18: Sen Ateşsin...

1.4K 128 36
                                    

Querencia'nın sırtından kuş bakışı baktığım da küçük gördüğüm yaratıklar yakından ne kadar da büyükmüş...

"Hadi jungkook." Cyrus'un ikazı ile derin bir nefes alıp bir kaç metre önümde duran farklı bir yaratığa doğru yürümeye başladım.

En az 4 metre uzunluğunda olan ve kanatları olan bu sevimli ama aynı zamanda korkutucu görünen yaratığa yaklaşınca masmavi gözleri bana döndü. Bu mavilikler kanat uçlarında, karnında ve kuyruğunun uzantısında da mevcut. Bir de o keskin pençeleri. Kulakları Elf kulağına benziyor nedense.

Yanına geldiğim de: "Merhaba." Diyerek el salladım. Salak oluşumun bir kanıtı daha.

Yaratık bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı. Acaba kaçsam mı?

"Saçmalama!" Cyrus iç sesimi dinlemeyi bırak!

"Bırakamam." Sinirle yerimde tepindim.

"Jungkook deli misin?"

"Bir sus!" Diye bağırınca etrafımda ki yaratıkların bakışları tekrar bana döndü.

Mükemmel...

"Başla artık." Dediğinde bu sefer ona içimden cevap verdim: "Susarsan başlayacam Cyrus."

"Bir sıkıntın var mı?" Zihnimde duyduğum iki gülme sesi ile göz devirdim. Omegam sen de mi ya?

"Kookie salak mısın?" Omegam bana salak dedi? İnanılmaz!

"Teknik olarak demedi, sordu. -Mısın dedi."

"Cyrus cidden beni son günlerde fena sınıyorsun." Diye mırıldandım.

Yaratık boş boş yüzüme bakınca kendimi açıklamak için tekrar konuştum:

"3 saat önce Karanlık ejderha gitti ve ben de sıkıldım sonra Cyrus dedi ki in aşağa yaratıklara Lord'luk yap. Onları dinle ve yardım et. Ben de seni dinleyip yardım etmek için gelmiştim. Yani bir şikayet var mı?" Kendimi Köy Ağası gibi hissetmeye başladım.

Yaratık kafasını iki yana salladığında gülümsedim ve burnunu sevip başka bir müşteri aramaya başladım.

"Müşteri?" Cyrus'un alaylı sesini ve dediğini takmayıp az ileride bulunan sevimli bir yaratığa doğru yürümeye başladım.

Elf kulakları olan gri renkte ki yavru bir kurt gibi görünüyor. Ama şeffaf mavi kanatları var ve uzun kuyruğu, kuyruğunun ucunda ise tavus kuşu tüyü şeklinde büyük bir tüy var. Gözleri ise mavi bir ışıkla parlıyor. Alnında parlak mavi tüyleri var aynısı sırt kısmında ve patilerinin altında bir de burnunun ucunda bulunuyor. Boyu ise normal kurt ile aynı boyda. Yani dizlerimin bir kaç santim üstüne denk geliyor.

Yaratığın yanına gidince tek dizimi kırıp yere koydum ve ona biraz yaklaşmış oldum. Ben bunu yaparken onunda gözleri beni buldu ve yaptığım her haraketi dikkatle izledi.

"Merhaba ufaklık. Acaba sana yardım edebileceğim bir konu var mı?" Diye yumuşak bir sesle sordum.

Ardından zihnimde ince ama sevimli bir ses duydum:

"Aslında var Lordum. Benim Kuestiya'ya gitmem lazım ama çok uzun bir uçuş yaptığım için kanatlarım yorgun düştü acaba bana oraya gitmem de yardım edebilir misiniz?"

"Tabii ki de ederim ufaklık." Deyip kafasını sevdim ve etrafıma bakınmaya başladım. Acaba onu ne ile gönderebilirim.

"Karanlık Ejderhan'dan iste jungkook." Cyrus'un dediği şey ile şaşırdım.

Dark Lord Cyrus || TaeKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin