26.Bölüm

1.6K 101 46
                                    

Sınır yok depremler bitene kadar bölüm gelemeyebilir:)

Az önce Ada ile kavga ettik. Onu biraz kırdım. Ama bunu telafi edeceğimden eminim. Arel'e gelecek olursak gözümü ilk açtığımda bir an için her şeyi unutup mutlu oldum Arel yanımda olduğu için, ama zihnime yavaş yavaş gelen anılarla mutluluktan eser kalmadı. Aslında bu olanlara inanmak istemiyorum ama fotoğraflar var.

Ya açıklaması varsa? Yada fotoğraflarla oynamış olabilirler.

Gerizekalı arabayı uçurumdan aşağı sürmeden önce düşünmedin bunları şimdi düşünüyorsun.

O an fotoğrafları görünce aklım yerinden gitti. Ne yapacağımı bilemedim. O an benim için herşey bitmiş gibi hissettiriyordu. Meğer bitmemiş her şey daha yeni başlıyor.

Arel'in bu yaptığından sonra onu affetmeyi düşünmüyorsundur umarım!

Ya yapmadıysaaa-

Bana güvenmiyor musun? Yada beni boşver fotoğrafları görmedin mi? O fotoğraflar gerçek!

Odanın kapısı açılınca içeri doktor ardından Arel girdi. Doktor gülerken Arel'in yüzünden düşen bin parçaydı.
Bende yattığım yerden biraz doğrulmaya çalıştım ama karnıma giren sancıyla geri uzandım. Aynı zamanda kasıklarımda da ağrı vardı. Nedenini anlamasamda sonuçta uçurumdan arabayla düştüm illa bir şey olmuştur.

"Akşın hanım nasılsınız?"

"İyiyim siz"

"Bende iyiyim. Ağrın varmı?"

"Karnım ve kasıklarım ara ara acıyor onun dışında hafif başım ağrıyor."

"Bu gayet normal. Birazdan seni muayene edeceğim ondan sonra sana durumun hakkında bilgi vereceğim"

"Neden şuan söylemiyorsunuz."

"Akşın hanım sizden sadece tek bir şey istiyorum oda ben sizi muayene ederken kendinizi olabildiğince sakinleştirmeniz."

Neden doktor böyle konuşuyor. Benim neyim olabilirki en fazla oramı buramı kırmışımdır.

Doktor gözüme ışık tutup ışığı takip etmemi istedi. Ardından karnımı açıp dikişlerimi kontrol etti. Son olarak serumla uğraştı ne yaptığını çözemedim. Koskoca doktor illa bir bildiği vardır.

"Akşın ne kadar ağrın var 1 ve 5 arasından ağrı seviyen kaç?"

"Üç buçuk. Artık söyleyecek misiniz?"

"Söyleyeceğim ama önce sana bir ağrı kesici vereceğim."

Doktor o kadar çok yavaş hareket ediyordu ki merakımdan doktorun yakasından tutup 'lanet olası söyle neyim var' demek istiyorum.

Doktor sonunda muayeneyi bitirdi. Ben onun konuşmasını beklerken o ise Arel'e kısa bir bakış attı. Bana döndüğünde az önceki gülen yüzünden eser yoktu. Çok ciddi görünüyordu. Dilini yuttuğunu düşünecektim ki konuşmaya başladı. Keşke dilini yutsaydı hiç konuşamasaydı çünkü bunu kaldıracak gücümün olup olmadığından emin değilim.

"Akşın hanım maalesef kaza sırasında karnınıza saplanan cam parçası nedeniyle bebeği kaybettik"

Beynimde yankılanan kelimeler silinsin istedim ben buna dayanamam ki kendi bebeğimi öldürmüş olamam. O bebek Barlastan da olsa o benim bebeğim.

Yalan söylüyorlar! Sonuçta sen test yaptın. Hatta hastaneye gittin o test yanlış olsa bile hastanede hamile olsaydın söylerlerdi

Bir elim karnıma gitti. Ardından önce doktara baktım sonra Arel'e.

Gözlerim gözlerine takılı kaldı. Bu gördüğüm göz yaşlarımıydı? Oda yalancı doktora inanmış.

Eva pencerenin kenarından bana bakıyor. Onlara inanma! diyordu. Sürekli aynı şeyi tekrar ediyordu. Başım dönmeye başladı.

Doktor yalan söylüyor! Artık herkes düşmanımız! Bizi bitirmeye çalışıyorlar Akşın! Onlara inanma!

Kahkahalar ile güldüm. Sesimin hastane koridorlarında yankılandığını hissettim.

"Bu saçmalığa inanacağımımı sanıyorsunuz?"

Arel bana doğru yaklaştı.

"Sakın! Sakın bana yaklaşma!"

Eva ya döndüm. Şuan ne yapacağımı ve doğru olanı en iyi o bilir.

"Doğrumu söylüyorlar? Bana bir şey söyle lütfen"

"Akşın ne diyorsun lütfen kendine gel! Kiminle konuşuyorsun?"

"Yaklaşma! ... Yaklaşma!"

Arel'in bana daha çok yaklaştığını görünce ona benden uzak kalmasını söyledim ama yaklaşmaya devam etti. Niye yapıyorsun bunu yaklaşma bana Arel!

Sakin ol demek isterdim ama çok haklısın Akşın bağır daha çok bağır sen bağırmazsan onlar sana zarar verecek.

Eva'nın sözleriyle çığlık attım. Titriyordum hepsi bana yaklaşmaya çalışıyor. Bana zarar verecekler. Arel artık bana yaklaşmıyor ama hala bir şeyler söylüyordu. Başım dönüyor niye bana bunu yapıyorlar?

"Akşın lütfen sakin ol sakin ol"

Bak doktorun eline iğne var. Sana zarar vermeye çalışıyorlar! Onlar senin dostun değil düşmanın!

Olduğum yerde ileri geri sallanmaya başladım. Bana zarar verecekler. Bana zarar verecekler. Onlar benim dostum değil düşmanım.

"Bana zarar verecekler"

"Bana zarar verecekler"

"Onlar benim dostum değil düşmanım"

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Arkadaşlar Hatay da yaşıyorum ve maalesef deprem nedeniyle bir süre bölüm gelmeyebilir. Bu bölümü depremden önce yazmıştım bölüm tam olarak bitmedi ama sizi çok bekletmek istemediğim için bölümü paylaştım. Ara ara bir kaç satır yazarım ama ne kadar olur bilmiyorum. Hala depremler devam ediyor...

Ay Tenli KadınWhere stories live. Discover now