B Ö L Ü M : 22

231 17 2
                                    

Merhabaa can içimlerimm.

Aşağıdaki yıldızlarıı boşş bırakmayalım.

Keyiflii okumalarr 💕

**

B Ö L Ü M : SOĞUK

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


B Ö L Ü M : SOĞUK

Yaşanılan her şey rüya gibi geliyordu bazen. Kirpiklerimi güçlükle aralayana kadar bir sürü film canlanıyordu kadrajımda. Kaçmak istiyordum. Gözlerimi bir an önce aralayıp canımı yakan o andan uzaklaşmak istiyordum. Dudaklarımın arasından titrek bir nefes döküldü. Bakışlarımı hemen yanımda tüm ciddiyetiyle arabayı kullanan Reha'ya çevirdim. Parmakları direksiyonu öyle sıkı sarmıştı ki, öfkesinin altında ezilecek gibiydi.

Şu an bir şey desem tüm öfkesini bana kusacaktı ve bu benim isteyeceğim en son şeydi. Öfkeliyken iki katı daha kırıcı oluyordu.
Arabanın hızını sanki yavaş kullanıyormuş gibi arttırdı. Tekerlekler asfaltta yağ gibi kayıyordu. Sürekli ani hareketlerle arabaları sollamasıyla, her saniye korna sesleri yükseliyordu. Araba ara sıra yaptığı manevralar yüzünden sarsılıyordu. "Yavaş sür şu arabayı." Diye konuştum sesimin yüksek çıkmasını umursamadan.

Dediğimi duymamış gibi hızını biraz daha arttırdı. Peşimizden bizi takip eden korna sesleri yüreğimi ağzıma getiriyordu. "Yavaşla! Korkuyorum." Birkaç saniye sonra hızını azalttı. Gideceğimiz yere sağ salim gitseydik rahat bir nefes alacaktım. Kulaklarımda dediği cümle yankılandı. Birilerinin eceli olmaya gidiyoruz. Ben nereye rahat nefes almaya gidiyordum ki? Hem de yanımda Reha varken.

Tespit gibi tespitim çok ufacık an gülme isteği doldurdu.

Gene de tepkisiz kalmayı seçtim.

Bir saat gibi süren yolculuğun ardından araba işlek bir bar sokağında durdu. Hayatımdaki erkekler yüzünden bu tarz yerlere sürekli girip çıkmaya alışmıştım artık. Arabayı kenara park ettiğinde dümdüz bir sesle konuştu. "İn." Sessizce dediğini yaparak indim. Kendisi de indiğinde kapıyı sertçe kapadı. "Sesin çıkmasın." Dedi keskin bir dille. İçimden öfke kusmak istesem de, dudaklarıma kilit vurdum. "Peşimden gel." Önden ilerlediğinde kapının önündeki adamların yanına ilerledik.

Büyük demir kapının her iki tarafında da dört kişi vardı toplamda. Gözlerim bellerinde duran silahlara ilişti. Tekin olmayan yollara çoktan adım atmıştım bile artık. Reha'yı gördüklerinde başlarını eğerek selam verdiler. Hiçbirinin gözleri üzerime değmemişti. Bu durum garibime gitse de, bir yandan iyiydi. Adamların açtığı kapıdan içeri girdik. Karşımıza direk uzun geniş bir koridor çıkmıştı. Attığı adımlar kendinden emin ve sertti. Koridorun sonundaki kapıya ulaştığımızda adamlar bir şey demeden kapıyı araladı ve içeri girdik.

İçeride büyük, uzun bir masanın etrafında toplanmış sekiz kişi vardı. Nereden baksan çoğunluğu kırklı yaşlarında vardı. Odanın her köşesinde silahlı adamlar vardı. Üzerime çevrilen bakışlarla rahatız olurken yerimde kıpırdandım. Reha ilerledi sandalyeyi çekerek masanın başına oturdu. Kafasını hemen yanında duran hemen hemen benden beş on yaş büyük adama baktı.

İZBE RUHLARDonde viven las historias. Descúbrelo ahora