21. Bölüm

3.5K 217 43
                                    

Medyadaki şarkı ile mutlaka dinleyin iyi okumalar...

_______

İşte bugün büyük gündü ben ve fırat için. Sonuçları öğrenmek için fıratı bekliyordum. O kadar heyecanlıydımki yerimde duramıyordum ve abim bu halime gülüyordu.

Çalan kapıyla koşarak kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açtığımda da fıratı gördüm. Hiç beklemeden kollarından tutup içeri soktum.

Benim hızıma yetişemediği için sendeleyerek ayakabısını çıkarmaya çalışıyordu. "Meftun biraz sakin olur musun?" dedi fırat ama diğer yandan bu halime gülüyordu.

"Ya ama ne yapayım çok heyecanlıyım." dedim. Başını iki yana sallayarak peşimden gelmeye başladı. Birlikte odama gidip bilgisayarın karşısına oturdum.

Sınav sonuçları için kişisel bilgilerimi girip beklemeye başladık. Heyecandan abimin elini tutup sıkmaya başladım. "Sanırım ben bakamayacağım" diyerek gözlerimi kapattım. Abimin ekrana yaklaştığını hissettim.

"Bence buna kendin bakmalısın" dediğinde gözlerimi açıp ekrana baktım. Gözlerim kocaman açıldı. İstediğim üniversiteyi kazanmıştım. Hızla yerimden kalkıp abime sarıldım.

"Abi kazandım" dedim. Muhtemelen sevinçten gözlerim dolmuştu.

"Hiç şaşırmadım. Çünkü senin yapamayacağın şey yok." dedi.

Abimden ayrılıp fırata da aynı şekilde sarıldım. Gerçekten oda benim için çok sevinmişti. Fırat'dan ayrıldıktan sonra sıra onun sonucuna bakmaya gelmişti.

Oda kişisel bilgilerini girip beklemeye başlamıştı. Benim aksime fırat oldukça sakindi. "İşte bu be" dediğinde ekrana yaklaştım. Benimle aynı üniversiteyi kazanmıştı. Ayağa kallktığında birbirimize sarıldık.

Çok mutlu olmuştum. En yakın arkadaşımla aynı bölümü kazanmıştık. Ben doktorluk o ise hemşirelik. Bana göre aynıydı işte. Bunu haketmiştik. Çünkü hiç durmadan çalışmıştık bunun için.

Aklıma o an nedensizce cihan geldi. Bugün ona olan hislerimden bahsedecektim. Abimin telefonu çaldığında aramayı cevaplamış ve odadan çıkmıştı. Bugün onlara gitmeyi planlıyordum. Fakat önce abime bahsetmem gerekiyordu.

"Bence hazırlığımızı şimdiden yapalım" dedi fırat gülerek.

Bende dediğine gülerek karşılık vermiştim. Fırat daha sonra gitmesi gerektiğini söylediğinde onu kapıya kadar uğurlamıştım. Fırat şimdiden bizim için ev bulmaya başlamıştı. Çünkü daha sonra yoğunluktan ve  diğer öğrenciler yüzünden bulamazdık.

Abim yanıma geldiğinde yüzünde moralsiz bir ifade vardı. "Abi iyimisin? " diye sordum.

Yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip. "İyiyim merak etme." dediğinde tabiki ona inanmamıştım.

"Abi şey... Acaba cihanların evine gidebilirmiyiz?" diziye sordum. Nedense çok çekinmiştim.

Abim kafasını aniden kaldırıp "neden?"diye sordu.

" onlarla da paylaşmak istiyorum." dedim.

"Bence gerek yok yani telefondan da arayıp söyleyebilirsin.?" böyle davranması oldukça tuhafıma gitmişti.

Başımı iki yana sallayıp "hayır abi zaten ona söylemem gereken önemli birşey var." dedim.

"Peki" dediğinde mutlu olmuştum.

