-fourteen-

118 8 0
                                    


🐱

"Ben sana böyle yapmazdım ! Gidip kendimi birinin yatağına atmazdım ! Kimsenin bana dokunmasına izin vermezdim !"
"Saçmalama Jiyu ! Ben de bunu yapmadım ! Haberim yoktu bundan , içmiştim zaten. Bilincim yerinde değildi ki !"

Sağa sola yürüdüm. Saç diplerimi çekiştirdim.

"Bilincin yerinde değildi öyle mi ? Sana seslendiğimde duydun beni ! Adımı söyledin. Kadın sana dokunurken de geyet iyiydin!"
"Çok içmiştim diyorum Jiyu , kontrolüm bende değildi . Hemen sonra onu ittim zaten ."
"Beni gördükten sonra , evet. "
"Jiyu... Hoş değildi kabul ediyorum ama lütfen yapma bunu. "
"Ben birşey yapmıyorum , yapan sensin. Olaya bak ne güzel ya ! Ben sadece sarıldım diye yemediğim linç , görmediğim tavır kalmadı. Günlerce beni süründürdün ! Ama ben seni yatakta biriyle görünce normal karşılamam bekleniyor ! "
"Hose-lee olayını normalleştirme sakın. Adam eski sevgilin , bir de beş yıllık ilişkiydi dedin. Onu havalimanında karşılayıp, sarılman normalmiş gibi davranma. Tamam son olayda haklısın ama Hose-lee konusu kapanmış değil Jiyu. Olayları karıştırma birbirine. Hem ben hala neden o adamla görüştüğünü de bilmiyorum. Söyleyemem diyip geçtin ama ben bunu kapatmadım haberin olsun. "
"Açıklama yapmayacağım. İstediğin şeye inan. Bana güvenmiyorsun ki zaten. Kime ne anlatıyorum ! Kendimi yormayacağım."
"Pekâlâ."

Suga , şişeyi alıp kadehlere doldurdu. Birini bana uzattı. Ona ters ters baktım. Kadehleri sehpanın üzerine koydu ve tekrar yanıma geldi. Siyaha boyattığı saçları ışıl ışıl parlıyordu.
Elimden tutmak istedi ama çektim hemen. Tek kaşım havada ona baktım dik dik.
Nasıl da üste çıkmıştım .
O bana Hose-lee olayından dolayı tavırlı iken durum benim lehime dönmüştü.

"Gel , oturalım şöyle. Birer kadeh içelim, rahatlayalım biraz. "
"Hiçbirşey beni rahatlatamaz şuan ! Sen neden hala burdasın ayrıca! Gitsene !"

Surat ifadesi değişti , gülmek istiyor da gülemiyor gibiydi.

"Ne var ?"
"Jiyu... Üzgünüm ama burası bizim kaldığımız yurt. Yani nereye gidebilirim ?"
"Ha ? Doğru ya , ben gelmiştim. "

Suga'yı öyle gördükten sonra sinirle eve döndüm. O geceyi zor etmiştim. Bir iki gün iletişim kurmadık. O sadece bir kere mesaj atmıştı.

Min Suga
Sakinleştiğin zaman konuşalım. Sen isteyene kadar da arayıp mesaj atmayacağım Jiyu.

Ben anca kendime gelip sindirince de kaldıkları yurda gelmiştim. Çalışmak bu anlamda bir diğer sakinleştirici etkendi. Kafam dağılmıştı. Şirketten çıkınca daha iyi hissedince yanına geldim. Üyeler üst kata çıkmıştı. Bizi dinliyor olmaları muhtemeldi ama sorun değildi.

"Ben gideyim o zaman. "

Kapıya ilerlerken gelip durdurdu.

"Gitme Jiyu , konuşalım. "
"Şu üç aydır seninle mücadele etmekten yoruldum Suga. Biz ne zamandır birbirimizi yorar hale geldik ? İlk zamanları hatırlıyorum da sen bana gıcık davrandığın zaman ben böyle yorulmuyordum. Neden böyle oluyor ?"

Daha sakin konuşmaya başladım. Sonra gözüm kadehe takıldı ve gidip elime aldım. Koltuğa oturdum.

"Bilmiyorum. Oysa ki iyi anlaşmaya başlamıştık. Hose-lee çıkana kadar. "
"Kusura bakma ama sen bahane aramışsın resmen. Hemen duvar ördün ve kendini geri çektin. Her seferinde benden kaçarsan nasıl olacak ki ? Hose-lee konusunda evet haklısın, eski sevgilim ve öyle görüşmem doğru değil ama sebebini bilmiyorsun. En azından bunca zamanın hatrına bana sorabilirdin. Sen ne yaptın peki ? Hemen kaçtın ! Hemen başka kadını aldın yatağına! "

Contract || Suga of BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin