gıcıkpic - minsung

kucak

Saat 12 olmuştu ve benim yavaş yavaş uykum geliyordu. Kimse arayıp sormamış mıydı cidden?

"Uyumak ister misin Jisung?"

Uykulu gözlerle başımı öğretmen masasında oturan Minho'ya çevirdim.

"Ya gelirlerse"

Oturduğu sandalyede daha da çok mayıştı.

"Ben uyumayacağım"

Başımı onu onaylarcasına sallayıp oturduğum yerden kalktım. Sınıftan çıkacakken seslendi.

"Nereye?"

Geri dönüp yüzüne baktım, dalga mı geçiyon amk.

"Odanda koltuk var ya hani?"

Güldüğünde kaşlarımı çattım.

"Kucağımda uyursun diye düşünmüştüm"

Kafamı yana eğdim, ne kucak meraklısıymış bu da.

"Sandalyede?"

Kaşları havalandı

"Ha istersen koltuğa gidelim, ilerisi gelirse ben karışmam"

Göz devirip başımı geriye yatırdım. Ayakta duracak halim yoktu kapının önünde dikiliyordum.

"Dalga geçme ya gidiyorum ben"

Sandalyenin sesi geldiğinde arkamdan geldiğini anlamıştım. Bıkkınca yürürken önüme geçip kapının önünde durdu. Yapılı vücudu kapıyı kapatıyordu amk.

"Ya şaka mısın sen çekilir misin"

Ağlamaklı konuştuğumda yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Jisung sadece ikimiz varız"

Oflayıp kaşlarımı çattım.

"Azdın mı oğlum ne bu kucak merakı ya!"

Güldüğünde benim açımdan sinirli olan bakışlarımı ona gönderiyordum.

"Sen demiştin kucağında dururum diye, bir laf attın arkasında dur bari korkuyor musun Jisungieeee"

Haklı lan, ben onu öylesine söylemiştim. Ben HanJi isem şerefsizlik yapmasını çok iyi bilirim.

Bileğini sıkıca kavrayıp tüm gücümle kapının önünden çektim. Çekmek için tum gücünüzü kullanmanız gerekli. Ardından onu arkamdan getirerek odaya girdim. Kapıyı kapatma ihtiyacı duymadım zaten biz varız amk.

Koltuğa oturttuğumda yüzünde ki sırıtışla beni izliyordu, piç.

Bir bacağımı bacaklarının üstünden diğer tarafa atıp bacaklarının üzerine oturdum.

"Oldu mu"

Başını sağa sola salladı, ellerini belime dolayıp kendine çektiğinde omuzlarına tutundum.

"Kucak dediğin burası Jisungie"

Derince yutkundum, tam şeyinin üzerindeydim işte... Ayıp.

"Utanıyor musun bebeğim?"

Gözlerimi yüzüne çıkardım. Garip hissettiriyordu.

"Senden mi utanacağım"

Gülüp dudağıma öpücük kondurup geri çekildi. Çekildiği an bu sefer ben dudağına kapandım. Derin bir öpüşmenin içine çekmiştim onu.

Dudaklarımızı ayırdığında nefes aldım.

"Kaşınma Jisung"

Gülümseyip saçlarını karıştırdım.