34. Bölüm

1.6K 90 29
                                    

"Heyecanlımısınız?"

Cihanın sorusu üzerine ben ve aram başımızı sallamıştık. Bugün cihan bize bir süprizi olduğunu söyleyip yola çıkmıştık. 15 dakikadır yoldaydık. Bize ne olduğunu hiçbir şekilde söylemiyordu.

"Baba daha ne kadar kaldı?" diye sordu aram.

"Az kaldı oğlum biraz daha sabret" dedi gülerek.

10 dakika sonra ise araba durduğunda aram ile birlikte sonunda diye haykırmıştık. Gerçekten bu huyumuz birbirine aşırrı benziyordu. İkimizde oldukça sabırsızdık. Cihan ise bu halimize gülmüştü.

Arabadan inip cihanı takip ettik. Oldukça sakın bir yerdi burası. "Merak etmeyin süpriz bu duvarın arkasında"

Aramın elini tutup karşımızda duran duvarın arkasına doğru yavaş yavaş adımlandık ve gördüğüm şey resmen çığlık atmak istememe sebep olmuştu. Büyük bir karavan.

Herzaman hayalimdi. Bir karavanla sevdiklerimle yolculuk yapmak. Cihan bunu nasıl anlamıştı bilmiyorum. Aram'a baktığımda onunda aynı heyecanla karavana baktığını gördüm. Arkamı dönem koşarak cihana sarıldım. Daha doğrusunu üstüne atladım demek daha doğru olurdu. Ki oda beni kucağına aldığında bacaklarımı beline dolamıştım.

"Bunu nerden anladın?" dedim. Gözlerim  dolmuş akmayı bekleyen yaşlar vardı. Ama yapmayacaktım. Bu güzel günde ağlamayacaktım.

"Anlamadım. Hissettim. Ve bu bize çok iyi gelecek sen ben ve -arama gel işareti yaparak- oğlumuzla eğlenceli bir yolculuk yapacağız."

Ben kucağından iner inmez cihan kucağına almıştı aram'ı. Ona sulu öpücüklere gömmüştü adeta. Cihanın iki koruması sonradan gelmiş ve bindiğimiz arabanın bagajından valizlerimizi karavana yerleştirdiler. Daha sonra biri cihanın arbasını diğeride geldikleri araba ile gittiler. Biz de karavanın içine girdik.

Resmen hayran kalmıştım. Oldum olası karavanları severdim. İçerisi hay
al ettiğimden bile öteydi. O kadar güzeldiki ağlayasım gelmişti.

"Bebeğim siz kıyafetleri yerleştirin ben kalan şeyleri halledeyim sonra yola çıkalım."

Cihana yaklaşıp dudağından öptüm. Aramın elini tutarak karavanın sonunda bir merdiven vardı. Üst katta iki oda. Biri çift odası bir çocuk odasıydı. Ve bu çok güzeldi adeta bir ev gibiydi. Kendimizce kıyafetleri yerleştirdik.

"Beğendin mi bakalım?"

"Evet baba çok güzel bir arabalı ev bu."

"Hadi gidip babana tekrar teşekkür edelim." heyecanla kafa sallayıp elimi tuttu. Birlikte ordan çıkıp mutfak bölümünde erzakları dizen cihanın yanına gittik.

"Yardıma ihtiyacın varmı yakışıklı.?"

Bu dediğime başta gülmüş sonra ilerde duran poşetleri göstermişti. "Onları yerleştirin isterseniz."

Kafamı sallayıp poşetleri dolapların önüne getirdim. Açtığımda ise yığınla aburcubur vardı.

"Cihan burda neden çok fazla abur cubur var?"

Ben karşı değildim ama fazla tüketilmesine karşıydım. Özellikle bu konuda aram için endişeleniyordum.

"Bebeğim belki arada canınız çeker diye hepsini yemek zorunda değiliz." aram da bunun üzerine kafasını sallamıştı.

"Eğer dozu kaçırırsanız kötü olur ona göre." İki bunun üzerine usul çocuklar gibi başını salladıklarında gülmemi zor tutup "afferin" dedim.

