6: Maceramız başlıyor

2K 172 15
                                    

Delta...beni bulmuştu...

Hırlama sesi ile kucağımdaki ufaklıkta kalkmış ve arkama bakmaya başlamıştı. Demek ki tam arkamda duruyordu.

Ben ufaklığın kaçacağını düşünürken o tüylerini dikeltmiş, tıslamaya başlamıştı.

"Ufaklık sen ne yapabilirsin? Bir boyuna bak lütfen. Hadi git sen." Diyerek onu itekledim ama ufaklık bir milim bile haraket etmedi.

Tekrar arkamdan gelen hırlama ile ufaklığı kucağımdan alıp yere koydum ve ben de ayağa kalkıp arkamı döndüm. Döner dönmez karşılaştığım bir kırmızı ve bir kahverengi gözler'in öldürmek üzere kurulmuş bir avcı gibi bakması bana hiç yardımcı olmadı ve burada ki avın ben olması ise en son isteyeceğim şeydi.

Delta üstüme doğru gelmeye başlayınca ben de arkaya doğru ilerlemeye başladım.

"Seni bulurum dedim jeon jungkook." Ve dediğini de yapmıştı, beni bulmuştu.

Etrafım da kurtulmamı sağlayacak bir şey veya birisi var mı diye bakınmaya başladım ama ağaç ve çalılardan başka hiçbir şey yok; tabii ufaklığı da sayarsak.

"Gerçekten benden kurtulacağını düşünmüş olamazsın değil mi? Eğer öyleyse sen sandığımdan da aptalmışsın jungkook."

"Yok daha o kadar aptal olamadım maalesef." Diye alayla konuştum.

"Bu durum da bile eğlenmeye çalışıyorsun ve beni oyaladığını düşünüyorsun ya hayret ediyorum doğrusu ama bu ne beni oyalar ne de ölmeni geciktirir omega! Öleceksin! Bugün burda gördüğün son yüz benim, Delta'nın yüzü olacak."

"Hiç değilse denedim..." diye mırıldandım. Delta üstüme doğru gelmeye devam ederken gerçekten de yolun sonuna geldiğimi anladım. Kaçışım yok öyle değil mi? Yine bir mucize olsa ya, yine ejderha çıkıp gelse ya? Acaba bağırsam gelir mi ki? Ahh, kimi kandırıyorum ki...aslında...

"Delta eğer bana saldırırsan ejderha'yı çağırırım. Seni öldürür bak. Gelme üstüme ya. Gelmeseneee! Bak cidden çağırırım. Bak çağırıyorum...kendin kaşındın ki."

Sanki ben konuşmuyormuşum gibi her cümlem de üstüme gelmeye devam etti. Bu da ne meraklı yaw habire üstüme doğru gelmeye.

Ama şimdi ne yapacam. Çağırsam harbi gelir mi? Denemeye değer ya...

"Sen kaşındın... Ejderhaa! Karanlıkımsı ejder! Yardım et! Neredesin yaa yardım eder misin!? İmdaaatt! Yavru ejder!" Diye avazım çıktığı kadar bağırdım ama sesimi Delta ve ufaklıktan başka birisinin duyduğunu sanmıyorum.

"Ah bak sen şu işe, ejderha geldi. Ahh, şimdi ölecem galiba." Diye benimle alaylı konuşan Delta'ya sinirle baktım ama neye yarar.

"Gelicek. Bak gör benim için gelicek."

"Peki bu dediğine kendin inandın mı?" Hayır...

Delta tam saldırıya geçicek iken ormandan siyah dumanlar yükselmeye başladı ve onunla aynı anda yüksek bir tıslama sesi duyuldu. Tıslama?

Delta da durup etrafına bakmaya başladı, benim gibi.

Bu dumanlar? Gerçekten gelmiş miydi? Ama tıslama sesi çıktı.

Dumanlar etrafımızı tamamen sardığın da dumanların içinden iki tane büyük, beyaz gözler çıktı. O her neyse ejderha olmadığı kesin.

Gözler tekrar kaybolduğun da etrafıma bakındım, bu sefer Delta'nın tam arkasında göründü gözler.

Sonra dumanlar biraz geri çekilince gözlerden daha fazlası belli oldu. Duman bir beden kazanıp yılan'a dönüştü. Devasa bir yılan.

Yılan sürünüp bu sefer benim yanım da durdu ve kafasını tam kafamın yanına getirip, gövdesi ile benim etrafımı sardı. Ağzını açıp tısladığın da dişlerine ve ağzına baktım. Ağzının içi bembeyaz dı, dişleri de beyaz dı ama parlıyor du. Bu dişlerin zehirli olduğunu söylememe gerek yok herhalde? Çünkü bu yılan başlı başına ben ölümcül bir zehirin beden bulmuş haliyim diye bağırıyor.

Dark Lord Cyrus || TaeKookWhere stories live. Discover now