3.5/D.Y

2K 142 8
                                    

1 senedir yazmadığımı fark ettim. (Biliyorum iğrenç bir espiriydi)

Yeni yılda mutluluk sizi hiç terk etmesin. Hedeflerinize ulaştığınız bir yıl olsun. Mutlu yıllar 🤍🌟

×××××

Eşyalarımızı toplamış otobüsün gelmesini bekliyorduk. Evet, sözde çalışma kampı bitmişti. Eve gidip bu kamp boyunca olanları düşünüp kendime gelmeliydim. Hâlâ bir rüya görüyormuş gibi hissediyorum.

Rasgele etrafa bakarken selim'i gördüm. Arkadaşlarıyla şakalaşıp gülüyordu. Sabah kalktığımda benden önce kalkıp duşa girmişti. Sabahtan beri  kahvaltıya giderken günaydın demesi dışında konuşmamıştık. İçimden bir ses benden kaçıyor diyordu ama kaçması için bir neden de bulamıyordum.

Bir iç çektim. Dünün bir rüya olduğunu düşünmeye başlamıştım artık.

"Niye bu kadar mutsuzsun."

Açelya'nın konuşmasıyla ona döndüm. Yanındaki bahar'ın sirke satan ifadesini görünce gülümsedim.

"Yanındaki niye bu kadar mutsuz."

"Sevgilimden ayrılıyorum tabi mutsuz olucam."

Bahar, açelya'nin koluna sarılıp ağlamaklı sesiyle konuşmuştu. Dediği şeyle ilk kal gelsede sonra başından beri düşündüğüm şeyin gerçek çıkması beni mutlu etti.

"Yaa ne zamandan beri."

Açelya utanmış bir şekilde bahar'ı yanından itekledi.

"1 sene olcak yakında."

"Sizin adınıza çok sevindim."

Otobüsün gelmesiyle kızlarla numaralaşıp vedalaştık. Aslında inincede vedalaşabilirdik ama indikten sonra direkt eve uçmak istediğimden şimdiden hallettik.

Bavulumu bagaja koymaları için verip otobüse bindim. Önceki oturduğum yere oturup kulaklıklarımı takıp müzik açtım. Selim'in hiç bir şey olmamış gibi davranması moralimi bozmuştu. Bütün yol uyumak istiyordum.

Yanımdaki hareketlenmeyle göz ucuyla baktım. Selim yanıma oturmuştu. Şaşırdım doğrusu. Kollarımı birbirine bağlayıp yönümü tamamen cama çevirdim. Tripli olduğumu daha nasıl belli edebilirdim.

Selim'in gözlerini üzerimde hissetmeme rağmen inatla o tarafa bakmıyordum. Bir anda belimde hissettiğim kollarla ne yapacağımı bilemedim. Otobüsteydik ne yapıyordu bu.

Kollarını tutup itmeye çalıştım ama koala gibi yapışmış bırakmıyordu. Kulaklığımı çıkarıp selim'e ters ters baktım.

"Ne yapıyorsun. Dövdürtceksin bizi."

Sesimi kısık tutmaya özen göstererek azarlar tonda konuştum. Omuz silkip daha çok yanıma yanaştı. Ben hala onu itmeye çalışırken o kafasını boynuma koymuş derin nefesler alıyordu.

"Uykum var."

Nefesini boynumda hissetmemle içim bir garip olurken kaşlarımı çattım.

"Saçmalama bırak beni."

Bir andan kafasını gömdüğü boynumdan ayırıp yüzüme yaklaştırdı. Burunlarımız birbirine değerken ben far görmüş tavşan gibi bakakalmıştım.

"Manitamla sarılıp uyumuycaksam niye manitam var."

Kalp atış seslerimin beynimde yankı yaparken yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Boğazımı temizleyip kendimi geriye çektim ama nafile. Ben kafamı geriye attıkça Selim daha çok yaklaşıyordu.

Efulim ~bxb~Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt