KIRK SEKİZİNCİ BÖLÜM

3.1K 546 77
                                    

----Lütfen beni instagram da yalnız bırakmayınnn, kullanıcı adım tug.cesrgl----

O kadar kısa zaman sonra yeniden at arabası ile yolculuk etmek tam bir eziyetti. 

Charles'tan ayrılmış olmanın acısından bahsetmiyordum bile. 

Arabanın penceresinden köydeki insanlara bakarken Charles'ın ayrılmadan önce söylediği son sözleri düşünüyordum. 

Ed arkasını dönünce bana sarılıp yoğun bir öpücük kondurmuş ardından sıkıca sarılmıştı. Kulağıma değen dudakları her hareketinde karnımın altında bir noktada zevk kıvılcımları göndermesine neden oluyordu. 

"Kısa zamanda yanında olacağım sevgilim. Sadece birkaç gün. Sonra asla ayrılmayacağız."

Ona inanıyordum. Söylediği her kelime bir söz gibiydi. Kollarından ayrıldıktan sonra her ne kadar geri dönmek istesem de arabaya, Ed'in yanına oturdum. 

"Bunu senin için yapıyorum Eda, bana kızgın değilsin değil mi?" diye sordu endişeyle. 

Ona bakarken beni umursayan bir adam gördüm.  Beni her zaman el üstünde tutan bir abim vardı ve ben ne kadar şanslı olduğumun bilincindeydim. 

"Sorun yok Ed," dedim eline uzanıp sıkıca tuttum. "Sen her zaman benim iyiliğimi düşünürsün."

Ed gülümsedi. "Bunu biliyor olman güzel."

********

Charles başının ağrımaya başlayacağını biliyordu. O kadar içki içtikten sonra birden bırakmak kolay olmayacaktı ama bırakacaktı. Sevdiği kadın için iyi bir koca olmak istiyordu ve sarhoş gezmek bunu yapmasını zorlayacaktı. 

"Bunun üstesinden gelebilecek misin?" diye sordu Kont Greenwood endişeli bir sesle. Hala kolundaki yas bandını takıyordu. Charles ona kaç defa hayata dönmesini tembihlemişti sayısını hatırlamıyordu bile. Oysa kendisi sevdiği kadını kaybedince neler hissettiğini biliyordu. Şimdi kadınına yeniden kavuşmuştu ama arkadaşı için bu imkansız görünüyordu. 

Neden bunca kalbi kırık çift varken sadece Eda ve kendisi birleşiyordu? 

Bu soruyu aklının köşesine itti. Bir daha ayrılığın söz konusu olmamasını sağlayacaktı. Eda onu bulmak için onca fedakarlık yapmıştı. Baloya sakat bir bacakla katılıp insanların bakışlarına maruz kalmak bunların arasında bir hiçti. 

"Sorun yok John. Karım olması için çok vakit gerekmeyecek," derken gülümsüyordu. İşte o zaman kimse onların arasına giremeyecekti. Eğer Baron Mercer kalkıp bir daha öyle bir şey yapmaya kalkarsa onu ayağa kalkamayacak hale getirecekti. 

Kont Newbury elindeki kırbacı çizmesine ritmik bir şekilde vuruyordu. Sabah ata binmek için dışarı çıkmış olmalıydı. Ayağı sakatlandıktan sonra Charles hiç ara binmemişti. Belki daha sonra denemesi gerekecekti. Eda ile beraber dışarıda olacağı zamanlarda onunla yeniden at binmek istiyordu. 

"Tanrım," dedi Arthur keyifle. "Baloya katıldığın zaman genç kız anneleri baygınlık geçirecek. Kent'in tüm havasını değiştirecektin."

John nadir anlarda olduğu gibi gülümsedi. Elindeki bardağı dudaklarına getirmeden önce arkadaşına anlamlı bir bakış attı. "Genç kızlar olduğu gibi evlenmek isteyen ve paraya ihtiyaç duyan tüm adamlarda Leydi Mercer'ın peşinde olacak. Edward'ın mal varlığı gizli bir durum değil."

Charles arkadaşlarının ne yapmaya çalıştığını biliyordu. Onların oyununa gelmeyecekti. Bu yüzden rahat bir tavırla koltuğuna yerleşti. "İsteyen istediği kadar talip olabilir ama Leydi Mercer çok kısa bir süre sonra Winchester düşesi olacak."

Dük ile Beş ÇayıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin