jpn

19.8K 2.3K 2.9K
                                    

Bugün ek ders vardı, yani her gün çıktığımız saatten geç çıkacaktık.
Bıkkınlıkla dersi dinlerken Hyunjin'in uyuduğunu gördüm. Bu gidişle bizden bi halt olmazdı harbi.

Zil çaldığında Minho'yu görmek için odasına giderken Felix arkamdan gelip beni durdurdu.

"Hergün nereye gidiyorsun sen?"

Hergün gidiyordum cidden yaptığımız bir şey de yok sarılıyorduk.

"Tuvalet?"

Kolumu sıkıp sertçe kimsenin olmadığı yangın merdivenine çekti.

"Ne saklıyorsun Jisung"

Sesini inceltti, gözlerinde kırgınlık var gibiydi. Onlara söylemeli miydim bilmiyorum kaç yıldır arkadaşız, güvenmediğimden değil. Kafam çok karışık.

"Bir şey sakladığım yok"

Kapıyı kapatıp demirlere yaslandı.

"Bizimle takılmıyorsun bile mesajlara eskisi gibi bakmıyorsun hergün aynı saatlerde bir yerlere gidiyorsun, tuvalete değil. Önceden 7 kişi birlikte tuvalete giderdik şimdi ne oldu?"

Haklıydı amk,

"Bizden mi çekiniyorsun?"

Sesinde ki çatlamalar büyüdüğünde başımı eğdim, yanıma adımlayıp elleri iki kolumu buldu.

"Kaç yıldır arkadaşız Jisung, neden saklıyorsun?"

Kuruyan dudaklarımı ıslatıp yutkundum,

"Benim ilişkim var Felix"

Gözlerimi yüzüne çıkardığımda ifadesizce yüzüme bakıyordu.

"Ama, Minho hoca ile"

Ellerini kolumdan çekip geri adım attığında gözlerim dolmuştu, biliyordum tiksineceklerdi benden.

"Jisung..."

Üzerine doğru yürüdüm, gözyaşlarıma hakim olamadım yanaklarıma indi bir kaç tanesi.

"Özür dilerim, ben çok... yani kafam çok karışıktı ne yapacağımı bilmiyordum söylersem ne tepki vereceğinizi bilmiyordum her şey bir anda gelişti özür dile-"

Felix kollarını bana sarıp sıkıca sarıldığında duraksadım.

"Aptal Jisung! Ne diyebiliriz sana? Ne tepki verebiliriz aptal, senin hayatın bu bize laf söylemek mi düşer"

Ağlayarak konuştuğu için sözleri kesik kesik çıkıyordu ellerimi bedenine sardım.

"Özür dilerim"

Bir süre sarıldıktan sonra merdivenden çıktık, Felix sınıfa bende Minho'nun yanına gittim. Saat 5'ti ve biz 6'da çıkacaktık. Gitmeden uğramak istedim.

İçeri girip kapıyı kapattım, beni görünce gülümseyip sandalyesinden kalktı, her zaman ki gibi sarıldık.

"Ne zaman çıkacaksın?"

Kollarından ayrıldım

"6'da"

Başı ile onayladı, tam kalktığı yere geri dönecekken kolundan tutup durdurdum.

"Minho"

Bana baktığında kaşlarını çattı, ardından parmağı göz altlarımı okşadı.

"Sen ağladın mı?"

Bileğini tutup parmaklarını çektim yüzümden.

"Felix'e söyledim, yani o söylettirdi"

Yüzü yumuşadığında rahatladım,

gıcıkpic - minsungOnde as histórias ganham vida. Descobre agora