3. BÖLÜM Anne

550 47 63
                                    


3. BÖLÜM ANNE

Aynada ki yansımama baktığım da üzerimde ki mezuniyet cübbesi ve başımda ki mezuniyet kepi hayallerimin resmiydi resmen, ben 4 yıl önceki o üniversite 1 öğrencisinden mezun bir kız yarattım şu an tek eksik yine her zaman ki gibi annemin gururla bana bakmasıydı. Babamla sabahın erken saatlerin de konuştuğumuz da 1 veya 2 saat içerisin de burada olacağını söylemişti, Alçin ile hazırlanmış birlikte babamın gelmesini bekliyorduk. Keşke bu sevinçli günüm de annemin yokluğu bu kadar belli olmasıydı yaşım kaç olursa olsun annemi ben hep ilk gün ki, acı ile hatırlayarak seviyordum şimdi yine ne annem vardı ne de ben senin annen olurum diyen sevdiğim adam. O kadar isterdim ki annemle babamın yan yana el ele durarak bana gururla bakmalarını o kadar isterdim ki, sevdiğim adamın bu gurura eşlik eden aşk dolu bakışlarını ama gerçekler tek başıma boş odada kendi yansımama bakmaktı. Ne annem vardı ne de o şımarık adam yanaklarımdan ben fark etmeden süzülen yaşları ustalıkla tenime bastırdım, bu ülkeden 1 hafta içerisin de uzaklaşmak bana çok çok iyi gelecekti bunu biliyordum. Derin bir iç çektiğim de başımda ki kepi daha da sabitledim salon ile bitişik minik koridordan zil sesleri yükseldiğin de, babamın geldiğini hissettim bu his hüzünlü bakışlarıma buruk bir tebessüm kondurdu zaten hep böyleydi annem hüzünlü bakışlarım babam ise o hüzüne eşlik eden buruk tebessümdü. Alçin'in ismimi salondan bağırması ile kapıya doğru heyecanla koştuğum da babamın gözleri ile aylar sonra karşılaştım, parmak uçlarım kapının kulpun da heyecanla durduğun da gülümsedim babam da bu gülümsemeye yorgun bakışları eşliğin de eşlik etti. Birbirimize kaç saniye baktık bilmiyordum ama başım babamın huzur dolu göğsün de durduğun da, sıkıca sardı kolları bedenimi o kadar çok ihtiyacım vardı ki bu huzuru hissetmeye. Boğazımda ki yükselen düğümü bastırdığım da babamın güven dolu göğsüne kendimi daha da bıraktım, kokusunu içime çekebildiğim kadar çektiğim de parmaklarının saç tellerimde gezindiğini fark ettim.

" Güzel kızım benim hicranım "

