2. BÖLÜM Sır

659 47 49
                                    

2. BÖLÜM SIR

Acı hatıralar ömür boyu kalıyordu kalbinin en derin ve sessiz köşesinde buna bir kez daha boğazımda olan, ve yutkunmama bile izin vermeyen düğüm ile anladığım da kendime bunu yapamazdım gözlerim demirli bahçe kapısından kaydığın da hızla uzaklaşmaya başladım. Benim daha buna gücüm yoktu onun olduğu anılarla dolup taşan yerlere tekrar gelmeye, gücüm yoktu bu kadar güçlü değildim iç hesaplaşmalarım başladığın da anneannesinin ismimi ardımdan bağırmasına aldırış etmedim. Ben artık kendimi birisi için üzecek cahillikte değildim anneannesi her ne demek istiyorsa bana dışarda da diyebilirdi, o eve asla o olmadan dönmemeye yemin etmiştim ben. Seneler önce ilk gittiği zamanlar ben her gece gittiği saatte geliyor ve gözyaşı döküyordum o demirli bahçe kapısının önün de, bu alışkanlığı 3 sene evvel bıraktığım da kalbim daha az acıdı şimdi bu yaşlı kadın herşeyi mahvediyordu. Durakladığım da yanaklarımdan delicesine süzülen yaşları daha yeni fark ediyordum yine küçük bir kız çocuğu gibi 19 yaşında ki hicran gibi, hislerime hakim olamıyordum yine onun evinin caddesinin ortasında ağlattı beni bu aşk. Parmak uçlarım nefes alamadığımı hissettiğim de boynumda nazikçe gezindi kendimi rahatlatmaya çalışıyordum, ama ardımdan yükselen ses benim tekrar nefesimi kesip aynı saniyeler içerisin de kalbimi milyon kere çarptırana dek...

" Refhan senin yüzünden ya da yaşadığınız olaylar yüzünden gitmedi kızım "

Bütün bedenim buz kestiğin de ardımda kalan sesin yönüne doğru bedenimi ve bakışlarımı çevirdim, anneannesi dikkatle yanıma yaklaştığın da yorgun bakışları yerini doğruluğa ve hüzüne bıraktı.

" Babası torunumu buna o zorladı babasının yüzünden Refhan oraya istemeyerek gitti bana herşeyi anlattı kızım seni sevdiğini ne olursa olsun senden ayrı olamayacağını bana söyledi ama babası onu dinlemeyerek o sır yüzünden onu gönderdi "

Boğazım, gözlerim, dudaklarım, kalbim, bedenim, ve bacaklarım hissetmemeye başladım hepsi bu cümle yüzünden o kadar acıyordu ki. Bacaklarımın titrediğini ve çaresizce beni taşımaya başladığını hissettim göğüs kafesim, o kadar daraldı ki bakış açımda ki kalan herşey kararmaya başladı bedenimi çaresizce kaldırım taşına attığım da parmak uçlarım kalbimin üzerin de durdu. Şu an nefes alamıyordum bunlar, bunlar çok saçmaydı hayır... Hayır o gitmişti tek gerçek o beni bırakmıştı annem gibi hemde ona çok sinirliydim hayır! Ona çok kızgındım hayır! Ben ona çok aşıktım... Aşkımın büyüklüğü kadar nefes alamadığım da başımı hayır anlamında kaç kere salladım bilmiyordum son dediği sözler, beynimin içerisin de dolaşıyorken kulaklarımı tıkadım.

" Güldüremedim bıktırdım özür dilerim..."

Gözlerimi yuvasında daha da sıkı yumduğum da herşey dönüyordu zihnimde şu an adeta tüm etrafım anılar ve sesler ile, kaplı olduğun da nefesimin gittikçe zorla çıktığını hissediyordum astım krizini çok yakınım da hissediyordum. Bunlar bu sözler çok ağırdı benim için o yıllar önce gördüğüm rüya şu an gerçek gibiydi, o rüya da söylenen sözler ve onu birden kaybetmem resmen yıllar öncesini haber vermiş gibiydi bana ama ben kör olduğumdan bunu bile anlamamıştım.
" Ne yapıyorsunuz siz! Ne hâle getiriyorsunuz onu rahat bırakın ona resmen işkence ediyorsunuz uzak durun arkadaşımdan! "
Alçin'in sesini duyduğum da gözlerimi sıkıca yumduğum yuvasından saniyeler içerisin de açtım parmak uçlarım, kulaklarımdan yavaşça akarken onun gözlerine baktım o ise korku dolu bakışları ile beni izliyordu.

" Gel gidelim hicran "

Oturduğum kaldırım taşından uzattığı eline parmak uçlarımı koyduğum da alt dudağım titredi nefesimin sesi eşliğin de, Alçin'e sıkıca sarıldığım da ayağa kalktım parmak uçlarının saçlarımdan şefkatle aktığını hissettim aynı zamanda. Tüm bu yıllar sonra duyduğum sözlerin saçma oluşuna ve aynı zamanda gerçek olacağını düşünüyordum yıllar önce gördüğüm o rüya da olduğu gibi, ortada bir sır vardı sanki bu sır benim gözlerim önünde duran koca bir resimdi ama ben görmüyor gibiydim. Herkesin bildiği büyük bir resim ama yine kör olan ben arkadaşım ile olduğumuz yerden hızla uzaklaşmaya başladığımız da, ne kadar uzaklaşırsak kalbimin o kadar gitme deme içgüdüsü kendini belli etti sanki o yaşlı kadını dinlemeyerek hata yapıyormuş gibi hissediyordum. Uzun bir sessizlikte eve gidene kadar konuşmadan yürümeyi sürdürüyorduk ikimiz de zaten benim şu an konuşacak pek bir halim yoktu, bu dışarıdan açıkça görülebilirdi otobüs durağını geçtiğimiz de bakmadım tüm çabam ile ama yine de kalbimde bir şeylerin kırıldığını ve acıdığını hissettim. Seslice iç çektiğim de mahallenim girişine yavaş adımlar eşliğin de yaklaştık bu şehirde son günlerim olmasına çok üzülüyordum, sanki eğer buradan gidersem ona olan aşkımın anılarını da beraberinde terk etmiş ve burada bırakıyormuş gibi hissediyordum. Bir kaç küçük adım daha attığımız da durakladım bedenim ben istemeyerek durduğun da artık neredeyse ağaçların çokluğu ve büyüklüğünden görünmeyen parka, bakışlarım yavaşça çevrildiğin de dudaklarımı kemiriyordum 4 yılın içerisin de çektiğim acılar aklıma geldiğin de nefesim hızlandı.

GÖMÜLÜR 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin