7. BÖLÜM Yüzleşme

355 37 25
                                    

7. BÖLÜM YÜZLEŞME

İnsan ilk aşkını, ilk saf hislerini ve ilk kalp çarpıntısını unutur muydu? Yoksa unutmak zorunda mı kalırdı? Ben unutmak zorunda kalmıştım peki ya sevdiğim adam? Karşımda bakışlarının bal rengi akarken gözlerimin içerisine dikkatle bakan adam? Bilmiyordum bu sorunun cevabı eminim Refhan'a bile soru işareti veya yaralar açardı, belki de ikimizde korkuyorduk birbirimize yine kısıtlı dokunabiliyor ve kısıtlı sevebiliyorduk. Belki de ikimizin de merak ettiği soru ilk aşkı unuttun mu? Evet. İkimizi de yiyerek bitiren ve her gözlerimize baktığımız da kendini tekrar eden soru şimdi göğsüm de tekledi ama ona belli etmek istemedim, bu anın büyüsünü bozmak anılar biriktirirken acıları katmamak istedim. Boğazımda ki yükselen düğüm hissini ustaca saniyeler içerisin de bastırdığım da yutkundum bakışlarım yeniden haylaz gözlerinden, karanlık denize yöneldiğin de ikimiz de konuşmadık. Çok şey yaşanmıştı, çok şey geride kalmıştı ama hâlâ bu şımarık adama olan kalbimde büyüttüğüm saf aşk filizi, yıllardır kendini koruyarak kocaman bir kök saldı yüreğime şimdi ise o kök kafamda ki düşünceler içerisin de günden güne soluyordu. Derin bir nefes çektim ciğerlerime denizin tuzlu meltem kokusu zihnimde ki kötü zehirli, düşünceleri denizin dibine atmaya çalışıyorken caddeye doğru ilerlemeye başladım eve gitmek istiyordum şımarık adama düşünce alanı yaratmak adına eve gitmek istedim ama adımlarım boğuk sesi ile olduğum nokta da resmen demirlendi.

" Evlen benimle "

Ne! İlk bahar aylarında vücudumun yandığını hissettim bu soru sanki sıradan bir şeymiş gibi öylece dudaklarından döküldü, ve ben olduğum nokta da düğümlendim kaldım parmak uçlarımın bile heyecandan uyuştuğunu yanaklarımın şeker pembesine boyandığını hissettim. Bedenimi ve uyuşmuş karıncalanma hissi olan bacaklarımı olduğum noktadan yavaşça kopardığım da boğazımda oluşan, doluluğu heyecanla ve gergin şekilde yutkundum. Gözlerimiz ve bedenlerimiz tekrar birbirine dönük olduğun da kuruyan dudaklarımı ıslattım, okyanusun kıyıya vurma dalga sesleri sessiz sahilde kendini belli etmeye devam ederken ellerim yeniden üşüdü. Dudaklarım sanki mühürlenmiş gibiydi bir tane tek bir kelime bile dökülmedi konuşmak istedim ama bu soruyu duymayı, en son beklediğim kişi karşımda duran şımarık adamdı. Refhan Araslan ve evlilik çok sıra dışı tanımlardı yıllar önce ki o üniversitede ki, tanıştığım en şımarık adamdan evlilik teklifi alacaksın deseler onlara deli olduğunu söylerdim ve buna çok gülerdim. Ama şimdi yıllar önce ki kütüphanede şımarıklık ve ukalalık ile

" Benimi özledin?"

Diyen adam bana gerçekten evlilik teklifi etmişti. Üşüyen parmak uçlarımı sıcak avuçlarımın içerisine sıkıca bastırdığım da şaka yaptığını anlamam haylazca gülümseyen dudaklarından olmuştu, sinirle ve içimde tuttuğum gerginlik ile bedenine yaklaştığım da gururla çenesine yetişmek için başımı kaldırdım. Gözlerimiz birbirine yine denk geldiğin de daha da gülümsedi dudakları ben ise gülümseyen dudaklarına karşı, gözlerimi devirdim kollarım göğsüm de dargınlık ile bağlandığın da gözlerine yeniden baktım.

" Sen gittin öylece gittin ben olmadığın yıllar içerisin de ölmeyi bile düşündüm ben senin sesini unutmaya başladım! Ben senin yüzünü unutmaya başladım! Ben senin kokunu bile unutmaya başlamıştım! Şimdi bir şey olmamış gibi umursamaz şekilde evlilik mi teklif ediyorsun! "

Yanaklarımdan süzülen yaşları daha yeni tenimde hissettiğim de kelimelerim havadaki rüzgâra ve deniz seslerine karışarak yok oldu, ama izleri kalbimiz de yara bıraktı ikimizin de biliyorduk içimde ki yeniden onu kaybetme düşüncem kafamda ki seslerden dudaklarıma dökülmüştü artık. Tek bir kelime bile söylemedi yalnızca bedenini benden uzaklaştırdı ve denizin en kıyısına doğru sessizce adımladı, her adımının altında ezilen yumuşak kum sesini dinledim. Adımları kıyıda durduğu zaman bakışlarım yeniden ela gözlerine kaydı o ise sanki söylediğim kelimeleri sindirmek için, kendi içinde ki ses ile çelişki hâline girmiş gibiydi.

GÖMÜLÜR 2Where stories live. Discover now