36. BÖLÜM

7.5K 280 17
                                    

Dün ve bugün rüya gibi geçip gitmişti şimdi Akif ile birlikte Havaalanına doğru gidiyorduk. Söylediğim gibi sabahın köründe odasının önündeydim, o ise hala kalkmamıştı evet Akif sabah 6 da ayakta olan, spor yapıp, kahvaltı hazır olduğunda sevgilisini uyandıran tiplerden değildi uykuya düşkün bir adamdı. Zorla uykusundan uyandırmıştım.

Birlikte bol bol uyurduk artık.

İkimiz otelden çıkıp güzel bir kahvaltı yapıp, bir yerlere gidip oturmuştuk. Bana kendinden bahsetmişti, hayatından söz etmişti,  sosyal medyada çok rahat konuşuyordum ama yüz yüze gelince çoğunlukla çekiniyordum. Tuhaftı ben sonsuza denk böyle sosyal medyadan rahatsız eder şakalaşırım falan zannediyordum bu anlık bir düşünceydi şuan fark ediyordum çünkü karşımda gördüğüm adamı hep görmek istiyordum.

Telefonum titreyince cebimden çıkarıp baktım. 

Leyla, Özlem,Selçuk.

Özlem: Ee nasıl gidiyor prens hazretleriyle görüşme?

Leyla: Arabadayız havaalanına gidiyoruz.

Selçuk: Daha dün gelmemiş miydi bu adam?

Leyla: Evette işleri yoğunmuş bir şey diyemedim.

Özlem: Bu adamın şirketi falan vardı değil mi doğru unutmuşuz.

Selçuk: Unutulmaması gereken bir detay bu Özlem üstünü çizerim.

Özlem: Ay Leyla şey yapar mıyız İstanbula şirketine gidip prensle görüşmek isteyip bizi tanımadıkları için içeri almayıp sonra bizim prense bir telefon açıp prensin gelmesi sekretere sen kimsin ki içeri almazsın deyip sekreteri kovması klişesi yaşamadan ölmeyiz dimi?

Selçuk: Bunu okumadım varsayıyorum...

Leyla: Özlem iyi misin canım?

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Ha?"

Gözleri kıstı, "Kiminle konuşuyorsun diyorum böyle?"

Neden merak etti ki bu şimdi yoksa okudu mu? Yok ya okumamıştır.

"Hiç arkadaşlarımla."

"Peki" dedi.

Tamam okumadı sayıyorum. "Akiif."

"Hıı"

"Özlersin değil mi beni?"

"Yoo kim demiş?"

Kaşlarımı çattım. "Ben dedim, ben Leyla."

"Özleme mi mi isterdin?"

"Yok ta  özlesen iyi olurdu yani."

Yüzünü yumuşattı ellerini kalbinin üzerine koyup "Tamam Leyla söz seni tüm kalbimle özleyeceğim."

Otuz iki diş sırıttım. "Sahi mi?"

"Yalan mı olur hiç hatta İstanbul'a gidince ilk işim şirket binasının camlarına kocaman Leyla özleminden ölüyorum lütfen buraya gel yazılı pankart Astıracağım."

Hiçte komik değildi. Resmen dalga geçiyordu bu zengin bebesi.

"Geç dalganı geç sen küstüm ben seninle."

Gülerek kollarını açtı, tamam tamam dalga geçiyorum abartma özür dilerim gel buraya." önüme bağladığım kollarımı açarak zorla sarıldı. Tabii ki ben dünden meraklı değilmiş gibi hemen sarılmadım.

Yapar mısın sen hiç.

"Leyla özlerim tabii ki ama teknoloji var ya güzelim, biz zaten seninle o teknoloji sayesinde tanışmadık mı kırmızı kafam."

Güzelim?

Kırmızı kafa?

Bana bir şeyler oluyor.

Bana da bir şeyler oluyor.

Ağzımı açmış bir şey diyecektim ki taksici geldiğimizi söylemişti. Akif'in kollarından kendimi ayıklayarak taksiden atladım. Akif de ücreti ödeyip benim arkamdan inmişti, bagajdan küçük valizini alıp yanıma geldi, birlikte Havaalanının içine doğru yürümeye başladık.

"Ee Leyla Hanım benden bu kadar, yüz yüze görüştük de artık kısmet senin benim yanıma gelmende."

Düşüncesi bile heyecanlı bismillah.

"Geliriz bakalım Akif bey kime niyet kime kısmet."

"Mümkünse sana kısmet olsun."

Olur bana olsun tabi bana sadece bana. Bencil...

Geleceğimiz yere vardığımızda Akif elindekileri yere bıraktı.

"Buraya kadarmış."Dedim.

"Belkide buraya kadar değildir Leyla, belkide bizim hikayemiz İstanbul'da yeniden yazılacaktır. İster misin yazılsın?"

"isterim Akif, isterim."

Ay kocaman kocaman öptüm sizi😘

Umarım beğenmişsinizdir yani beğenmediyseniz de bilemem artık normal texing kitabı işte zengin başrol kattım sarışın yan karakter kız kattım fakir ama eğlenceli kızda kattım kızı seven gururlu oğlanda var e ne yapayım gerisi sizde aşklarım 😌

Bir Gece Ansızın (Texing)Where stories live. Discover now