40.Bölüm: Kırık Kalp

57.8K 3.3K 749
                                    

Ben geldiiiimmm

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Yorumlarda görüşürüz.

İyi okumalar 🤗

✨Mavi kız, kara çocuk✨

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Mavi kız, kara çocuk✨

🖤💙

Polat Mirza Soyder'den


Bir adam ne ister?

Para? Güç? Statü?

Hepsine sahiptim. Bir ömür çalışmasam, yedi sülaleme yetecek kadar param vardı. Yer altında bir nâmım, kendi şehrimde bir ağırlığım vardı.

Hepsi bir yana, bir adamı adam yapan ailesiydi.

Annem, kardeşlerim, karım ve çocuklarım. Beni ben yapan onlardı. Gücüm onlardı. Her şeyim onlar için vardı.

Yeri geldi abi oldum. Yeri geldi kardeşlerime baba oldum. Yeri geldi arkadaş yeri geldi dost oldum. Anneme oğul, bazen de sığınacak liman oldum.

Karıma eş, yoldaş, dost, yâr... Bazen yara bazen merhem oldum.

Hepsi güzeldi. Hepsi beni ben yapan sıfatlardı fakat hiçbiri baba olmak gibi değildi.

Toplasan beş kilo etmeyen, bir karış boyundaki bebekler geliyor ve seni bambaşka bir adama çeviriyor.

Gülüyor gülüyorsun. Ağlıyor ölüyorsun. Kokusuyla yumuşuyor, sesiyle hayat buluyorsun.

Saçlarına dokunulmasını bile sevmezken, geliyor saçlarına renkli renkli tokalar takıyor ama sen ses etmiyor gülüşünü izliyorsun.

Küçücük parmaklarının küçük tırnaklarına sürdüğün ojeyi, parmağına sürmek isteyince hayır diyemiyorsun.

Çocukken oyanamana izin vermedikleri oyunları onunla beraber oynarken, ben ne yapıyorum bile demiyorsun.

Kendin için nefes alıp, onlar için yaşıyorsun.

Bütün imkanlara sahipken bile, kendini yetersiz hissediyorsun.

Baba olmayı bir duygu ile anlat desler: Korkmak derim.

Eli silahlı adamlardan korkmazken, tırnağının kırılmasından bile korkmak.

Çalan telefonla, güzel karımın yanından ayrılmak zorunda kalmıştım. Başkası olsa -ailem dışında- asla açmazdım fakat bir süredir yeraltı dünyasında sorunlar vardı.

Gizli olan kimliğim bu aralar fazlasıyla merak uyandırırken, mafyalar rahat durmuyordu.

Hep kafalarına göre iş yapıyor, her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırıyorlardı. Bir de, o küçücük akıllarıyla beni bulmaya çalışıyorlardı.

DİLHUN Zalim AğaWhere stories live. Discover now