Bölüm 6|• "Kayıp Ruhlar Mezarlığı."

5.5K 674 218
                                    


2 gün sonra

Yasak Deneyler Laboratuvarına girmemizin üstünden tam olarak iki gün geçmiş, üçüncü günümüzün sabahına uyanmıştık. Tabi buna uyanmak denebilirse, hiç gündüzü olmayan gecenin sabahı olur muydu? Bunca zaman boyunca uyku gözlerime bir zerre bile uğramamış, zihnim küçük bir saniye bile dinlenmek için vakit bulamamıştı.

Düşüncelerim soyutluktan kopup somut bir silüete bürünüyor ve kapkara elleriyle boğazımı sarıp bir an için bile rahat bir nefes almama izin vermiyordu. Aklım bir an için olsun susmuyor, vicdanım durmadan haykırıyordu. İçimde hiç dinmeden usul usul yanan bir ateş vardı ve beni ne olursa olsun rahat bırakmıyordu. Yatakhanedeki yatakların yarısı boştu, kurtarmaya geldiğimiz insanların büyük bir çoğunluğu çoktan hiçliğe karışmıştı ve bu düşünce bile aldığım nefeslerin göğsümü daraltmasına yetiyordu. Çok geç kalmıştık. Çok geç hem de...

O günden sonra ekiple bir daha bir araya gelememiştik. Hepimiz yasak deneyler ekibine kendimizi kabul ettirmeye çalışmakla meşguldük. Bir araya geldiğimiz an sayısı bile sadece ortak salonda bir şeyler yediğimiz zamanlar olmuştu, o zamanlarda da birbirimize yabancı taklidi yapmak zorunda kalmıştık. Onlara gördüğüm şeyleri anlatamamıştım ve bunu bilen tek kişi bendim. Böyle bir gerçeği sırtlamak ağır bir yüktü, böyle bir manzarayla karşılaşacağımı bir an bile düşünmediğim için büyük bocalamıştım.

Victoria ve Ivan bize buradaki sistemi yeni yeni tanıttıkları için hiçbir şeye dahil olamamış, görevlerde henüz yer almamıştık. Ne ben onlara gördüklerimi anlatabiliyordum, ne de bir an için durup durum değerlendirmesi yapabiliyorduk. Ne Sarp ve ekibiyle, ne de birbirimizle iletişime geçemiyorduk. Yaptığımız tek şey nehrin akışına ayak uydurmak ve köprüyü geçmeye çalışmaktı.

Aynanın önünde saçlarımı düzeltmeye devam ederken göz altlarıma yerleşen koyu halkaların iyice belirginleşmeye başladığını fark etmiştim. Ne doğru düzgün bir şey yiyebiliyor, ne uyuyabiliyor, ne de nefes alabiliyordum. Bilinmezin içinde savrulmak tam bir işkence gibiydi. İçimde kuşkularım vardı, içimde korkularım vardı, içimde yanan bir intikam ateşi vardı, içimde dev bir utanç vardı. Hayatlarını ellerinden aldıkları insanların intikamını onlardan kalplerini söke söke almayı ve onları bunu yaptıklarına bin pişman etmeyi deli gibi istiyordum. İçimde bir utanç vardı, öz babam olacak olan o şahısın hayatımın büyük bölümünün mimarı olan adamın kızını böyle bir düzenin içine sürüklemesinden kaynaklıydı bu. İçimde kuşku vardı çünkü yatakların yarısı boştu, bu da demek oluyordu ki Yaşam Köksal'ın hayatta olma şansı yüzde elliydi. İçimde ölümcül bir korku vardı çünkü Yaşam'ın hayatta olmama ihtimali de yüzde elliydi. Eğer öyle bir şey olursa ben kendimi nasıl affederdim? Kardeşim dediğim adamın karşısına geçip nasıl kardeşin babam olacak adam yüzünden öldü derdim? Şef'in karşısına geçip nasıl sözümü tutamadım derdim?

Başıma saplanan keskin ağrıyla şakaklarımı ovaladım ve komodinimin dibinde duran ağrı kesicilerden üç tanesini içtim. Şiddetli ağrıyı kesmeye üç ağrı kesicinin gücü bile yetmiyor, bu ağrı beni günden güne bitiriyordu. Ağrı kesiciyi içtikten sonra telefonumu cebime attım ve odadan çıkmak üzere kapıya doğru ilerledim. Tam kapının kulpunu kavramıştım ki kapı aniden açıldı. Kapının açılmasıyla birlikte içeri dalan Atakan beni de beraberinde içeri itti ve kapıyı yeniden arkamızdan kapattı. "Adrian, neredesin?"

Tam ne yaptığını sormak için dudaklarımı aralamıştım ki Atakan işaret parmağını dudağına yaslayarak bana susmamı işaret etti. İstediğini yaptığım esnada odamın banyoya açılan kapısını işaret etti. "Adrian?"

Kısık bir sesle, sanki ondan uzaktaymışım gibi konuştum. "Banyodayım. Birkaç saniye bekle lütfen."

"Tamam." Gözlüğünü burnuna itip çevik bir hareketle cebinden bir not defteri çıkardı. Hızlıca kalemle defterin sayfasına bir şeyler karaladı ve sayfayı bana uzattı. Hızlı yazdığından dolayı epey karmaşık olan el yazısını okudum, o ise yeni bir şeyler yazmaya başlamıştı defterine. 'Üstümde dinleme cihazı var, Jason benden şüpheleniyor.'

YASAK DENEYWhere stories live. Discover now