🐱💜
JiyuChang8 gönderini beğendi.
JiyuChang8 gönderine yorum yaptı.: 'Biz , birlikte iyiyiz. Bizim için endişelenme Army. Min Suga sizi benden çok seviyor. Kıskanıyorum ama. 💜🤗
---
"Taehyungie , sapık mısın ? Neden nefes dinletiyorsun bana ?"
Karşı taraftan tuhaf tuhaf sesler geldi.
"Jiyu , kusura bakma aradım bu saatte ama..."
"E aradın artık , kusura baksam ne olacak ?"
"Doğru."
"Şaka yapıyorum Tae , birşey mi oldu ?"
"Şey... Olmadı da ... Birşey var aslında ."
Aklıma sadece Suga geldi. Ona birşey mi olmuştu acaba ?
"Herkes iyi mi ? İçinizden birine birşey mi oldu ? Konuşsana Kim !"
Telaşlanmıştım. Telaşıma Taehyung güldü.
"Sakin ol herkes iyi. Merak etme Yoongi hyung da iyi."
"Eminim , iyidir. Neyse , ne istiyorsun ? Söylemezsen kapatıyorum üç saniye içinde. Zamanın başladı ve doluyor !"
"Brownie. "
"Ha ?"
"Brownie istiyorum. "
"Güzel... En yakın pastaneden senin için alabilirler. "
"Doğru , tamam o zaman."
Birileri ona birşeyler fısıldadı.
"Diğerleri mi yanında ?"
"Evet. Sen yapsan olmaz mı ? Çok seviyorum senin yaptığın brownieyi. "
"İsteyen sen misin Yoongi mi ?"
"Hepimiz. Güzel yapıyorsun Jiyu. Kırmazsın beni değil mi ?"
Güldüm. Ona kıymak mümkündü sanki.
"Yaparım tabi. Ama umarım hemen istemiyorsundur. "
"Yarın olabilir ama ayağın yeterince iyi değilse kalsın."
"İyi iyi , üzerine rahat basıyorum. Geçti sayılır. "
"Sargı çıkmadı mı ?"
"Yarın çıkacak. Seongi gelecek sabah. Brownieyi de onunla gönderirim. "
"Canım yemgem ya ! "
"Kes Tae. Başka birşey yoksa ?"
"Aslında , hala kızgın mısın diye merak ediyordum."
"Kızgın ? Ne için ?"
"Suga'ya. "
Yine dürttüler çocuğu.
"Olanları anlattı mı ? Herşeyiyle ?"
"Bahsetti biraz , Namjoon çok kızdı. Hepimiz kızdık ve bu konuda senden yanayız."
"Teşekkür ederim ama gerek yok . Yani taraf olmanız gerekmiyor. Ayrıca kızgın da değilim , düşüncesi buysa onu bağlar. Ben kendimi bildikten sonra onun ne düşündüğüyle de ilgilenmiyorum artık. "
"Ama çok üzüldün değil mi ?"
"Üzüldüm. Üzüldüm tabi ama geçti. İyiyim. Neyse , gidip brownie yapmaya başlasam iyi olur. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. Ne sanıyordu , hoparlörün açık olduğunu anlamadığımı mı ?
Herkes oradaysa Suga da yanında olmalıydı. Hepsi yurtta olmalıydı bu saatte. Kızgın olmadığımı söyledim çünkü değildim. Affetmek geçmiyordu aklımdan ama ona kin de beslemeyecektim.
Birine duyulan öfke de bir duyguydu ve Suga şuan onu da haketmiyordu bana göre.
---
"Günaydın Seon -"
Ertesi sabah hastaneye gitmek için Seongi 'yi beklerken kapıyı açınca Suga 'nın suratını görmeyi planlamıyordum.
"Seongi yok Suga var. "
Ellerini iki yana açıp salladı. Yüzünde de silik bir gülümseme vardı.
"Hastaneye gitmekten vazgeçtim , sargıyı kendim çıkarabilirim."
Kapıyı kapatacakken ayağını araya koydu.
"Jiyu , lütfen. Bana kızgınsın ve haklısın ama hastaneye gitmemiz gerekiyor. Beni yine affetme istersen ama inatta etme lütfen."
"Ne kadar çok lütfen diyorsun Suga , şaşırıyorum. İsteyince kibar olabiliyormuşsun."
"Üzgünüm , söylediğim herşey için. Bendrn ne kadar nefret etsen de haklısın."
"Evet , haklıyım. "
