gıcıkpic - minsung

aglamalik

"Baba"

Telefonundan başını kaldırmadı, şaşırdık mı hayır.

"Hoca seni çağırıyor"

Bir süre durduktan sonra gözlerini yüzüme çıkardı.

"Ne halt yedin yine?"

Derin bir nefes aldım anlamadan dinlemeden azarlaması çok sinirimi bozuyordu.

"Bir halt yediğim yok kavga hakkında konuşacakmış"

Başı ile onayladığında odama gidip çantamı aldım gözlerimin dolduğunu hissediyordum bir insan öz evladına karşı neden böyle davranırdı ki?

Çantama dün aldığım kedi mamalarınıda koyup odamdan çıktım.
Evden çıkarken annemin beni 100 kez tembihlemesini göz ardı etmeye çalıştım. Kulaklığımı takıp favori şarkılarımdan birini açıp kedilerin olduğu sokağa ilerlemeye başladım.

Sokağa girdiğimde yabancı bir beden gördü gözlerim, biraz durup uzaktan izledim. Kedileri besliyordu. Benden başka besleyende varmış. Kulaklığı çıkarıp birkaç adım yaklaştığımda adım seslerim yüzünden arkasını döndüğü sırada Minho hoca olduğunu fark ettim.

"Hocam?"

Kaşlarını kaldırdı, "Jisung?"

Gülümseyip yanına çömeldim ve kedilerden birini sevmeye başladım.
Sonra çantamdan getirdiğim kedi mamalarını çıkardım.

"Bugün fazla yediler, seninkileri diğer sokaktakilerine verelim"

Gözlerim açıldığında gülmüştü.

"Diğer sokaktada mı var?"

Başı ile onayladığında ayaklanıp kolunu çekiştirdim ve onuda ayağa kaldırdım. Sürükleyerek diğer sokağa götürüyordum. Sokağın önünde durup etrafa bakınmaya başladığımda elimi tutup parmaklarıyla kenetlediğinde yüzüne baktım, el ele tutuşarak sokağın içine girdik. Ve tekrar aynı şeyi yaptı.

"Pispispispis"

Birkaç kedinin ortaya çıkması ile gözlerim kocaman açıldı aynı zamanda da gülümsememi tutamadım. Hala el ele tutuşurken kedilere doğru ilerleyip tekrar yere çömeldiğimde mecburen o da çömelmek zorunda kaldı. İkimizde tuttuğumuz eli bırakmıyorduk. Kedileri severken ara sıra birbirimize bakıp gülüyorduk.

"Baban geliyor değil mi?"

Ani yüzümün düşmesi kaşlarını çatmasına sebep oldu, "Bir şey mi dedi?"

Bakışlarımı tekrar kedilere çevirdim
"Hayır gelecek"

Boşta olan eli ile cebimdeki mama paketlerini aldı, üzerim kirlenir diye yere tam olarak oturmuyordum. O kendini pat diye yere bırakıp bağdaş kurdu. Sonra kedinin biri kucağına çıktığında elini bırakıp onları izlemeye başladım. Sonra bende oturup bağdaş kurdum ve diğer kediyi kucağıma alıp sevmeye başladım.

Mama paketinin birini alıp açtım ve kucağımdaki kediye yedirmeye başladım. Bir süre sonra onun kucağındaki kedi koşturup gittiğinde ayağa kalktı ve üzerini çırptı.

Önümde durup beni izlemeye başladığında gereksiz stres yapmıştım.
Kedi mamayı bitirsede kalksam diyordum. Ellerim kedinin yumuşak tüylerini okşarken saçlarımda hissettiğim el ile duraksadım.
Sevmesemde o yapınca hoşuma gitmişti.
Başımı hafifçe kaldırıp yüzüne baktığımda gülümsediğini gördüm.

"Herkes kendi kedisini."

Yutkunup başımı tekrar kediye çevirdim, o sırada kucağımdan atlayıp diğerlerinin peşinden gittiği için hızlıca ayaklanıp üzerimi çırptım ve çantamı sırtıma taktım.