Neredeyse tüm eşyaları yerleştirdikten sonra yola koyulmak için cihan şöför koltuğuna geçti ben ve aram ise yanında oturmştuk. İşte bizim hikayemizin bundan sonra daha da güzeleşecekti. Bundan emindim. Birlikte hiç durmadan gezmiştik. Arada mola verip mutfakta yemek yemiştik, aram ile oyunlar oynamıştık geçen bu zamanda yüzümüzden mutluluk hiç eksilmemişti ve bu 5 gündür böyleydi.

Güneş batmaya yakın karavanı bir sahil kenarın park edip sandalyeler çıkardık. Yemeğimizi önceden yediğimiz için kahve hazırlamıştım ikimiz için. Aram için çikolatalı süt hazırlamıştım. Birlikte sohbetler eşliğinde kahvemizi yudumluyorduk.

"Ee nasıl buldunuz bakayım?"

"Çok güzel babacım teşekkür ederiz." benim adıma da teşekkür etmesi hoşuma gitmişti.

Bir süre daha böyle sohbet ettiğimizde aram'ın olduğu yerde uyuduğunu gördük.

"Ben aramı odasına götüreyim." diyerek aramı kucağına aldı ve karavanın içine girdi. Daha sonra tekrar yanıma gelerek oturdu.

"Sana çok kötü şeyler yaşattım biliyorum ve bunu elimden geldiğince telafi etmeye çalışıyorum umarım başarıyorumdur."

Son dediğine ikimizde çok gülmüştük. "Unuttum geçmişi" diyebildim sadece çünkü geçmişi önümüze serip üzülmemizin bir manası yoktu. Cihana dönüp yüzünü avuçlarımın içine hapsettim. Gözlerinin içine bakarak "ve sende unutmalısın." ardından dudağımı onun dolgun dudaklarıyla birleştirmiştim.

Smut!

Öpüşmemiz gittikçe derinleşiyordu ve bu alt tarafımın sızlanmasına sebep oluyordu. Elim resmen kendinden bağımsız bir şekilde cihanın erkekliğine gitmişti. Hafifçe orayı okşarken cihan tıslama gibi bir ses çıkarmıştı. Elini elimin üstüne atıp beni durdurmuştu. "Şimdi durmazsak kendimi asla tutamam"

"Durmanı isteyen yok" gözleri daha da koyulaştığında onunda daha fazla istediğini anladım."O zaman odamıza" diyerek beni tekk hamlede kucağına aldı. Karavana girip beni kucağından indirmeden kapıyı kitledi adeta koşarcasına üst kata çıktı. Odaya girdiği gibi beni yatağa fırlatı ve ağzımdan hafif bir çığlık çıktı. Kapıyı kitleyip ardından beklemeden üstüme atlamış dudağımı sömürmeye başladı. Bir yandan öpüşürken diğer yandan hızlı bir şekilde soyunuyorduk ve herşeyin başlangıcı asıl o zaman başlamıştı.

(Benden bu kadar smut yazmakta iyi değilim özür dilerim skjdjdjsjjs)

1 saat sonra

Yatakta öylece uzanmış duruyorduk bu gece tamamen birbirimizin olmuştuk. Ben ona ait, o bana ait olmuştuk. Bizim için unutulmaz bir geceydi.

Hala yıkanmamış çıplak bir şekilde duruyorduk. "Şey aslında biraz daha beklemem lazım ama dayanamıyorum" diyip yanda duran komidinin çekmecesinden birşey çıkardı. Gözlerimin önüne tuttuğunda şaşkınlıktan dilimi yutacaktım. "Sana evlenme teklifi edecektim yani bu şekilde değil." ardından ekledi. "Benimle evlenirmisin?"

Gözlerim dolduğu için bi tuhaf hissetmiştim kendimi. "Evet evet. Kabul ediyorum." dediğimde ellerimi tutup yüzüğü parmağıma taktı. Ve yeniden dudağımız birleşti.

_____

Yazım hatası varsa özür dilerim 🥺

Amor  bxbWhere stories live. Discover now