BÖLÜM:4

30.1K 770 110
                                    

Bora'nın ağzından

Afra ile arabada konuştuktan sonra inip şirkete yürüdük. O kendi odasına geçince bende kendi odama doğru gittim.

Bugün şirketi satmak için Cevdet Kara geliyordu. Eğer konuşup halledersek en az bir hafta içinde hisselerimi devredecektim. Telefonumu elime alıp Murat'ı aradım. İki defa çaldıktan sonra açıldı.

"Alo."

"Odama uğra da şu Cevdet konusunu bir konuşalım." Diyince ikiletmeyip tamam dedi ve telefonu kapattı.

Murat da benim gibi mafyaydı ve eskiden çok yakın arkadaş olmamıza rağmen son zamanlar da işlerle alakalı hep ters düştüğümüz için arkadaşlığımız bozuluyordu. Aslında bu şirketi satma fikrini bile Murat ortaya atmıştı. Ben her ne kadar satmak istemediğimi söylesem de düşmanlarımızın şirketi batırmaya çalıştığını öğrenince istemeyerek de olsa satmak zorundaydık.

İki dk geçmeden Murat odama gelip karşımdaki koltuğa yayıldı. "Bişey içiyor musun?" Diye sorduğum da "çay alırım" diyince odamdaki telefondan Afra'nın odasındaki telefona bağlanıp konuştum. "Afra odama iki çay gönderir misin?" Diyip telefonu kapattım ve karşımda duran Murat'a döndüm.

"Sabah adamı aradım daha uçaktaymış Türkiye'ye gelmemiş. Saat beş gibi şirkette olacağını söyledi. Biz o zamana kadar şu hisseleri hazırlayalım." Ben daha çok heyecanlı ve bir o kadar da tedirginken Murat aksine çok rahat konuşuyordu.

"Acelesi yok hazırlarız bir ara."

"Acelesi var Murat. Kafama bu işi sokan sensin şuan niye bu kadar rahatsın?" Diyince sesli bir nefes aldı.

"Ben rahat değilim Bora sen gereksiz telaşlanıyorsun şuan. Ayrıca sana fazlasıyla öfkeliyim çünkü sana defalarca Cevdet'e satma dedim. Ben o adama zerre güvenmezken sen büyük bir iş adamı diye hemen satma kararı alıyorsun. Şu iş ile alakalı bir bok bildiğin yok Bora anla artık bunu. Bari bırak da şirketin ortağı olarak ben devreye gireyim. Bak sana söylüyorum benim o adama güvenip yok , kaç gündür adamı araştırıp duruyorum. Bir açığını bulamasam da bu şirketin Cevdet Kara'ya gitmesi içime hiçbir şekilde sinmiyor. Yol yakınken vazgeç."Murat'ın kararlarıma saygı duymayıp sürekli beni küçük düşürmeye çalışması bir vakitten sonra canımı çok sıkmaya başlamıştı. Ağzımı aralayıp konuşacakken kapım çaldı. İçeriye elindeki küçük tepside iki çay olan Afra girdi. Çaylarımızı masanın üzerine bıraktı.

Gözüm Murat'a kaydığında kızı baştan aşağıya süzüyordu. Garip bir şekilde bu duruma sinirlendiğim için kaşlarımı çattım. Afra "Başka birşey ister miydiniz?"diye sorunca "hayır, çık sen." Dedim. Başını sallayıp çıktığı sıra da Murat bana döndü. Sırıtarak "güzel kız" dedi.

Konuyu değiştirmek için işle alakalı konuştum. "Ben kararımı verdim Murat. Sen ne söylersen söyle ben Cevdet Kara'ya bu şirketi satacağım. Ayrıca beni böylesine küçük düşürmen hiç hoşuma gitmiyor. Dostuluğumu daha çok bozmak istemiyorum ama beni buna zorluyorsun. Sen adamı araştırdıysan ben iki katını araştırdım. Hatta bizzat adamla yüz yüze konuştum. Senin bunlardan haberin olmadığı için kulaktan dolma bilgilerle karşıma geçmiş konuşuyorsun. Tekrar söylüyorum, ben başka birine değil o adama satacağım." Konuşmamın bittiğini anlayınca sinirle ayaklandı.

"Sen kararını çoktan vermişsin kardeşim. Umarım pişman olmazsın ama eğer olursan sana bu sözlerini harfi harfine hatırlatacağımdan emin olabilirsin." Diyip çıktı ve kapıyı sert bir şekilde kapattı.

İçime bir şüphe düşse de ben kararımdan emindim. Bu şirket ne kadar hızlı satılırsa o kadar işime gelirdi. Pişman olsam bile o adama satacaktım...

SEKRETER (+18)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora