🌠3.BÖLÜM🌠

938 61 138
                                    

"Öyle bir yerdeyim ki; ne gitmesi mümkün, ne kalması mümkün olan

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Öyle bir yerdeyim ki; ne gitmesi mümkün, ne kalması mümkün olan. Vazgeçmekle direnmek arasında, akla karanın tam ortasındayım...
Kaybetmenin arifesinde yeni bir hayatın eşiğindeyim. Kalsam canım yanacak, gitsem hayatım..."

Mevlana

Playlist: Ayşe Saran • Bu Şehirde

Herkesin bir hikayesi vardı bu hayatta. Herkesin kendisine göre acıları, dertleri vardı. Kimi başarısızlık yüzünden yakınırdı bu hayatta kimi şanssızlık. Kimisi kendi bahtsızlığı yüzünden acı çekerdi kimisi ise giden sevgilisi için.

Tüm insanları ortak paydada buluşturan ise herkesin kendine göre dertleri ve çözülmesini umut ettiği sorunları olmasıydı. Herkes bulunduğu şehir içerisinde küçücük bir nokta iken aslında herkes kendi derdine düşmüştü yarınını göz ardı ederek. Kimse kontrol edemediği şekilde hatalar yapıyordu bu hayatta, ya da hayatında kontrol edemediği şekilde acılara maruz kalıyordu. Herkes bunları düzeltmeye çalışsa da aslında bu sorunlar hepimizi ortak noktada buluşturan temel etmendi.

Her insanın hayatı bir pamuk ipliğinden farksızdı. Düğümler atıldıkça her insanın hayatında yeni sorunlar ve yeni dertler de baş gösteriyordu. Buna karşın her insan o ipliği açmaya ve o düğümlerden kurtulmaya çalışıyor, bunun için mücadeleler veriyordu.
Ve tam şu anda ben kaderimde yazılmış olan zorunluluğumdan kaçamayacak durumdaydım.
Ve tam şu anda o pamuk ipliği denilen hayat çizgimde bir düğüm daha atılmış durumdaydı.

Annem polis arabasına bindirilip polis merkezine götürülürken çöktüğüm yerden kalkmıştım. Sanki yetişebilecekmişim gibi arabanın arkasından koşmaya başladığım sırada hayatın tekerrürden ibaret olduğunu daha iyi anlamıştım.

Tıpkı on yıl öncesinde olduğu gibi aynı yerde bir arabanın arkasından koşuyordum ağlayarak.
On yıl önce babamı hastanenin morguna götüren ambulans arabasının arkasından; şimdi ise annemi ellerinde kelepçelerle polis merkezine götüren polis arabasının arkasından...

Adımlarım birbirine karışırken ve araba görüş alanımdan yavaş yavaş çıkarken son kez acıyla bağırmıştım polis arabasının arkasından.

"Anne!"

Araba gözden tamamen kaybolduğunda o an bacaklarımın üzerine yere çökmemi engelleyememiştim.

Değer verdiğim herkes bir bir hayatımdan çıkıyordu ve ben buna ne engel ne de mani olabiliyordum. Hıçkırıklarıma yenileri eklenirken etrafta var olan bakışlara ve sözlere aldırış edemeyecek kadar perişan durumdaydım o an.

KAYAN YILDIZWhere stories live. Discover now