20

1K 101 15
                                    

02.06.2019

Evinde tek başına yaşamanın sorun olacağını düşünerek hafızan tamamen yerine gelene kadar yoongi hyungun evinde kalmayı kabul etmiştin.

Doktor seni zorlamamamızı, olabildiğince sakince yaklaşmamızı söylemişti. Olası bir stres  beyninde tekrar hasara sebep olabilirdi.

Sorunun son beş ay olduğu için sadece beni ve jimini hatırlamıyordun.

Kim olduğumu sorduğunda “değer verdiğin biri” demeyi tercih etmiştim. İlişkimizin adını hatırlatmak istemiyordum. Duygularının kendini tekrar edip hatırlamasını istiyordum.

Hafızanı kaybettiğini öğrendiğinden beri kendine çok yüklendiğinin farkındaydım. Sürekli düşüncelere dalıp gidiyordun. Zihnini boşaltmam gerekiyordu.

Elimde minik bir köpekle içeri girince gözlerin büyümüştü. Tatlı tebessümünü görmeyeli uzun zaman olmuştu.

Dikkatini başka bir şeye vermem gerekiyordu bende barınaktan bir köpek sahiplenmiştim.

“Senin köpeğin mi?”

“Bizim köpeğimiz, hayvanları çok sevdiğini biliyorum.”

Birkaç saniye gözlerime baktığında her şeyi hatırladığını sandım, sonra tekrar köpeğe odaklandığında o his kaybolmuştu. Yanına oturup köpeğin kucağına gelişini seyretmiştim.

“Peki adı ne?”

Senin koymanı istiyordum.

“Sen seç.”

“O halde, yeontan'a ne dersin?”

“Evet çok sevimli. Beğendim.”

Küçük bir çocuk gibi sevindiğimde bana eşlik etmiştin. Hatta elinle çak beşlik bile yapmıştın.

Her şey güzel gidiyordu. Hayattaydın. Sadece baştan başlamamız gerekiyordu. Belki de böyledi daha iyiydi.

Beraber vakit geçirmek isteyip istemediğini sorduğumda günlerdir doğru düzgün dışarı çıkmadığını söylemiştin. Ufak bir yürüyüşün sorun olmayacağını düşünüp evdekilere haber verdim. Yeontanı da yanımıza alarak yürümeye başlamıştık.

Önceden,
okuldan gelirken beraber yürüyüş yapardık ve her seferinde ayağım takıldı bahanesiyle destek almak için elimi tutardın ve söylediğin hayatta sevdiğim tek yalandı olabilirdi.

Bu kez ise ben yapmıştım minik oyununu. Önümdeki taşa hafifçe takılıp ayağım burkulmuş gibi yüzümü buruşturdum. İyi misin diye sorup bileğime baktığında yine bir anlığına düşüncelere dalmıştın.

“Yürürken elimi tutabilirsin.”
Ellerine sonra gözlerine bakmıştım. Hatırladığını düşünüp gülümsemeye başladığımda yüz ifadenin değişmediğini gördüm. Zafer gülüşüm anında solmuştu.

Sabretmem gerekiyordu sevgilim. Eminim ki bu günler de geçecekti. Elbet bir gün hatırlayacaktın...

better • taekook ✔️Kde žijí příběhy. Začni objevovat