backstabber

18.9K 2.2K 4.6K
                                    

Minho'nun bana seslenişi üzerine açtım gözlerimi, hava aydınlanmıştı pencereden ışık giriyordu içeriye. Tüm gece boyunca dizlerinde mi uyudum diye düşünerek koltukta doğruldum.

"Biraz sonra öğrenciler gelir odada duralım"

Ayağa kalkıp kapıyı kapattı ve tekrar yanıma oturdu. Uykulu, kısık gözlerle onu izliyordum.

"Çok tatlısın"

Gözlerimi ovalayıp birazda gerneştikten sonra uykumu açtım. Yani ben öyle sanıyordum.

"Sen uyudun mu?"

Başını sağa sola salladığında kaşlarımı çattım. Uyuyabilirdi neden uyumadı ki?

"Seni izlemekten uyuyamadım"

Ona göz devirdim, her seferde yavşıyor manyak herif.

Yaklaşık yarım saat sonra öğrencilerin sesleri gelmeye başlayınca ayaklandım.

"Tuvalete gidebilir miyim?"

Alışkanlık olduğu için soruyordum, ne de olsa öğretmenim değil mi?😊

Gülümseyip başını salladığında çantamı koluma takıp içinden bir kaç kağıt çıkardım. Eğer biri görürse mantıklı bir açıklamam olurdu en azından. Bu halime sesli bir sekilde güldüğünde ona aldırış etmeden çıktım odadan.

Bizimkiler gelmiştir çoktan diye sınıfa doğru gidiyordum, arkamdan birinin ismimi seslenmesiyle duraksadım.

Arkamı döndüğümde San olduğunu gördüm, çocuğa karşı hala suçlu hissediyordum ama komikti...

"Naber San?"

Yanıma geldiğinde sorumu yönelttim arkadaş canlısı gibi görünmeye çalışıyordum. (Pek öyle olmasamda)

"İyi, Minho hocanın odasından çıktığını gördüm bir sorun yok değil mi?"

Gülümseyip başımı sağa sola salladım,

"Sorun yok bir kaç test verdim sınıfa gidiyordum"

Başını yavaşça salladı, okul bitsin artık yalan söylemekten bıktım.

Yüzünü kulağımın kenarına getirdiğinde biraz geriledim, ben gerileyince tekrar yaklaştı.

"Şimdi, çantanı bırak ve yangın merdivenine gel. Öğretmeninle sevgili olman hakkında konuşacağız"

Nefes almayı unuttuğumu hissettim bir an, geri çekilip omzuma sertçe vurup çekip gitti yanımdan. Bir süre öylece durduktan sonra sınıfa doğru koşmaya başladım.

Sınıfa girer girmez bizimkileri görmem ile daha da hızlanıp sıraların arasından geçtim ve Felix'in yanına geldim.

Soluk soluğa çantamı kendi sırama attım.

"Noluyo Jisung iyi misi-"

Kollarından tuttum,

"Felix, yardım et lütfen lütfen. San biliyor öğrenmis duymuş ya da her ne sikimse yangın merdivenine çağırıyor"

Felix bir süre bana baktıktan sonra ellerimi itip sıraların arasından hızla sınıftan çıktığında peşinden koştum.  San birilerine söylerse sıçmıştım.

Geri kalanlar arkamızdan seslenirken biz yangın merdivenine gidiyorduk.
Felix'i neden çağırdım ya da ne yapacak en ufak bir fikrim yoktu ama bilen tek kişi olduğu için ilk ona gitmiştim.

Kapıyı açıp içeri girdiğimizde San bize karşı güldü.

"Sarı civciv de gelmiş?"

Felix derin bir iç çekti, deli gibi korkuyordum.

gıcıkpic - minsungWhere stories live. Discover now