10. Düş Benimle, Cehenneme

3K 121 104
                                    

Selam,

Karanlık yollardan geçtik, ama geldik. Alaz'ın konuşmayı öğrenmesi bana da sürpriz oldu. 😊🥰

İyi okumalar. Dilerim seversiniz.

Yorumlarınızı eksik etmeyin.

Sevgiler

-------

Olanca gücüyle kaçıyordu. Bugüne dek Alaz ile yaşadığı, kimi zaman benzersiz duygular tattığı, kimi zaman acısından kıvrandığı anların hepsi aklına hızla doluyordu. Son zamanlarda içinde hayli yoğunlaşan bu duyguların ne olduğunu anlamlandırmasıyla, büyük bir farkındalık hali yaşamış ve bulunduğu ortamı hiç düşünmeden terk etmişti. Çevresindeki kalabalığın varlığı, özellikle Alaz'ın duygu dolu gözler ile ondan karşılık dileniyor bakışları canını okumuştu. Artık adını bildiği bu şeyi içinden bile kendine itiraf edemiyordu.

Sert bir şekilde ittiği demir kapının çıkardığı gürültülü sesle, kendini batmak üzere olan güneşin pembe manzarasını gördüğü yönetim binasının teras katında buldu. Okulun en sevdiği yeri burasıydı, çoğu zaman yalnız kalmak istediğinde kendini buraya atardı. Pek kimseler uğramazdı, o da rahatça kalabalıklardan uzaklaşmanın keyfini çıkarırdı. Binanın yüksekliğinden okulu çevreleyen duvarlar ve etrafındaki benzersiz manzara tüm çıplaklığıyla gözü önünde olurdu. İnsanların, binaların ve ağaçların gözünde ufak gözükmesi, ona dünya üzerinde ne kadar küçük yer kapladığımızı hatırlatır, dayanma gücü verirdi.

Şimdi yaşadığı duygu karmaşasında da rahatlamak için buraya atmıştı işte kendini, hem düşünmeden ayakları onu kendiliğinden getirmişti. Öyle ki vücudunda ve yüzünde oldukça soğuk olan havayı hissetmiyor, saçlarını zaman zaman karıştıran hafif esen soğuk rüzgâra aldırmıyordu. Belki de içinde hissettiği sıcaklığı dindirmesinde bu hava yardımcı olurdu.

Öylece ayakta gökyüzünün sakinliğinin onu rahatlatması için çabalarken, az önce kapattığı kapının aynı gürültü ile açılmasıyla irkildi ve arkasını döndü. Alaz, telaşla ve nefes nefese kalmış bir halde kızın bulunduğu yere hızlıca adımlıyordu.

"Asii, Asi güzelim, ne oldu, iyi misin?" sesinde telaş vardı.

"İyi miyim?..." gözlerini hafifçe kısarak ve üzgün bir şekilde konuştu "...çoğu zaman iyi olmasam bile, iyiyim dediğim anlar oldu. Ama hayır, şu an hiç iyi değilim."

"Ben de." dedi aynı hüzünlü ses tonuyla ve devam etti. "Ben de iyi değilim, işte görmüyor musun? Her gün biraz daha tükeniyorum. Anlatamamaktan, senin tarafından anlaşılmamaktan. İzin ver beraber iyileşelim." Sınıftaki konuşmasının ona ulaştığını ve derinden etkilediğini biliyordu, inadının kırılmasına çok az kaldığının farkındaydı.

"Sen çok karmaşıksın Alaz, her an nasıl bir tepki alacağını öngöremediğin ve hep tetikte hissetmen gerekir ya, işte böyle hissetmeme sebep oluyorsun. Bir gün çok iyi ve masumsun, diğer gün içinden bambaşka acımasız biri çıkabiliyor."

"Açıklaması çok zor ama sen beni tanıdın, en savunmasız ve en kendim olduğum zamanlarda yanımdaydın. Hani bana demiştin ya "İnsan en ağır yükü kendisinin taşıdığını düşünür." diye. Ben düşünmüyorum, biliyorum. Her geçen gün bunun altında ezildiğimi hissediyorum, bundan kurtulmak için kendime bir dünya yarattım ve sorumluluklarımdan, acılarımdan kaçtım. Doğru, haklısın. Bunları yaparken de umursamaz bir zorba oldum ve etrafımdaki herkese zarar verdim, buna sen de dahil..." sesi gittikçe yükseliyordu. "...ama değişti, her şey çok değişti. Çünkü sen çıka geldin, o gün seni kampüste ilk gördüğümde içimde adlandıramadığım kırılmayı şimdi anlıyorum. Senin varlığınla, yanındayken huzurlu ve yüklerimden kurtulmuş hissediyorum. Kendi cehennemimize beraber düşelim, hep yanımda ol ve benimle her anını paylaş istiyorum. Ben senin hayatının tamamını istiyorum Asi kız." dedi son derece kırılgan ve ümitsizce sevgi dilenir bir tonda konuşuyordu. Gözlerini, genç kızın kara gözlerine dikmiş ve ondan gelecek adıma tutunmak istiyordu.

Yattığımız Yataklar, Battığımız Bataklar / AslazWhere stories live. Discover now