olduğunu biliyordu. Ama haklılık payı da vardı. Biliyordu genç kadın, bu konakta susarsa, daha çok ezilecekti.

"Bunu neden mi yaptım, Asmin? Verilen hüküm bir saat önce belliydi. Welat onu öldürecekti! Başka şansım mı vardı?"

Sinirle bağırdı Asmin. "Yani sende kocam katil olmasın ama kan davası başlasın daha çok mu kan dökülsün dedin?"

Kocasını zerre düşünmüyordu, Lawiy. Şaşkınlıkla baktı eltisine. "Ben mi Welat'ı düşünüyorum?" Diyerek gözlerini Raperine çevirdi. "Onu düşünebilecek onun için meraklanacak bir karısı var zaten!"

Hiddetle Lawiy'in kolunu tuttu, Asmin. Tututğu kolu hızla sallandırmaya başladı. " Yemin ederim sana, Lawiy! Eğer ki kocama bir şey olursa, yemin ederim ki bu konaktan sağ çıkamazsın, yemin ederim ki senin canını alırım!"

Lawiy, karşısında ki kadının acısını anlayabiliyordu. Fakat bu kadarı çok fazlaydı.

Kürdistan Hanım keskin gözleriyle iki gelinini izliyordu.

KADINLARIN MATEMİWhere stories live. Discover now