2. Bölüm - Bir Şey Var

3.7K 151 70
                                    

Bu ne biçim isim, ne acayip bir hikaye başlığı demeyin. İçim yanıyor şuan. Hikaye bitti ama rüyalarımda kovalayacak beni. İÇİM ACIYOR SEVGİLİ OKUYUCU. Akşamki bölümden önce, güçlü sevmek için bir doz aşk alır mısın? Yorumlarını en aşağıda uzun uzun okumak istiyorum bu arada. Çünkü şuan saat 5. Ve ömrümde unutmayacağım duygular bunlar. -Hazal.

Hazan

Aynanın karşısında durmuş, öylece kendime bakıyordum. Garip bir şekilde hissizleşmiş hissediyordum. İçim titriyordu. Neredeyse olanları istemediğimi düşünecektim. Ancak öyle değildi. Çok istiyordum. Hem de çok fazla. Bu benim nişanımdı. İçimde ki burukluk, sıradandı. Bugün, daha mutlu olmam gereken gündü.

Kapının tıklatıldığını duydum ve başımı çevirip kapıya baktım. Bir düğün konseptine yakındı her şey. Oysa bu, sadece bir nişandı. Ancak ben, Egemen'lerin gelini oluyordum. Yani bu ihtişam, daha yalnızca başlangıçtı. Daha neler görecektim, kim bilir.

"Gir." Diye seslendim kapıya doğru.

Kapı açıldı yavaşça. Ardından Begüm başını uzattı.

"Sen miydin?" dedim onu görür görmez rahatlayarak derin bir nefes verirken. Begüm, kapının ardından gülümseyerek bana bakıyordu.

"Annenler aşağıda organizasyonla ilgileniyorlar. Yağız'la Sinan da aşağıda."

Başımla onayladım ve arkadaşıma tamamen döndüm.

"Nasıl olmuş?"

"Çok zevkli." Dedi gülümserken üzerimdeki elbiseye bakıp. "Üzerinde benlik bir iş kalmamış."

Kaşlarımı çatıp elimi yüzüme götürerek aynaya döndüm.

"Ne oldu? Makyajım mı, yoksa saçım mı kötü?"

"Öyle değil." Dedi yanımda durup, yanımdan aynadaki suratıma bakıp. "Üzerinde benlik bir iş kalmamış derken... Kast ettiğim içindi. Çünkü bence hala hiçbir şey için geç değil."

Derin bir nefes alarak gözlerimi devirdim ve arkadaşıma baktım.

"Yine mi aynı konu? Hadi ama... Bari burada yapma. Biz bunları konuştuk Begüm seninle."

"Evet." Dedi başını sallayarak. "Konuştuk. Hem de bir defa değil. Defalarca. Ve ben, dediklerini unutamıyorum senin."

...

Dosyaları düzenlemeyi bitirdikten sonra, toplantı saatlerini kontrol ettim. Her şey mükemmel görünüyordu. Çünkü bunun için çok çalışıyordum. Tek istediğim işle ilgili her şeyin göze çarpan bir mükemmellikte olmasıydı.

Hayır. Bir iş kolik değilim. Sadece, Yağız Egemen'in sekreteriyim. Hayır, Yağız Egemen beni çok çalıştırmıyor. Hatta yapabileceklerimin çok daha altında sorumluluklarımın olduğunun farkındayım. