29

55 7 5
                                    

Semih hemen ekranın karşısına geçti. Detaylıca bölünmüş karelere baktı. Beyaz Ev'in koridorları ve bazı odalarını gördü. Birden aklına Arden'le geçirdiği gece ve diğer zamanlar geldi.

"Özel hayatımı da izlemediniz umarım."

Kenan gülerek karşılık verdi. "Yatak odalarına bakmıyoruz,"dedi, "için rahat olsun."

Semih'in gözü hâlen ekrandaydı. "Peki şu an evin içini görebiliyor muyuz?"

Kenan, "Tabii ki,"diyerek Semih'in arkasından dolandı. Sandalyesine oturdu. Fareyi eline aldı. "Nereyi görmek istersin?"

"Fark etmez. Yani merak ettim nerelerde kamera olduğunu..."

Kenan rastgele görüntülerde gezindi. Büyük hol, alt kat koridorları, üst kat koridorları...

Semih, arama yapıldığı gün, aramanın neden tahmin ettiğinden çok daha kısa sürdüğünü anladı. Yüz altmış iki odalı bir evi didik didik aramak belki günlerce sürebilirdi.

Tuhaf bir hisle evin içini izledi. Dikkatini çeken ise çalışanlardan kimseye görememiş olmasaydı. "Evdekiler kayıp sanırım,"dedi,"kimseyi göremedim."

Kenan, "Kayıp değiller ama biraz kaytarmaları söz konusu,"dedi ve büyük yemek salonunun görüntüsünü açtı. Halil, yemek salonundaki piyanonun başındaydı. Kafasını sallaya sallaya piyano tuşlarına basıyordu. Sebahat ve Gülsüm'ün ellerinden Murat ve Süleyman tutmuşlardı. John Travolta'nın Saturday Night Fever filmindeki gibi dans ediyorlardı. Bahçıvan Nurettin ise, bir küreği koltuğunun altına geçirmiş, elleriyle alkışlayarak onlara ritim tutuyordu.

Semih onları görünce kahkahayı bastı. "Şunların hâline bak, çocuk gibiler!"

Kenan, "Renkli bir çalışan kadron var," diye karşılık verdi.

Semih, "Hem de çok!"diye doğruladı.

Görüntüleri izlerken birden Semih'in aklına gece yarıları başına gelen olaylar takıldı. "Peki geceleri... Benim size anlattıklarım... Onların görüntüleri var mı?"

Kenan ekranı küçülttü. Klasörlerden birisine girerek daha önceki videolara girdi. Semih'in gece yarısı koridorlardaki tuhaf görüntüleri kaydedilmişti. Kayıtları açtı.

Semih, aynı tedirginlikleri yaşayarak görüntüleri izledi. Karanlığın içindeki koridorlarda geziniyor, etrafa korku dolu bakışlar saçıyordu. Gördüğün şeylerin hiçbirisi kameralara yansımamıştı.

Kenan, "Uzun bir süredir akli dengenin yerinde olmadığını düşünüyorduk,"dedi, "ama sen yaşadıklarını anlatınca, elimizdeki görüntülerle uyuştuğunu fark ettik."

Semih, "Emin olun ben de aynı şeyleri kendim için düşünmüştüm,"dedi,"ama şimdi bunları izleyince ne yalan söyleyeyim rahatladım. Peki birer kopya alma şansım var mı?"

"Şu an yok maalesef... Belki... Belki ileride..."

Bir süre sonra Arda da odaya girdi. "Ne yapıyoruz şefim, ilk toplantıya başlıyor muyuz?"

Kenan, "Gel hadi,"diye karşılık verdi,"eldekileri masaya yatıralım."

Semih'in aklı halen banyodaki kan lekesindeydi. "Bir şey çıktı mı o kan lekesinden?"

Kenan, "Çıktı,"diye yanıtladı, "çıktı ama hiçbirisi ile uyuşmadı. Sadece gerçek bir kan lekesi olduğu kesinleşti."

Semih yeniden tedirgin olmuştu. Yaşadığı evde gerçek bir kan lekesi bulunmuştu.

Üçünün de ortak Fikri sıradaki hamlelerinin Beyaz Ev'in gizemini çözmek üzerine planlanması gerektiğiydi. Evle ilgili ne kadar bilgi varsa bir an önce derlenecek, veriler ve bulgular ışığında bir sonraki hamle belirlenecekti. Bu süre zarfında hem ormandaki hem de evdeki kameraların başındaki bekleyiş devam edecekti.

İnönü'den Önceki Beyaz Ev | Semih KılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin