-twenty three-

94 8 0
                                    


🐱

Suga

"Kaç saat oldu hala cevap atmadı. "
"Bunu gerçekten sorguluyor musun Yoongi ? Günlerdir onunla konuşmayan sensin. Kız sana ihtiyacım var , yanımda kal demiş sen bahaneler üretip bırakıp gitmişsin kızı. Şimdi de mesajıma cevap vermiyor diye dövünüyorsun. İyi yapıyor."

Namjoon hep en doğrucumuz olmuştur. Lider olmasının sebeplerinden birisi. Haklıydı da can sıkıyordu işte.

"Hyunga katılıyorum. Jiyu destekçisiyim bundan sonra."
"Adına fan sayfası açalım mı maknea ?"
"Süper fikir ! Bunu önce ben düşünmeliydim."
"Senden zekiyim !"

Aralarında eğlenen Jungkook ve Taehyung 'a baktım. Dik dik bakınca sustular.

"Sen de gerçekten garipsin Yoongi, " diyerek başladı Jin.
"Kızı seviyor musun sevmiyor musun belli değil. Tamam sinirlendin , haklıydın ya da değildin önemli değil artık. Sen kestirip attın birden. "
"Böyle olması gerekiyor Jin , bir kere güvendim kendimi tamamen bıraktım ve sonrasını gördük. İkinci kez yeniden gel mi diyeyim ? Siz peki yeniden aynı şeyleri yaşamamı ister misiniz ?"

Hepsinde göz gezdirdim. Bakışını kaçıran da oldu göz deviren de. Cevap belliydi , istemezlerdi.
Jiyu'ya çok güvenmiş ve sonunda da canı acıyan taraf olmuştum. Tekrar aynı şeye izin veremezdim , vermemeliydim.
Bir yanım yanında olmak isterken diğer yanım uzak durman gerek diyordu.
Son zamanlarda yeterince üzücü şeyler yaşanmıştı , üstüne bir de şirketten ağlayarak çıktığını görünce içimi merak kaplamıştı. Onun için endişe de ediyordum. Bunca saat cevap atmamış olması normal değildi.

"Bu böyle olmayacak , ben gidiyorum !"

Ceketimi alıp kapıya koştum.

"Yoongi hyung , nereye ?"
"Çok soru sorma Jungkook."
"Neden ?"

Dönüp bakış attım , gülümsedi.

"İyi hadi git , ben seni idare ederim. " Diyip göz kırptı. Arabaya binip Jiyu'nun evine gittim.

"Seongi , kapıyı açmıyor. Bekle ben telefon edeyim. "

Aradım, telefonun sesi içeriden geliyordu. Evdeydi işte , televizyon ışığı da yansıyordu.

"İçeride Seongi , kapıyı kırabilir misin ?"
"Denerim ama bu kapılar sağlam öyle omuzla falan açılmaz. Camı kırmak daha mantıklı. "

Seongi yan tarafa geçip oturma odasının camını kırdı. İçeriye girip Jiyu 'yu aradım. Sonra koltuğun üzerinde tityerek uzandığını gördüm.

"Jiyu ?"

Ona yaklaşınca üzerine aldığı battaniyeye sıkı sıkı sarılmış olup titrediğini farkettim. Gözleri kapalıydı ve kesik kesik nefesler alıp veriyordu.

"Jiyu , beni duyuyor musun ?"

Telefonu da hemen küçük sehpanın üzerindeydi. Yanına eğilip battaniyeyi tutan elini tuttum. Ateş gibiydi.

"Seongi! Ateş gibi !"

Battaniyeyi üzerinden alıp başka köşeye attım. Üzerindeki fermuarlı sweatshirt 'ü çıkardım.

"Jiyu , beni duyuyor musun?"

Tepki vermiyordu , gözlerini açamıyor ve konuşamıyordu. Ateşi çok fazlaydı. Hemen bir çözüm bulmam gerekiyordu. Ambulansı aramak ilk seçenek olmalıydı tabi ama beynim durmuş gibiydi. Aklıma gelen ilk şey ıslak bir havlu , soğuk su ile ateşini düşürmeye çalışmak olmuştu.
Seongi 'ye yanında beklemesini söyleyip , koşup havlu ıslatıp geldim.
On dakika kadar bekledik. Ateşi azalmış gibiydi.

Contract || Suga of BTSWhere stories live. Discover now