-seventeen-

97 4 2
                                    


🐱

Tam kamuflaj şekilde havalimanında uçağın kalkmasını bekliyordum.
Yüzümde maske , başımda kapşonlu. Sportif ve bol giyinmiştim. Etrafa bakındım , iyi , kimsede hareket yoktu , tanınmamıştım.
Evin anahtarını Bang Shi-hyuk 'un bana yardımcı olarak tanımladığı kişiye vermiştim. Şoför de sağolsun havalimanına bırakmıştı.

"Bayan Chang , Bay Bang 'a ne diyeceğiz?"
"Dert etme , ben ona mesaj attım. "

Bay Bang , bu güne kadar bana oldukça nazik davrandınız. Teşekkür ederim herşey için. Verdiğiniz sözleri tuttunuz. Ben de kısmen sözümü tuttum . Anlaşma süresinin bitmesine bir ay kaldı biliyorum ancak benim de planlamadığım şeyler oldu. Gitmek zorundayım. Ne kadar süre olacak bilmiyorum ancak Güney Kore 'den uzakta olacağım. İsterseniz ben açıklama yaparım, ilişkinin bittiğini duyururum. Ya da Suga paylaşım yapar. Nasıl isterseniz. Bana kızmayın lütfen , gerçekten başka seçeneğim yok. Hoşçakalın.

Buna karşılık bana cevap olarak

Bu saçmalığa inanamıyorum Jiyu ! Ne demek gitmek ? Her neyse sorun gel ve anlat. Çözüm bulalım. Hem ben daha sizinle şu ilişki olayını konuşamadım. Gerçeğe döndüğünü biliyordum ama söyleyin diye bekledim. Yani anlayacağın kızmam gereken şeyler var. Bir yere gitme , yarın şirkete gel.
Demişti. Ona da cevap atmadım.

"Böyle gitmeseniz keşke. "
"Başka yol bulamadım."
"Bay Min Yoongi biliyor mu ?"

Sessiz kaldım. Gözlerim zaten ağlamak için hazır bekliyordu. Bana onu neden soruyordu.

"Hayır,yok. Yani henüz yok. Ona da yazdım birşeyler. Okuyup benden nefret etsin diye."
"Sizden nefret edeceğini sanmıyorum ama üzülecek eminim. Sizi seviyor."
"Seviyor değil mi ? Hala sever mi acaba..."
"Ona neden gittiğinizi söylemelisiniz. "
"Söyleyemem , kabul etmezdi. Neyse , teşekkür ederim. Sen geri dönebilirsin. Sorarlarsa bilgim yok dersin , havalimanına bıraktım , döndüm dersin. Kendine iyi bak , seninle çalışmak güzeldi. Tanıdığıma sevindim."
"Ben de efendim. Hoşçakalın."

Diyip yanımdan ayrılmıştı. Ben  sonrasında saati bekliyordum. Neredeyse yarım saat vardı daha. Telefonla zaman geçirdim.
Suga mesaj atıyor ve arıyordu. Aramasını her reddedişimde , mesajını görmezden gelişimde içim parçalanıyordu ama mecburdum. Mektubu ne zaman okur bilmiyordum ama birşey yazmadan da gitmek istemedim.
Üzgün olduğumu bilsin istedim. Sebebini bilmese de beni anlardı belki.
Bana neden diye sorarsa söylerdim.

Ama sormadı.

Amerika'ya gelmemin üzerinden dört ay geçmişti. Suga bana o günden sonra mesaj da atmamıştı aramamıştı da. Mektubu okumuş olduğunu ve benden nefret ettiğini düşündüm. Haklıydı.
Belki de Hose-lee 'yi tercih ettiğimi düşünmüş olmalıydı ki bana mesaj bile atmamıştı.

"Jiyu , yine telefon elinde bekliyorsun."
"Belki arar diyorum ama yok. "
"Neden anlatmadın ona ?"
"Nasıl anlatayım Hose-lee? Durum normal mi sence ? Eski sevgilimsin ve ben senin yanına gelmek durumundayım. Bunu kim kabul eder ? Kusura bakma Suga , eski sevgilimin yanına gitmek zorundayım ama merak etme seni seviyorum mu diyecektim ? "
"Böyle söyleyince garip oluyor tabi . Jiyu , kendimi kötü hissediyorum. Sebep olduğum şey için üzgünüm ama senden başka kimsem de yok biliyorsun. "
"Dert etme Hose-lee, olması gereken oldu. Eğer Suga ,benim için doğru kişiyse yine yolumuz kesişir."
"Doğru söylüyorsun. "
"Düşünme sen bunları. Sen daha iyi misin ?"
"İlaçlar ağır geliyor biraz. Midem bulanıyor ama iyiyim sanırım."
"Uzan şöyle , hadi "

Koltuğa uzanmasına yardımcı oldum. Günden güne soluyordu teni. İlaçlar ona gerçekten ağır geliyordu.

"Jiyu , bu sefer kurtulamayacağım galiba "
"Saçmalama , kurtulacaksın."
"Öyle hissetmiyorum."
"Hose-lee... Deme öyle lütfen."
"Arkamdan ağlar mısın ?"
"Dayak mı istiyorsun sen ? Sus Hose-lee."
"Jiyu , beş yıl sevgiliydik ama seni öpmeme hiç izin vermedin."
"Ne alaka şimdi ?"
"Aklıma geldi öyle. "
"Yani... Biz sevgiliden ziyade kanka gibiydik. Sanırım aramızdaki şeyi sevgi falan sandık."
"Ben de aynı şeyi düşünüyorum. Ben galiba o dönem bir kız vardı. Adı neydi... Hmm... Jessie galiba , İngilizdi. Ona aşıktım."
"Aldatıyor muydun beni ?"
"Hayır, öyle birşey değildi de. Ya işte sen de söyledin, sevgili gibi değildik ki. Yaşımız da küçüktü hem. "
"Acemilik dönemiydi. Komikti. "

Contract || Suga of BTSWhere stories live. Discover now