II. YARIM KONKEN

14 2 0
                                    

❝Siyasette hiçbir şey tesadüf değildir. Bir şey vuku buluyorsa, o şeyin önceden planlandığından emin olabilirsiniz.❞
(Franklin Roosevelt)

֎

Yaz gittikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Söz söylendikten, ok atıldıktan ve bir de perde yırtıldıktan sonra geri dönüş olmazdı. İhtişamlı tahtların yaldızları dökülür, boyanmış gözler berrakça görürdü. Sıradan insan kimsenin ona fikrini gerçek anlamda sormadığını anlardı. İlkin bir fikir edinmeyi, sonra onu temellendirmeyi, daha sonra da savunmayı ve hayata geçirmeyi keşfederdi. Devrimler de tedrici değişimler de buradan doğardı.

Avarya'da halk yönetime duyduğu güveni yitirmişti. Bilhassa gençler hızla politikleşmiş ve yeni hareketler ortaya çıkmıştı. Her ay yeni bir siyasi parti kuruluyordu. Bu partiler çoğunlukla yerel olarak kalıyor, kuruldukları şehir, hatta ilçe dışında teşkilatlanamıyordu. Her biri butik liderler yaratmıştı. "Kış güneşi" olmaya aday kimi parlak kimi sönük yıldızlardı.

Buna karşılık merkezi yönetim de katılaşmıştı. Polisin yetkileri artmış, davranışları sertleşmişti. Her hafta bir protesto akabinde göstericileri sokak ortasında coplayan polislerin haberi düşüyordu. Yeni başbakanın halim selim tavrıyla çelişen bu hal, ona karşı olan antipatiyi giderek büyütüyordu. Ekranlarda tevazuyla gülümseyen bir yöneticinin dışarıda suratı asık memurları vardı.

Avarya 90'ların başından 2005'in sonuna kadar koruduğu ışıltılı imajını kaybetmeye başlamışsa da ondan da geriye, diğer doğu Avrupa ülkelerine benzediği dönemlere dönmemişti. Ekonomi büyümeye devam ediyordu. Yeni organize sanayi bölgeleri açılıyor, yurtdışından işçiler alınıyor, kozmopolitlik çoğalıyor; bunun yanında zenginlerin servetiyle yoksulların mahrumiyeti artıyor; kazanç, daralan bir grubun elinde toplanıyor ve sokaklar öfkeli bir gençlik ateşiyle ısınıyordu.

Geleneksel medya göstermelik tarafsızlığını da yitirirken internet küçük toplulukların bağımsız iletişim aracı olarak önem kazandı. Protest sanat, rap müzik ve grafiti rağbet görür oldu. İskambil kartlarında yer alan figürler duruşu ne olursa olsun bütün özgür Avarların benimsediği simgeler oldu.

Herkesin gelecek tasavvuru ve dünyaya bakışı farklıydı fakat gerek çevrimiçi gerek çevrimdışı ortamlarda; evlerde, iş yerlerinde, caddelerde; çocuklar, gençler, olgunlar, yaşlılar; öfkelenerek, üzülerek, severek yahut saf bir merakla aynı soruyu soruyordu:

Yaz Larende nerede?

Avarya OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin