10

1.1K 121 13
                                    

24.03.2019

2 haftadır seninle konuşmam için her şeyi yapmıştın. Kafeteryada yanıma oturmaya çalışıyor, defterime notlar yazıyordun.


Vicdanın rahat olmadığı için mi yoksa gerçekten önemsediğin için mi bunu yapıyordun emin değildim.

Matematik ödevi için grup olduğumuzu öğrendiğimde sinirden kalemimi kırmıştım. Seninle aynı sınıfta olmak bile yeterince zor geliyordu zaten.

Ödevi tamamlamamız için çıkışta sizin evinize gelmemi söyleyip gitmiştin.

Zile bastığımda beni mutfak önlüğüyle karşılamanı beklemiyordum. Demek bunun için okuldan erken ayrılmıştın.

Eve girdiğimde uzun koridor karşılamıştı beni. Çikolatalı kurabiye kokusu sarmıştı etrafı. O an haline gülümsemek istemiştim, kendimi tutmaya çalışsamda burnundaki unu temizlemeden edemedim.

Şaşkın bakışın sıcak bir tebessüme dönerken tepkisiz halime geri döndüm.

“Sen içeri gir ve derse başla ben de kurabiyeleri getireyim”

Masaya kitaplarımı dizip ödev olan konunun testlerine göz gezdirmeye başlamıştım. Sıcak kurabiyeleri getirdiğinde yanıma oturdun.

Matematikten hiç anlamıyordun ve her soruyu en az iki kere soruyordun. Konuya dikkat kesildiğinde o kadar şirin görünüyordun ki yanaklarını kızarana kadar sıkmak istiyordum.

Ama kendime hakim olmalıydım seni öyle kolayca affedemezdim.

“Özür dilerim”

Kısık sesle söylediğin için başta anlamaz gözlerle sana bakmıştım ve tekrar ettin.

“Böyle olacağını bilmiyordum, yemin ederim”

“Ya nasıl olacaktı jungkook??” istemsizce sesim yükselmişti.

“Sırf intikam için değdi mi peki amacına ulaştığın için mutlu musun?
B

aşardın, kaybettim anlıyor musun. Lanet olası oyunun galibi sensin”


Dolan gözlerinle tekrar özür dilemek için ağzını açtığında konuşmana izin vermeden lafını kesmiştim.

“Senden nefret ediyorum jeon jungkook”

Sinirle çantama uzanırken yere düşen kurabiye tabaklarının kırılışını izledim, tıpkı kalbim gibiydi.

Sense donuk bakışlarla eğilmiş kırıkları topluyordun sevgilim, canını yaktığımı hissetmiştim ama öfkem ağır basmıştı. Evden çıkıp kapıyı hızla kapattım.

Taksi beklemek için yolun karşısına geçmiştim ki kapı açılınca arkamı döndüm.

Birkaç adım atarak caddenin ortasında durdun. Ellerin toplayamadığın kırıkların kanları içinde,

Konuşmuyordun.

Gözlerin tüm saklı cümleleri haykırır gibi bakmıştı gözlerime.

Ve bir damla yaş süzüldü yanaklarından.

O an ruhumun parçalandığını hissettim sevgilim. Geçmişin ateşi benliğimi yakarken seni de götürmüştüm beraberimde.

Lastik sesleriyle başımı çevirdiğimde bir araba hızla boş yolda ilerliyordu. Çekilmen için kornaya basıyor arada yavaşlayacak gibi olsa da başaramıyordu.

Son duyduğum ses ise ani fren sesiydi.

better • taekook ✔️Where stories live. Discover now