3

71 5 2
                                    

“ben…” söyleyecek hiçbir kelime bulamıyordum. Başımı hızlıca iki yana salladım. Kate’e özür diler gibi baktım. Tanımadığım bir kadına nasıl anne diyebilirdim. Kate bunu kabullenememiş gibi görünüyordu. Doktora döndü.

“daha başka neler yapabiliriz. Bu aptal oyunlarla hafızası yerine gelemez.” , dedi Kate. Çok fazla sinirlenmişti.

“ her seferinde aptalca dönüşler yapmıştı.” Matt’in bakışları tek bir yere sabitlenmişti. Sanki kafasında bir şeyleri hesaplamaya çalışıyormuş gibi.

“ tamam sakin olun. Böyle aksilikler yaşamamız çok doğal. Biz hiçbir zaman pes etmeyiz. Hafızası ve anıları olmasa da Abby sağ salim yanımızda.”

“ kusura bakmayın doktor bey ama şuanda pes etmiş gibi konuştunuz” ,dedi Kate meydan okurcasına.

Sonunda Matt dalgın düşüncelerden çıktı ve doktora döndü.

“onu odasına götürelim. Görünüşte normal bir kız odası gibi gözükse de içinde bilmediğimiz bir çok şey gizli. Belki bu Abby’nin aydınlanmasına yardımcı olabilir.”

“ne gibi şeyler” dedi doktor. Kafası karışmış gözüküyordu.

“gizli…” dedi Matt bana kaçamak bir bakış atarak. “ bir şeyler olduğunu bilmem ne olduğunu bildiğim anlamına gelmez.”

Bakışlar sonunda bana döndü. Orda olduğumu unuttuklarını düşünmeye başlayacaktım. Matt’e baktım. Bana gülümsedi ve başını salladı. Sanki bunu yapmamı çok istiyormuş gibiydi. Bir bildiği vardır diye düşündüm ve ona inanmak istedim. Bende ona başımı salladım. Bir süre durakladıktan sonra doktor bana döndü ;

“ ah tanrım Abby seni çözelim…” dedi ve geçte olsa çözüldüğüm için özgür hissettim.

Nerede olduğunu bilmediğim odama doğru yol alırken Matt beni biraz geri tuttu ve kulağıma eğildi.

“ içeri girdiğinde onlardan dışarı çıkmalarını ve yalnız kalmak istediğini söyle. Bilgisayarın yanında dolabı aç ve en üst raftaki…”

“ siz ne fısıldaşıyorsunuz?” , diyerek Kate bize döndü. Matt sanki çok yanlış bir şey yapmış gibi paniğe kapıldı. Bu kadar gizli olan şey neydi ki.

“ senin şarkı söylemen hakkında konuşuyorduk” diyerek gülmeme sebep oldu. Kate kendisine yapılan hakareti yok sayarak bana baktı.

“ tanrım Abby…” diyerek bana sarıldı. Yüzünü boynuma gömdü ve ağlamaya başladı. Doktor arkadan gelerek Kate’in omzuna dokundu.

“ güçlü olmalıyız Kate. Abby annesini böyle tanımalı.”

“ o beni tanıyor. Hem de herkesten daha çok. Artık bu şekilde konuşmayı kesin bay Smith.”

Ortama yeniden gergin hava hakim olmuştu. Matt sabırsızca davranıp kolumdan tuttu ve hızlı bir şekilde yürümeye başladık. Kate ile doktor arkada hala tartışırlarken Matt;

“ en üst raf gizli kapak. Günlük içinde” dedi hızlı bir şekilde ve odamın kapısına geldik. Bir süre tereddüt ettim ama ardından kolu çevirdim. Herkes bana beklenti içinde bakıyordu. Belki bir ihtimal hatırlarım diye. Hatırlamasam bile bu oda gerçekten çok hoşuma gitmişti ve tam bana göreydi. Bir dakika zaten benim odamdı. Yavaşça etrafımda döndüm ve odanın griliğinde kayboldum. Daha sonra Kate’e döndüm.

“beni biraz… yalnız bırakabilir misiniz? Düşünmeye ihtiyacım var “ dedim ve Matt’e baktım.

“ tabi tabi “ dedi ve Kate ile doktoru dışarı sürükledi ve ardından kapıyı kapattı.

Sonunda yalnız kalabilmiştim. Sanki uzun süredir kalamıyor muşum gibi geldi. Kafam gerçekten çok karışıktı. Mantıklı düşünmek imkansızdı. Neyi hatırlayıp neyi hatırlamadığımı ayırt edemiyordum artık. Bir süre etrafı inceledim. Dolabımdaki giysilere baktım. Ama bunlarla zaman kaybetmemeliydim. Matt’in tarif ettiği dolabı açtım. Ve gizli olan kapağı aradım. Gerçekten çok iyi gizlenmişti. Bir süre bulmak için uğraştım. Arka tarafa tıkladığımda ses daha tok geliyordu. Kesin oradadır diye düşündüm. Sağdan soldan çekiştirmeye çalıştım ve sonunda buldum. Sanki bir hazine bulmuş gibi çok mutlu olmuştum. Hatta hazineden bile daha değerliydi. İçinde benim bilmediğim hayatım yazılıydı. Aslında çok komik bir durumdu. Yatağa oturup sayfaları çevirmeye başladım. Ve daha üçüncü sayfada bir yazı çok ilgimi çekmişti.

Kadını saklamak için bir yer arıyordum ama karşımdakiler benden çok fazlaydılar. Umudumu kaybetmek üzereydim.

Bu da ne demek oluyordu. Ben neler yaşamıştım. Benim nasıl bir hayatım vardı. Telaşla başka bir sayfaya geçtim.

Kanlar içinde kalmıştım. Eve yetişmem için tam 5 dakika vardı. Ama Matt sayesinde zamanında yetişmiştim.

Gerçekten aklım almıyordu. Böyle bir şeyle karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim. Tarihlere baktığımda birçok yazıyı gün aksatmadan yazmıştım. Ama bazen bir hafta kadar ara vermiştim. Bu yazıların hiç biri sorularıma cevap değildi. Aksine daha fazla soru oluşmuştu kafamda.

Günlüğü sert bir şekilde kapattım ve gözyaşımı akmadan silmeyi başardım. Bu günlükte yazanlardan Matt’in haberi vardı. Ve benden daha çok şey bildiğine emindim. Onunla yalnız başımıza konuşmamız gerekiyordu.

Hem de hemen.

Lost MemoryWhere stories live. Discover now