BÖLÜM:21

11.1K 239 49
                                    

İyi okumalar aşklarım ❤️❤️❤️

"Hala uyanmadı. Neden uyanmadı, kötü bir durum mu demek oluyor bu?"

"Merak etmeyin beyfendi. Bilinci açık, çok geçmeden uyanır."

"Bebeğe bişey olmamıştır değil mi doktor!"

"Lütfen sakin olun biraz. Bebek de anne de gayet iyi. Geçin şöyle oturun isterseniz."

Gözlerimi Bora'nın bağırma sesleri ile yavaşça araladım. Gözümü kamaştıran beyaz ışık yüzümün buruşmasına sebep oldu. Yan tarafımda bir oraya bir buraya giden Bora, karşımda serumumu değiştiren genç bir doktor vardı.

Sahi ya bana ne olmuştu. Ha, evet! Hamileydim. Bir bebeğim oluyordu. Karnımda bir can taşıyordum. Şuan düşündüğüm tek şey, sevgili annemin bana yapamadığı anneliği ben kendi çocuğuma yapabilecek miydim? Görmediğim anne sevgisini kendi bebeğime nasıl gösterecektim?

"Afra! Çok şükür uyandın, yavrum. İyi misin?"
Bora'nın beni görüp koşarak yanıma gelmesi üzerine dolan gözlerimi ağlamamak için iyice tuttum. Sonuçta bu çocuk aynı zaman da onundu. Bebeği istemediğim düşüncesine kapılmasını istemiyordum. Oysaki benim ağlama sebebim korkudandı...

"İyiyim." Diyebildim sadece. Boğazımdaki yumrudan onu bile zor demiştim.

"Afra hanım, bebeğiniz gayet iyi. Korkulacak bişey yok, hormonlar gereği başınız dönmüş ve bayılmışsınız. Serumunuz bittikten sonra işlemleri yaparak çıkabilirsiniz." Doktor tam gidecekken Bora'nın sorusu ile tekrar yerinde durdu.

"Kaç haftalık bizim bebeğimiz, doktor?"

"2 haftalık beyfendi. Hamilelik sürecinde bir sorun olursa hemen buraya gelin. Bebek şuan çok küçük ve bildiğiniz üzere düşme riski yüksek. Her ihtimale karşılık kontrole gelmenizi tavsiye ederiz, Afra hanım." Kafamı sallayıp hafif tebessüm ettim. Doktor geçmiş olsun dileklerini iletip gittikten sonra kafamı döndürüp Bora'nın gözlerine baktım. Ellerini daha henüz belirginleşmeyen karnıma koydu. Ben de karnımda olan ellerinin üzerine elimi koyup dudağına kısa bir öpücük bıraktım.

"Sana bişey olacak diye ödüm koptu. Çok şükür sende bebeğimiz de çok iyi, güzelim. Bundan sonra kendi canımdan bile daha iyi bakacağım size, kılınıza en ufak bir zarar gelirse dünyayı yakarım." Gözlerindeki mutluluğu görebiliyordum. Bu haber onu mutlu etmiş olmalı, doğrusu kim istemez ki baba olmayı. Hemde sevdiği kadın tarafından bir çocuğu olacağını duymak daha bir mutluluk vericiydi. Ama ben doğal olarak bu hissi ilk defa yaşıyordum ve korkuyordum. Ya ona iyi bakamazsam diye korkuyordum.

"Bora biz ne yapacağız?" Sorduğum soruya karşılık Bora'nın kaşları çatıldı.

"Ne gibi?"

"Biz, evli bile değiliz. Etrafımızdaki kişilere nasıl açıklama yapacağız? En önemlisi kısa süre de nasıl evleneceğiz biz?"

Dediklerimi düşünürmüş gibi bir ifade verdi. Ellerini karnımdan çekip ensesine koydu. Derin nefes alarak ağzını araladı.

"Kimsenin bu bebekten haberi olmayacak. Sen kendini iyi hissettiğin an hemen evleneceğiz, yapacak başka bir şey yok. Sonrasında çocuk müjdesini veririz artık." Kafamı salladım. Onunla artık bir yuva kurmak beni heyecanlandırmıştı. Aklıma Çiçek'in gelmesi ile tekrar Bora'ya baktım.

"Çiçek merak etmiş olmalı. Bayılmadan önce onunla konuşmuştum, hamileysem haber verecektim. Bayıldığımı da bilmiyor. İnşallah endişelenmemiştir." Elimi masanın üzerindeki telefona götürecekken Bora elimi tutup telefonu almamı engelledi.

SEKRETER (+18)Where stories live. Discover now