Karanlık Ölüm

Bölüm 12 İntikam Hırsı

"Karanlık Ruhu, Uyan!"

Anında etrafımda üç uğursuz siyah küre oluşarak karanlığın içinde kalan bedenime enerji taşımaya başladı, adının Artema olduğunu öğrendiğim Refiye doğru kılıcımı savurdum, o da kılıcını çapraz şekilde kılıcıma savurarak engelledi.

Aynı şekilde ardı ardına saldırılar yaparken etrafta alevler eksik olmuyordu.

Lanet Refiler...

Kısa bir an geri çekilerek kılıcımı yatay şekilde savurdum. "Karanlık Kesik!" yay şeklinde siyah, muazzam güçte bir saldırı kılıcımdan çıkarak Refiye doğru ilerlemeye başladı.

Refi hızla kılıcını yay şeklinde savurdu. "Yanan kesik!" dediği gibi karanlık kesiğe doğru yay şeklinde bir alev dalgası fırladı, ortada birbirine çarparak yok olduklarında etraf güçle beraber hafifçe görünür hale geldi.

"Bu beni öldürmek için zayıf!" dedi gülerek Artema. "Güneşin Alevi!" dedi, elinde alev topuna benzer bir küre oluştuğunda bana doğru fırlattı.

"Karanlığın Şefkati!" etrafımda karanlık bir dalgalanma oluşarak beni çevreledi, alev karanlık dalgaya çarptığı gibi yok oldu ve yanında dalgayı da götürdü.

"Hızlanalım artık!" diyerek ileri atıldım. "Seri atılım!" dediğim gibi arkamda bir hava akımı oluşarak beni ileri attı.

"Ateşin terbiyecisi!" Refinin elinde alevden bir kırbaç belirdi, bana doğru sert bir şekilde yatay şekilde savurduğunda eğilerek kırbaçdan kaçındım, ardı ardına bir daha yaptığı saldırılardan sola sağa kaçarak kurtuluyordum.

Yakınına yaklaştım, ardı ardına savurduğumuz kılıçların sesi etrafta yankılanırken bir kere daha kırbacı kullandığında Evren kurutanla bir vuruş yaptım, kırbaç anında karanlığ hapsolurken afallamasından yararlandım.

"Karanlık Kesik!" yay şeklinde karanlık bir dalga tekrardan üzerine doğru yola çıktı. "Alev çemberi!" dediği gibi etrafında bir alev dalgası oluştu, karanlık dalga daha yaklaşmadan üzerine doğru sıçrayarak onu durdurdu.

Üzerine tekrar ve tekrar atıldım, hiçbir kayıp olmadan savaşmaya devam ediyorduk, ikimizinde enerjisi azalmaya başlamıştı. Ama hava ruhu sayesinde her saniye rüzgar sayesinde güç topluyordum, tabii karanlık da bunun yanında cabasıydı.

Anlık olarak geri çekildiğimizde nefes nefese kaldığını gördüm, istemsizce gülümsedim. "Bana denk değilsin ihtiyar!" dedim gülerek.

"Şu ihtiyarı parçalamak isteyen tek ben miyim?" [Cyrus]

"Hayır değilsin." [Vrees]

"O zaman durmayalım ve yok edelim!" [Cyrus]

'Eh, geç bile kaldık!'

"Sen öyle san!" dedi, ardından elini ve kılıcını çapraz şekilde yukarıdan aşağı önce kılıç olacak şekilde indirdi.

"Anka pençesi!" alevlerle oluşan çapraz bir dalga üzerime doğru gelmeye başladığında gücüne karşı istemsizce yutkundum.