2.6/ D. Y

4K 269 154
                                    

Yaw ben bir şey fark ettim hayalet kurgumda da selim diye biri varmış kajdkajksj (efe de varmış ×_× )
Onunla bu selim farklı kişiler haberiniz olsun :D

Ya ben isim malı flnım herhal hep aynı isimleri kullanıp duruyorum aklıma başka gelmiyor pufff

×××××

Akşam ne kadar okula gitmemek konusunda laf yapsamda sabah tıpış tıpış okula gitmiştim. Demek ki asla asla dememek gerekiyormuş.

Selim'le karşılaşmayalım diye tuvalete bile gidememek haricinde günüm gayet iyi geçiyordu. Ha bir de bana sürekli ters ters bakan begüm'ü saymazsak. Sanki ben onun elinden sevgilisini almışım gibi davranıyordu.

Kafamda selimle karşılaşırsam benimle ne konuşabilecegi ihtimallerini düşünürken öğle arası zili çalmıştı. Gönül isterki 40 dakika boyunca sınıfta saklanıyım ama sınıfta tek kalma ve Selim'in beni daha kolay bulma ihtimalini düşününce vazgeçtim.

Sınıftan çıkıp her adımımda etrafı kontrol ederek kantine gitmeye çalışıyordum. Bakın çalışıyordum diyorum çünkü köşeden bir anda çıkıcak diye ödüm kopuyordu.

Daha düne kadar bir saniyelik de olsa görüyüm diye okulu tavaf ederken şimdi ondan köşe bucak kaçıyordum. Evren benimle kendince dalga geçiyordu sanırım.

Hızlı ama temkinli adımlarla kantine gidip tostumu aldım ve çok göze batmıycağımı düşündügüm bir masaya oturdum. Dün akşamdan beri pek bir şey yemediğim için şuan dandik kantin tostu bile mükemmel geliyordu.

Sorunsuz ve olaysız minik midemi doldurduktan sonra buraya gelişime nazaran rahat hareketlerle çıkışa yöneldim. Selim sanırım okula gelmemişti. Hem zaten gelse o kadar saatir sınıftaydım illaki gelirdi yanıma. Gelmem için beni zorlayıp kendisi gelmemişti bu nasıl bir tür manyaklıktır amk.

Üstümden aşağı vişne suyu dökülene kadar aslında ne kadar şanslı bir insan evladı olduğumu düşünüyordum. Gri tşörtüme acıklı acıklı bakarken kalbim bir an atamayı falan bırakmıştı hissettim. Çok seviyordum bu tşörtü.

"Pardon"

Kafamı kaldırıp bunu bilerek yaptığından şüpelendigim kişiyi görünce artık emin olmuştum. Begüm.

Muhtemelen bu tşörtü sevdigimi söyledigim için yapmıştı. Çocukla çocuk olmak istemediğimden göz devirip yanından geçtim. Aklınca bana oyun oynuyordu. Ona bağırıp çağırdıgımda bütün okulun gözünde kendini masum gösterip beni kötü durumuna düşürücekti. Çocuk işte.

Daha bir iki adım atmıştım ki selim benim belime elini sarıp kendine çekti. Noluyo amk. O an yerimde çivilenmiş gibi Selim'e bakarken o begüm'e öylesine bir bakış atıp hâlâ eli belimdeyken beni çıkışa doğru sürükledi.

Bana kal geldiği için hiç bir itirazda bulunamadan kendimi soyunma odasında buldum. Ya burdan bir gözüm şiş ve dudağım patlamış çıkıcaktım yada dudagım şişmi- öhöm yani hasar almadan çıkıcaktım.

Ayrıca ne bu samimiyet. Daha dün bizden olmaz diyip şimdi de nerdeyse bütün okulun önünde beni belimden tutuyordu. Bipolar falan mıydı acaba.

Soyunma odasındaki banka oturup eliyle yanını pat patladı. Tam emin olmasamda yavaşça yanına oturdum. Genelde okul forması giymesine rağmen bugün eşofman takımı giymişti. Aynen hani şu keko eşofmanlarından ama işte çocukta ap ayrı bir aura vardı. Ne giyse istisnasız mükemmel dururdu zaten.

Ben ona hayran hayran izlerken bir anda bana dönünce ne yapıcağımı şaşırıp yüzümü diğer tarafa çevirdim. Bir de sanki yüzümü görür diye elimle siper etmiştim. Tam bir rezillik. Bir süre ses gelmesede güldügünü hissede biliyordum.

Efulim ~bxb~Where stories live. Discover now