BİR TANRIÇA'NIN DOĞUŞU

10. BÖLÜM

O kadar sorunun içinde düşünmem gereken şeyler artık bin misliydi. Babamla konuşma kararı aldım bunu Zahir'e sorduğumda üstü kapalı bir şekilde sormam gerektiğini söyledi. Zahir'le aramızdaki yaşanan olaydan sonra Zahir kendini geri çekti sadece bilgi veriyordu. Artık eskisi gibi arkadaş değildik. Gerçi arkadaş bile değildik beni öpmüştü sonra uçmuştuk belki de korkmuştu bilmiyorum. Sınırlı sayıdaki bilgimle cehaletimden arınmak için telefonu elime alıp babamı aradım. Çalıyordu...

'efendim kızım ' , 'biraz konuşabilir miyiz' diye sordum bunu üstü kapalı soramazdım imkansız tamam kötü bir baba ama aptal da değil. " tabiki kızım ne zaman istersen hatta müsaitsen gelip alayım seni" dedi. Onaylayıp telefonu kapattım. Yarım saat sonra kapı zili ile yatağımdan doğruldum hala başım delicesine ağrıyordu. Ben aşağı inene kadar annem babamı paylamıştı bile aralarına girip " anne ben çağırdım" dedim şaşkın gözlerle suratıma baktı "emin misin en çok sen kovdun kapıdan şimdi ne değişti" dedi " sora anlatırım" dedim ve çantamı alıp babamın arabasına bindim. Tam bir mafya arabası gerçekten kusucam. Yanıma oturdu onun evine varana kadar tek kelime etmedik. Arabasını garaja soktuğunda döndü "ne konuşmak istediğini biliyorum zamanı geldi ben seni bunun için uyarmak istedim ama ne zaman yaklaşsam dikenli duvarlar ördün bana karşı" dedi. Şaka mı? herkes biliyorsa biz neden saklıyoruz o zaman "anlatman gerekiyor artık" dedim. Evine ilk defa geliyordum spor bir erkek eviydi bu eve giren herkes aynısını düşünür. Gri krem koltuklar açık gri halı ve daha açık gri duvarlar. Tamam anladık en çok gri sensin. Neysw kezbanlığı bırakıp babamın peşinden mutfağa yöneldim. Babam "kahve sorun olur mu" dedi  "sade olsun" dedim kahve yapmaya yöneldi ve bir yandan da konuşmaya başladı " Azazel'i tanırdım eskiden cehenemdeydi kendi ateşinden bir krallık yarattı ve Tanrı'yla pazarlığa oturdu itaatsiz kullarını cehennemde cezalandıracaktı ama tek sorun itaatsiz dediği kulları Azazel'in halkı oluyordu. Tanrı ve  Azazel'in arasındaki fark buydu biri kovar diğeri sahip çıkardı. Eskiden ben de bir melektim ama bunun değişmesinin nedeni de bendim çünkü özgür değildim yeni arayışlar arıyordum daha çok gençtim. Yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim ama tek sorun sensin. Ben cennetten kaçarken Azazel bana yardımcı oldu cennetten kaçmamı sağladı karşılığında benden bir şey istedi merak etme kabul etmedim. Farklı yollar denedim hep ve en sonunda Dünya'daki insanların aklını Azazel gibi çeldim böylece kovuldum" dedi bu hikayenin devamı daha nasıl olucak diye merak ediyordum. " kanatların, hiç görmedim?" diye sordum ve devam etti. "Biz meleğiz saklamak zorundayız sen görebilirdin ama belirli olan yaşa olgunluğa ulaşmamıştın artık görebilirsin" dedi arkasını döndüğünde bembeyaz kanatlar çarşaf gibi gözümün önündeydi. Ya gerçekten delirdim ya da bu kanatlar insanları delirticek düzeyde güzeller. "Peki benimle bunların ne alakası var, Lilith neden beni istiyor" diye sordum ve babam o sırada toparlanmaya çalışıyordu. " Sen bir insan ve bir melekten olmasın Tanrı anneni günahkar olarak lanetledi yani sen şeytan ve melekten olmasın"," e abim o da sizin çocuğunuz değil mi neden bu ihale bana kaldı" o kadar çok şey vardı ki kafamda konuşmasına izin veremiyordum " abin benim oğlum değil annenle tanıştığımızda annen 6 haftalık hamileydi ne yapacağını bilmiyordu bir barda çok içmiş ve hiç tanımadığı birinden bir bebek sahibi olmuştu . Böylece günahkar oldu daha sonra ben onunla ve abinle ilgilendim çok çatışmalıydık çünkü ben onlara zarar gelsin istemiyordum ama annen hırslı bir cadıydı çok çaba sarf ediyordu. Aradan 5 sene kadar süre geçti ve ben annenle ilk defa o zaman yakınlaştım annene çok aşıktım Nare benim herşeyimdi sana hamile kalmıştı sonrasını biliyorsun doğmanı istemedim diye benden uzaklaştı yıllardır size uzak da olsam sizi çok sevdim. Sen benim canımdan ruhumdan bir parçasın ama senin yaşayacaklarını tahmin edebiliyorum ve benim kızımın bunları yaşamasına dayanamazdım korktum" dedi aslında haklı kendimi onun yerine koyunca mantıklı. Abimin abim olmadığını öğrenmek beni kahretmişti ama o ne olursa olsun benim abimdi bunun için üzülmek saçma olur diyerek güncel konumuza  devam ettim.

Yaşadıklarım aklıma geliyordu teker teker. Bir çocuk, benim çocuğum gözümün önünde benim yüzümden bu halde olsa kahrolurdum. " tamam da bu saatten sonra ne olucak ben ne olucam beni ne bekliyor bilmiyor musun" dedim ama babam o esnada yerden düşürdüğü kanatları topluyordu " bunları yanına al ne zaman Azazel senle iletişime girerse o zaman kullan ya da ne zaman bir soru sormak istersen" dedi ve göz kırptı. Beni eve bıraktı ve kapıdan içeri girerken "çemberi unutma " dedi. Aslında ne yapıcağımı ikimiz de biliyorduk. Annemin yanına mutfağa geçtim ve herşeyi zaten bildiği için olanları anlattım annem de şaşırmıştı çünkü annem bile babamın Nefilm olduğunu bilmiyordu. Artık onun da babama karşı olan öfkesi azalmıştı. Kanatları gösterip odama çıktım. Çember açtım ve etrafını siyah tuz ile mühürledim böylece negatif varlıkların bana zarar verme olasılığını daha da azalttım. Elime bir tane tüy aldım avuçlarımın içerisinde sıkıca tutup sorumu sesli bir şekilde üç kere tekrarladım 'benimle ilgili plan ne' daha sonrasında beklemeye başladım hiçbir hareketlilik olmayınca ümidi kestim ve çemberi kapattım. Bugün olanları günlüğüme not ettikten sonra yatağıma uzandım.

Acaba beklediğim cevap nereden veya kimden gelickti. Bir mesaj gibi mi yoksa iletişimle mi? Sürekli cevap arayan ama daha çok soru ile karşılaşan tek ben miyim diye düşünerek uykuya daldım. Sıçrayarak uykumdan uyandığımda saat 4.00' geliyordu. Korkarak uyanmamıştım ama beklediğim cevabı almıştım.

Evet arkadaşlar bölümler geç geliyor ama sınav haftam ve aynı anda ilerletmek çok zor. Sizce cevap ne, rüyası Lilith ile mi ilgili yoksa gerçek annesi ile mi? İyi okumalar dilerim ışıkla kalın sevgili okurlarım...