✽1✽

28.5K 1.3K 78
                                    

Multimedia kısmına bakmalısınııız.

New York, 2013

"Evaleen-"

Bayan Sharon'ın sözünü keserek "Eva" diye düzelttim. "Eva derseniz sevinirim." 

Kemik gözlüklerini derin bir nefes verme eşliğinde çıkardığında masanın üstüne koydu ve sıkılmış bir tonda "Tabii." dedi. Yaklaşık 3 kere düzeltmemin üstüne sonunda anlayabildiğine sevinerek gülümsedim ve devam etmesi için elimle bir işaret verdim.

"Sözü dolandırmayacağım Eva. Marcus'un böyle bir kavgaya girmesinde senin bir etkin var mı?" diye sormasıyla alayla gülümsedim.

"Marcus hep kavga eder Bayan Sharon. Benim alakam olsa da olmasa da." diyerek onu cevapladım. Suratının yada vücudunun yaralardan boş kaldığını hiç görmemiştim. İsminin anlamını fazlasıyla taşıyordu.

Burada daha ne kadar kalacağımı düşünerek yerimde kıpırdanmamla Bayan Sharon'ın tekrar konuşması bir oldu.

"Senin için kaç defa kavga ettiğini ikimizde biliyoruz Evaleen. Lütfen buna bir son vermesini ilet aksi takdirde ben bir rapor hazırlamak zorunda kalacağım ve ailesinin çok nazik insanlar olmasından dolayı böyle bir olayın gerçekleşmesini istemiyorum."

Zorla gülümseyip derin bir nefes aldım. "Birincisi Bayan Sharon, lütfen Evaleen ismini kullanmayın ismim Eva. İkinicisi, beni dinleyeceğini hiç sanmıyorum o sadece-" duraksadım ve doğru kelimeyi düşündüm. "Fazla korumacı." 

Ah, cidden burada Marcus'un kıçını kurtarmak falan istemiyordum. Lanet çocuğu bana sadece gülümsedi diye dövmesi benim suçum değildi ve nedense burada ondan daha fazla sorguya çekiliyordum. Kimse ona beni koruması gerektiğini söylemiyordu ama o bunu nedense 10 yıldır fazlasıyla yapıyordu. Küçük bir çocukken bile. Aman Tanrım.

Bayan Sharon yüzündeki memnuniyetsizlikle gözlüklerini tekrar taktı. "Çıkabilirsin Evaleen. Erkek arkadaşına yine de bir uyarıda bulunursan sevinirim. Ailene selamlar." dedikten sonra kafasını dosyalarına gömdü ve beni görmezden geldi. Şaşkınlıkla suratına bakmaya devam ederken benim yerimden kalkmadığımı fark etmesiyle kafasını tekrar kaldırdı ve soru soran gözlerle bana baktı.

"Bayan Sharon, ismim Eva! Ayrıca Marcus benim erkek arkadaşım değil. Lütfen artık beni onun her hareketinden sorumlu tutmayın ve Evaleen demekten vazgeçin." dedikten sonra hızlıca yerimden kalkıp kapıyı çarpıp çıktım.

O aptal ucubenin geri dönüp saçlarını yolmamak için kendimle savaşırken birine çarpmamla kafamı kaldırdım. Marcus'u görmemle işaret parmağımı göğsüne koydum. "Seni geri zekalı! Kavga çıkarmaktan vazgeç artık. Her kavganda kendini bir halt sanan rehberlik hocasıyla görüşmekten sıkıldım." dedim. Göğsüne bastırdığım elimi çekerek bileğimi tuttu ve itici gülümsemesini suratına yerleştirdi.

"Bebeğim, o çocuk sana gülümsedi. Benim olduğunu bile bile bir piç gibi gülümsedi ve sen bana onu benzettiğim için kızıyor musun?"

Gözlerimi sımsıkı kapatıp derin bir nefes aldım. 

"Marcus biz sevgili değiliz. Anlıyor musun?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak.

Beni aniden dirseğimden tutup duvara yapıştırması fazla sürmemişti. Canımın acımasıyla hafif inledikten sonra suratına sinirle baktım. 

"Bunu bir daha söyleme Eva!" diye kükredi ve irkilmeme neden oldu. "Seni 10 yıldır tanıyorum ve birlikteyiz. Seni korumak için herşeyi yapıyorum göremiyor musun?" diye sordu kollarını iki yana açarak. Koridordakilerin bize merakla bakmasıyla kafamı utançla eğdim.

EVA ✽Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin