22.Bölüm

2.7K 173 40
                                    

Selaaam
Başlamadan önce oy verirseniz çoook mutlu olurum:)

Güzel yorumlar yapmayı unutmayınnn

Arel kapıyı çaldı ardından içeri girdi. Eva Arel içeri girer girmez kayboldu ama Arel bir tavana bir bana bakıyordu.

"Akşın az önce tavanda bir şey gördüm sanki. Sende gördün mü?"

Nasıl yani Arel seni gördü mü?

Arel beni göremez beni senden başka kimse göremez.

Ama az önce sen tavandayken ne gördü o zaman?

Ben gerçek değilim aptal! Beni göremez çünkü ben senin iç sesinim.

O zaman senden korkmama ve senin istediklerini yapmama da gerek yok çünkü gerçek değilsin

Ah Akşın anlamıyorsun değil mi? Aslında ben senin düşüncelerinim sen benim istediklerimi yapmıyorsun sen kendi istediklerini yapıyorsun ve bütün suçu bana atıyorsun

Anlamıyorum. Saçmalıyorsun!

Ne demeye çalışıyorsun?

Akşın, sen delisin...

Değilim diyorum! Ben Deli değilim!

Madem deli değilsin peki o zaman neden ben varım...

"Odaya girmeden önce benim gel dememi bekleseydin keşke!"

"Pardon ama önemli bir şey demem gerekiyor. Ne kadar bana güvenmesende"

Senin yapmadığına inanıyorum ama bilmiyorum. Emin değilim...

Ve galiba seni seviyorum. Galibası yok seni seviyorum. Şimdi diyeceksiniz ki bu kadar kısa sürede nasıl sevdin onu. Ben onu sevdiğimi çalışma odasındaki küçüklük fotoğrafından anladım. Arel ile ben ilk defa o uçurumda karşılaşmıştık ama yıllar önce. Çok küçüktük ikimizde, tabi o benden biraz daha büyüktü beş yaş kadar.

Sevdiğine güvenememek çok ağır bir şeymiş. Ama güvenimi sevdiğim adam değil, hayat kırdı. Her güvendiğimde beni yerden yere vurdu. Şuan birisine güvenemiyorsam bunun suçlusu beni bu hayata mahkum eden ailem...

İnsan ailesini seçemiyor. Ama bari evleneceğim adamı benim seçmeme izin verseydiler...

Beni kendi zevkleri için, kendi çıkarları için kullandılar hep. Ama artık buna son vermeliyim. Arel'e güvenmeli ve oraya gitmemeliyim. O benim için o kadar şey yaparken benim ona güvenmemem saygısızlık olur. Arel'in sesi ile düşüncelerimden kurtuldum.

"Ah senin bu dalgınlığın..."

"Ne?"

"Diyorum ki yarın oraya gitmeni istemiyorum. Çünkü tuzak olma ihtimali çok yüksek. Sen şimdi kanıt isteyeceksin ama maalesef kanıt yok."

"Nasıl yani ne tuzağı?"

"Bunun bir tuzak olduğunu düşünüyorum çünkü olaylar çok mantıksız geliyor. Ben seni Barlas'ın yanından almaya geldiğimde evde kimse yoktu. Yani bildiğim kadarıyla kimse yoktu. Ve Barlas mutfakta ıslık çalarak bir şeyler hazırlıyordu. Gayet kefiyli ve mutlu gözüküyordu..."

"Benim kardeşime öyle bir şey yapsalar ben yerimde duramazdım. Bunu yapanı bulmak için yemezdim içmezdim her yerde arardım o şerefsizi."

Nasıl mutlu olabilirdi ki? Ben gitmeden önce bir enkazdan farkı yoktu...

Ay Tenli KadınWhere stories live. Discover now