Meğerse son mutluluğum muş...

Abimle birlikte evden çıkıp taksi beklemeye başladık. Abim hala anlamadığım bir şekilde gergindi. "Abi neyin var?"

"Gitmeyelim oraya" dedi birden. Muhtemelen sezgin abiyle kavga etmişti. Ve onu görmek istemiyordu.

Tam cevap vereceğim sırada taksi gelmişti. Bir süre bekledikten sonra taksiye bindim. Abim başta tereddüt etsede oda binmişti.

Keşke binmeseydim taksiye keşke abimi dinleseydim...

Nedenini bilmiyordum ama bir anlık dürtüyle binmiştim arabaya. İkimizde yol boyunca sessizdik. İçimde şuan cihanı görme heycanı vardı.

Fakat onu öyle gördükten sonra içimdeki tüm sevgi, mutluluk, aşk duygularım yok olmuştu...

Eve yaklaştığımızda bir çok arabanın evin önünde durduğunu gördüm. Acaba cihana birşeymi olmuştu da bu arabalar burdaydı.

Kafamda onlarca senaryo oluşmuştu. Abim ise hiçbirşey yapmadan bana bakıyordu. Gitme dercesine bakıyordu.

Oyalanmayıp kapıdan içeri girdim. Etraf bir kır düğünü gibi süslenmişti. Heryerde şık giyinimli insanlar vardı. Daha sonra düğünlerde çalan klasik müzik çalmıştı.

Herkes alkışlayarak  benim olduğum yere bakmaya başladı. Daha doğrusu arkama bakıyorlardı.

Keşke o an zaman dursaydı ve ben arkamı dönmeseydim...

Ama dönmüştüm. O an dünyalar başıma yıkılmış gibi hissetmiştim. Cihan damatlıkla, kolunda aslı gelinlikle....

Adımlarım benden habersiz geri geri ilerledi. Gözümden akan yaşı umursamamıştım. Cihan ile göz göze geldiğimizde öylece bana baktı. Hiçbirşey yapmadı. Aslı ise mutlu bir şekilde etrafına bakıyordu.

Gözlerim sürekli ikisi arasında mekik döküyordu resmen.

Cihan, sanki özür dilermişçesine gözlerini yumup açtı. Ama artık bu saatten sonra herşey bitmişti benim için.

Belkide ben kendi kendime umut vermiştim belki de o sadece bana kardeş gözüyle bakıyordu. Peki söylermisiniz hangi abi, kardeşi için romantik bir ortam hazırlar...

Ben kendi kendime o bana aşık düşüncesiyle yaşıyordum. Tüm aptallık bendeydi. Onu sevmemeliydim. Onu suçlamamalıydım. Benim gibi biriyle neden olsunki.

Koşarak yanından geçtim omzum omzuna çarpmıştı. Abim hala taksinin yanında bekliyordu. Beklemeden taksiye bindim. Sezgin abide ordaydı. Bana üzgünce bakıyordu.

Abimde binip eve doğru ilerledi taksi. Abimin bana olan bakışlarını hissediyordum. "Sende biliyordun değilmi? " neyi kastettiğimi biliyordu. Bu yüzden cevap vermedi.

Telefonu cebimden çıkarıp fırata yazmıştım. Artık burda durmak istemiyordum.

Meftun:  ev bulabildinmi?

Fırat: sayılır neden?

Meftun: harika 2 gün sonra gidelim o zaman.

Fırat: bişey olduğu belli o yüzden sormayacağım gidelim bakalım.

Meftun: teşekkürler.

_____

Ya cihana sövmeyin jdjdkdbsn sebebi ortaya çıkacak. Bölüm geç geldiği için özür dilerimm. Staj yüzünden heleki çocuk gelişim bölümüyse daha zorrr neyse teşekkür ederimmm herkese

(~‾▿‾)~

Amor  bxbWhere stories live. Discover now