Efulim ~bxb~

0.5-D.Y

Teneffüs zilinin çalmasına 10 dakika kala hoca boş bırakmıştı. Yanımda oturan begüm hocaya yakalanmamak için kafasını sıraya yaslamış altan telefonla oynuyordu. Zaten cam kenarından en arka sırada oturduğumuz için belli olmuyordu.

Bende camdan dışarıyı izliyordum. Sahada bir kaç kişi futbol oynuyordu. Benim hiç futbola ilgim olmamıştı. Aynı şekilde basketbola da. Genel olarak koşmak dışında spora ilgim yoktu. Buna rağmen yapılı bir vücudum vardı.

Zilin çalmasıyla şükür edip begüm'ü dürterek kaldırdım.

"Açım ben kantine inelim. "

"Off üşeniyorum. Sen git işte. "

"Hayır yaa sende gel. "

"Yooğ"

"Sevdiğin çikolatadan alırım. "

"Aa ne duruyosun kız kalk gidelim. "

Her ne kadar zararlı çıksamda begüm'e istediğimi yaptırmanın zevkiyle kantine inmeye başladık. Bizim sınıf en üst kattaydı ve kantin zemin kattaydı. Okul ise 3 katlıydı. Çektiğimiz çileyi siz düşünün.

Öyle böyle kantine gitmiştik. Hadi inmek neysede çıkmak tam bir işgence oluyordu. Ben sıraya girerken begüm de rasgele bir masaya oturmuştu.

Bana sıra gelene kadar begüm'le birbirimize el kol hareketleri yapıp kendimizce eğlenmiştik. Sıram gelincede tost, ayran ve çikolata alıp begüm'ün yanına geçtim.

"Lan şunlar ezgi ile mert değil mi? "

Begüm dedikodu havasına girerek masada hafif bana eğilmiş bakışlarıyla bana ayrı masalarda oturmuş sevgilileri göstermişti.

"Hee onlar. Ne olmuş ki? "

"Bunlar hep yan yana gezerlerdi. Kavga etiler herhalde. "

"Ya kızım sanane. Ettilerse ettiler. "

"Aha olaya gel amk meltem ezginin yanına oturuyor. "

"Ee yani? "

"Bunlar geçen gün birbirine girmişlerdi tuvalete. "

"Niye la? "

"Off sende hiç bir şey bilmiyorsun. Okulda neler dönüyo neler... Sen hâlâ uyu tamam mı! "

Karşımda oturan ve iki saatir bir çikolatayı bitiremeyen kıza göz devirip tostumun son kalan parçasınıda ağzıma ataraken ayranımdan da son yudumu aldım. İçecekle yemeği aynı anda bitirmek bana inanılmaz bir haz veriyordu.

"Hadi hadi kalk hazır aşagı inmişken bahçeye çıkalım. "

Belki Selim'i de görürüm. Bugün zaten hiç denk gelmemiştim. Zaten genelde de okula pek uğrayan bir tip değildi ama sanırım devamsızlıgın sınırındaydı. 2 haftadır her ders girmese de genel olarak okuldaydı. Bunda dönem başından beri ilk kez rasladığım bir şeydi.

Tam kantinden çıkarken selim ve arkadaşları (!) kantinin kapısında gördüm. Kimsenin sevmediği o okul gömlegi üstüne cuk diye oturmuş ve siyah deri çeketiyle mükemmeligine mükemmelik katmış selim kantine girdiği anda o boncuk simsiyah gözleriyle kantini baştan sona taramıştı.

Bir tek o gözleri bana değmemişti herhalde. Ben Selim'i izlemeye dalmışken yanımdan geçen arda omzuma çarpmıştı. Kaşlarımı çatarak bakışlarımı Arda'ya çevirdiğimde aynı boyda olduğum çocuk beni kısaca süzüp sanki iğrenç bir şeymişim gibi yüzünü buruşturumuştu.

"Önüne bak. "

Sert olduğunu düşündügü sesiyle konuşunca daha akşam dövmek için niyetlendiğim ama Begüm durduğu için içimde kalan ağzını yüzünü dağıtma isteği ayagıma gelince seviçle kahkaha attım. Tabi içimden.

"Önümde olan sensin. "

Begüm niyetimi anladıgı için kolumu tutup beni çekiştirmeye başladı. Ama ben kafaya koymuştum bir kere o yumruğu yedirecektim yoksa akşam gözüme uyku girmezdi.

"Ne diyosun lan sen! "

Seslerden bütün kantin işini gücünü bırakıp bizim tarafa döndü. Bu ilk kavgamız değildi ardayla. Ama yanında selim varken ilk kavgamızdı. İçimden sadece selim bu işe karışmasın diye dua ediyordum.

"Sağır mısın? Duymuyor musun ne dediğimi? Yoksa anlamakta mı zorluk çekiyorsun?"

Göz ucuyla Selim'e baktıgımda dudağının bir kenarı kalkmış beni süzüyordu. Heyecan yapmıştım. Kavga ederken inşallah elime yüzüme bulaştırıp rezil olmam.

Tekar dikkatim Arda'ya döndügünde sinirden elleri titriyordu. İlk atağı ondan bekliyordum ki hocalar geldiğinde daha az bir ceza alayım.

Kısa bir süre sonra istediğimi bana vererek bir yumruk atmıştı. Dudağımın patladıgını hissederken arkadan begüm'ün çıglıklarını umursamadan bende Arda'ya bir yumruk savundum.

×××××

Kurgunun ilk düz yazısı hayırlı uğurlu olsun 👏