YILDIZ ÇİÇEĞİ

9. BÖLÜM : SUÇLU MİSYONU

Bir kaç defa adımın zikredilmesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Sabah olmasını beklerken karşılaştığım karanlık beni şaşırtsa da uyanmama sebep olan kişiye bakmak için yataktan hafifçe doğrularak oturur pozisyona geçtim.

Zindanın dışında gördüğüm siluetin kim olduğunu seçmeye çalışırken tekrardan adımı fısıldayan tanıdık sesle hızlıca yataktan kalkarak parmaklıklara doğru ilerledim.

"Ne yüzsüzlükle buraya tekrardan geliyorsun , Marvin?"

"Sakin ol Aster , diğerleri duyacaklar."

Etrafına bakınıp diğer mahkumların uyanıp uyanmadığını kontrol etti

"Sadece seninle konuşmak istiyorum."

"Hayır." dedim sinirle. "Arkadaşım olduğunu zannediyordum ama sen-" kelimelerin boğazımda takıldığını hissettim.

"Git burdan Marvin. Konuşmak istemiyorum."

"Lütfen" diye yalvardı Marvin. Gözlerindeki hayal kırıklığını fark ettim. Yine de bu parmaklıkların arkasındaydım ve onun özürleri beni kurtarmıyordu.

"Zorundaydım , Aster. seni zindana attırmak zorundaydım." diye sitem ettiğinde kafamı ellerimin arasına aldım.

"Sen Sasla veliahtı değil misin ? Bir avuç askere söz dinletemiyor musun ?"

"Evet" dedi birden heyecanla "Sen de söyledin ben sadece veliahtım , Evan Forgusen babam olsa da aynı zamanda kralım onun sözünden çıkamam."

"Ne yani?" dedim şaşkınlıkla " Sasla kralı mı benim zindana attırılmamı istemiş?"

Zindanda bir kaç adım ileri geri yaptı söyleyip söylememekte karasız gibiydi. Söylemeye karar vermiş olacak ki durdu aramızdaki parmaklıkların izin verdiği kadar yaklaştı ve sır verirmişçesine kulağıma doğru eğildi.

"Başvezirim Nigel" diye mırıldandı. "O gece senin hakkında bir sürü araştırma yapmış ve sonra Darcy ile kardeş olmadığınızı anlamış. Öğrendiklerini hemen krala yetiştirip seni saraya kaçak olarak girmek ve prense yalan suçuyla yargılanman gerektiğini anlatmış ve şu an buradasın."

Anlattıkları bittikten sonra birkaç adım geri giderek tepkimi bekledi. Öfkelenmiştim ayrıca şaşkındım da. O aptal vezire ben ne yapmıştım ki bana bu kadar kin beslemişti ? Daha beni tanımıyordu bile. O vezir bozuntusunun benim hakkımdaki düşünceleri elbette umrumda değildi fakat şu an zindanda olmamın tek sebebi oysa ve eğer buradan çıkarsam intikamım ağır olacaktı.

Benim hakkımda ne tür bir araştırma yapmış olduğunu da merak ediyordum. Darcy'yle kardeş olup olmadığımızı nasıl anlayabilirdi? Eğer bunu anladıysa Nikerofya'lı olduğumu da anlayabilir miydi? O vezir bozuntusundan bir an önce kurtulmalıydım.

"Bir şeyler yap Marvin." dedim zindanın içinde volta atarken.

"Yapamam." dediğinde şaşkınlıkla durup kaşlarımı çattım.

"Ne demek yapamam ? Hayır Marvin. Yapmak zorundasın. Hayatımın sonuna kadar burada kalamam."

Bakışlarında ki ümitsizlik beni de korkutmaya başlamıştı. Dosyalar şu an umrumda değildi sadece zindandan çıkmak istiyordum. Nikerofya sarayımdaki hapis hayatını bu zindana tercih ederdim.

"Zindanın anahtarını bulabilirsin değil mi? Tek yapman gereken anahtarı bulmak. Sonra hemen kaçarım buradan. Bir daha da gelmem. Kimse izime rastlayamaz. Kimseye de söylemem."

"Ne dediğinin farkında mısın Aster? Veliaht olarak ülkemin kurallarını çiğneyemem"

"Eğer beni bu zindandan kurtarmayacaksan buraya neden geldin ? Özür dilemek içinse özürünü kabul etmiyorum ! Bana değer verdiğini söylemiştin. Bana en iyi arkadaşının ben olduğunu söylemiştin ve şimdi en yakın arkadaşının hayatının zindanda çürümesini mi izleyeceksin hemde kendi sarayında! "