Bölüm 7

1.2K 145 13
                                    

"Ahsen!"

"Vallahi de bilmiyorum Cem ya. Aaa!" deyip odama kaçtım hızla.

"Kime diyorum ben ya?" Kapıyı zorladığı sırada "Üzerimi değiştiriyorum. İstersen açayım." dedim ve kapı kulbunun durmasiyla beraber kıkırdadım.

"Salatanın hepsini ben yiyeceğim. Yok sana." Tişörtümü üzerime geçirip kapıyı hızla açtım ve Cem'in göğsüne gömdüm kafayı.

"Ah! Taş gibisin maşallah be." dediğimde kahkaha atmamak için kendini zor tutup, beni ensemden tutarak kedi gibi koltuğun üzerine attı.

"Adam gibi anlat şunu."

"Ya bak cidden.." Elini kaldırarak susmamı sağlayıp "Anladık. Tanımıyorsun." dedi. "Başka?"

"Başka bir şey yok işte." Heee, sana kanıp anlatayım da işe de gönderme değil mi beni? Oldu canım. Yer miyim ben bu numaraları?

"Emin miyiz?"

Kulaklarımın kizaracagini ve Cem'in anında yalan söylediğimi anlayacağını bile bile olumlu anlamda başımı salladım.

"Ahsen!" Hadi be, yine yemedi.

"Durup durup not geliyor işte. Vallahi başka bir şey yok."

"Telefon? Takip?"

"Daha da neler yahu?"

"Evi biliyor ama." Cem'in iyiden iyiye sinirlendiğini fark ederek "Tamam, takip etmiş olabilir. Ama fark etmedim." dedim. "Üstelik kesinlikle doğru söylüyorum, telefondan mesaj falan gelmedi. Asla. Bak bak." diyerek kalkıp zıplayarak kulaklarımı ağzına ağzına soktuğumda kafasını geri çekip kahkaha attı. Aslında yapmak istediğim şey gözüne doğru tutmaktı ama.. Kısalık zor be kardeş.

"Tamam be tamam. Bir aşığın eksikti zaten başımızda." dediğinde gözlerimi kocaman açıp "Sapık." dedim düzeltmek adına. "Aşk demezsek."

Aşk benim için özeldi. Kendisi de, adı da. Onun böyle basit şeylerle birlikte anılmasını asla kabul edemezdim. Aşka inanan, şu ana kadar asla rastlamasam da, bir gün kesinlikle gerçek aşkı bulacağını düşünen hayalperest insanlardan biriydim. Aşk filmleri, kitapları boşuna çıkmış olamazdı değil mi? Bir yerlerde var olmalıydı.

"Demeyiz sinsican. Sapık deriz. Hatta ona da baysapıkcangül diyelim mi? Bir isme ihtiyacı olacak gibi. Malum, isim vermeden sövemiyorum ben. Biliyorsun."

Gülerek başımı iki yana sallayıp, kolumun altın duran kumandayı elime aldım.

"Yemek? Aç mı gezeyim ben?"

"Aşırı yorgunum be Cem." dedim bıkkınca. "Şu çizimi de bitiremedim hâlâ. Az dinleneyim, onun başına oturacağım."

"Oha kızım ya. Bitmedi mi hâlâ o? Gerçeğine geçince adamlar seni beklemez, kovar işten. Biliyorsun değil mi?"

Yüzümü buruşturarak "Komik şey seni." deyip, haklılık payını da göz önünde bulundurduktan sonra gözlerimi devirdim. Ne diye onun gibi basit bir bölüm okuyup da bankacı falan olmaya heveslenmemiștim ki? Benim neyimeydi ulan mühendislik?

"Benle uğraşacağına kendine yiyecek bir şeyler bul. Birazdan ayılıp bayılma bana."

"Bildiğin, güzel kız kuryeleri olan pizzacı var mı canım?"

"Yemek yiyeceksin Cem, kızı değil. Üstelik unutma, ev adresini öğrenirlerse onları özenle yolarım."

Odama giderken "Senin sapığın biliyor ama." diye seslendi peşimden.

"Sanki ben verdim eline ev adresimi. Al, çiçek yolla diye."

"Konuyu kapatalım mı ya? Zaten açım. Yemin ederim tansiyonum zirveyi zorluyor." Kahkaha atarak odama geçip, bilgisayarı açarak çizime devam ettim. Hem kendi açıyordu konuyu, hem de sinirleniyordu. Deli mi ne?

Kimliksiz NotlarWhere stories live. Discover now