Bölüm 15: okullar ve yenilikler

11.6K 696 63
                                    

Keyifli okumalar!

⚡️

Yeni evimde kalalı iki hafta olmuştu. Onur beni suçladığından beri bana sataşmamıştı. Sanırım onu Kerim'e benzetmem zoruna gitmişti. Sözlerimin arkasındaydım ama. Zorbanın tekiydi.

Geçen günler boyu sadece ders çalışmıştım. Geriye kaldığım konuları az da olsa toparlamıştım. Bunların hepsini Yamaç ve Rutkay sayesinde yapmıştım.

Sabah heyecanla kalkmıştım çünkü bugün benim için okulun ilk günüydü. Heyecandan uyuyamamış ve erkenden kalkmıştım.

Üzerimde siyah pantolonum ve mavi kazağım vardı. Yine getirdiğim kıyafetlerden giyinmiştim. Okul forması olmadığı için şükrediyordum. Sırf etek giyeceğim diye Bacaklarımdaki kılları her hafta alamazdım. Çok çabuk büyüyordu ve saçlarım siyah olduğu için hemen belli oluyordu. Onun dışında yara izleri de vardı. Birileri görsün istemezdim.

Kitaplarımı içine özenle yerleştirdiğim okul çantamı aldım ve odamdan çıktım. Eski çantam okul için ideal olmadığı için bana yenisini almışlardı.

Aşağıya indiğimde çantamı koridora bıraktım ve salona geçtim. Çantamı düzenlerken oyalandığım için en son gelen bendim.

"Günaydın kızım." Dedi Asaf bey kahvesinden bir yudum aldıktan sonra.

"Günaydın." Yerime oturdum ve masanın üzerindekilere bakmaya başladım. Heyecandan bir şeyler yiyebileceğimi düşünmüyordum.

"Heyecanlı mısın?" Diye sordu Yamaç gülümseyerek.

Ellerimi bacaklarımın altına sıkıştırdım titrememeleri için. "Hemde çok."

Asaf bey içimi rahatlatmak için gülümsedi. "Her şey güzel olacak, merak etme. Zaten Yalın'ın sınıfındasın, bir şey olursa o sana yardımcı olur. Değil mi, Yalın?"

"Olurum tabii." Dedi Yalın başını sallayarak.

Samimi olmasak da birbirimizle ara sıra konuşuyorduk. İyi ilerleme kaydettiğimizi düşünüyordum çünkü başlarda benimle konuşmaya tenezzül bile etmiyordu.

Yamaç tabağımdaki yumurtaya dokunmadığımı fark ettiğinde konuştu. "Bir şeyler yesene."

Heyecandan kusmak istemediğim için başımı iki yana salladım. "Midem almıyor."

"Okulda atıştırırsın bir şeyler." Bir kart çıkardı ve Yamaç'a uzattı. Yamaç da bana uzattı. "Bu senin. Tüm çocuklarıma yaptığım gibi sana da banka kartı çıkarttım."

Emin olamayarak elimdeki karta baktım ama başımı salladım. Çok az param kalmıştı ve sadece birkaç günlüğüne yeterdi.

Bu konuşulan son şey oldu ve kahvaltıya devam ettik. Arada Rutkay ve Asaf bey iş hakkında konuşsalar de biz suskunduk. Onur da sessizliğini koruyordu. Bugün de bana sataşmamıştı.

Rutkay tabağını bitirdiğinde ayağa kalktı. "Bugün okula sizi ben bırakacağım."

Yalın'la başımızı salladık ve dış kapının önüne geçtik. İkimiz de montumuzu giydiğimizde hazırdık.

"Hazır mısınız?" Diye sordu koridorda beliren Rutkay.

Başımızı salladığımızda dışarı çıktık ve arabaya bindik. Ben arka koltuğa geçerken Yalın da ön koltuğa geçmişti.

Ellerimi kucağımda birleştirdim ve stresle ovmaya başladım. Bir senenin ardından ilk defa okula gidecektim ve neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Onun dışında uyum sağlayamamaktan korkuyordum. Derslerim hakkında da korkularım vardı ama onu sınıfta görecektik.

Yalnızlığımı alamaz Where stories live. Discover now