Dudaklarından özlem ile birlikte sessizce dökülen kelimeleri kulaklarıma ulaştığın da tebessüm ederek yaşlar süzüldü, bu sarılmaları bu kelimeleri yıllarca o kadar çok bekledim ki bir gün babam bana sarılacak dedim hep umut tohumunu büyüttüm kalbimde. Şimdi ise bu hayalini kurduğum sımsıcak güven dolu kollar beni sarıyordu bunlar bir çocuk için, bir insan için hâyal olmamalıydı annenin sarılması, babanın sarılması bunlar normal şeyler olmalıydı bir hâyal değil. Ben ise doğduğumdan beridir bu ailenin özlemini çekerek hâyal kuruyordum bu hiç âdil değildi hem de hiç, ben sadece bir aile istedim ama benim ailem ben daha çok küçük yaştayken yok oldu. Ailecek hatırladığım tek bir anımız bile yoktu tek bir fotoğraf karesi bile yoktu bunlar benim canımı o kadar çok yakıyordu ki, 23 yaşında olsam bile hâlâ o 8 yaşında ki kız çocuğunun kırgınlığı vardı hayatımda. Bu kız çocuğu bana ne nefes aldırıyor, ne yemek yediriyor ne de kimseyi sevmeme izin vermiyordu. Haklıydı onun kalbini daha yeni oluşuyorken yeni yeni atmasını hissederken kırmışlardı o çok haklıydı, ben onu yıllardır kalbimin en kuytu parmaklıkları arasında tutuyordum bağırmalarını duymuyordum o kızın bastırıyordum. Babamın göğsünden ayrıldığım da gözyaşlarımı hemen tenime bastırdım görmesini asla istemiyordum bu gözyaşlarını, babamı incitme düşüncesi bile kalbimi acıtıyordu o benim tek ailemdi çünkü. Babam ile Alçin aşağıda üniversite mezuniyeti hakkın da konuşuyorken bende son kez valizlerimizi gözden geçiriyordum tören saatine az bir zaman kalmaya başladığın da, heyecanım git gide daha da yoğun olmaya başlıyordu. Bugün törenden sonra arkadaşlarım ile kutlama yemeği yiyecek ve akşam üstü herşeyi toplayarak gidecektik, ben daha fazla burada kalmak istemiyordum bugün babamla geri İzmir'e dönmeye karar vermiştim. Yemekten sonra babam hemen bizi alacak ve buradan gidecektik bir daha bu şehire bu zalim şehire adım atmayı bile düşünmüyordum, çünkü bu şehir artık Refhan Araslan kokuyordu. Ve ben daha fazla bu şekilde ölemezdim onun aşkı onun aşkının özlemi bana zarar vermeye başlıyordu kendimi kaybediyordum, onun özlemi ile ben kendimi bile bulamıyordum ela gözleri resmen hayatımın merkezi hâline gelmişti. Ahşap gıcırdayan merdivenlerden dikkatle üst kata çıktığım da yutkundum bu üst kata yıllar önce çıkmıştım, hemde onun kucağında bu anı anının görüntüleri zihnimde canlanmaya başladığın da gülümsedim. Anılar ölü birer insanın mezarlığı gibiydi ve ben her gün, her saat, her dakika ziyaret etmeden yapamıyordum. Refhan Araslan uzakta çok uzakta olsa bile yine beni gülümsetmeyi başarabiliyordu bu adam hâlâ beni güldürüyor ama aynı zamanda, çok fazla üzebiliyordu o çok farklıydı o çok özeldi hatta gerçekte olamayacak kadar çok güzel bir adamdı onun şımarık ela gözleri. Parmak uçlarımın üşümesi eşliğin de eski odamın kapısını açtığım da kalbim binlerce anıyı hatırlayarak ve hissederek parçalandı, onun kokusu, onun gözleri, onun uyuyan yüzü zihnimde bir ışıklı tabela gibi belirdiğin de düşmemek için kapıdan dengemi sağladım. Bu odaya veda etmem gerekiyordu artık bazı şeylerle yüzleşmem gerekiyordu yutkunmaya çalıştım, ama düğüm o kadar fazlaydı ki yalnızca boşuna yutkunduğumu anladım. Kapıyı yavaşça ardımda kapattığım da başımda ki kepi çıkararak bir kenara koydum yıllar önce onunla son kez, uyuduğum yatağıma baktığım da gözlerim doldu gözyaşlarının aktığını bile hissedemiyordum şu an. Gerçi ben yıllardır hiçbir şey hissetmiyordum ne bir mutluluk, ne bir hüzün, ne bir sevgi ben yıllardır o gittiğinden beridir kimseye karşı bir şey hissedemiyordum. Benim hislerim onun araba ile gidişini izlerken dizlerimin üstünde gitme deyişim ile, bitmişti benim hislerim o gün öldü o gitti ben sadece nefes alan bir ruh oldum. Kendi yavaş nefes seslerim odada yankılanarak kulaklarıma ulaştığın da onun yıllar önce uyuduğu yere oturdum dikkatle, onun bir zamanlar uyuduğu çarşafa parmak uçlarım dikkatle dokunduğun da irkildim. Onun sıcak teni yerine boş soğuk çarşaf yokluğunu bir kez daha dibine kadar hissettirdiğin de yutkundum, kendi acı dolu yakarış seslerim zihnimde canlanmaya başladığın da gözlerimi sıkıca kapattım.

GÖMÜLÜR 2Where stories live. Discover now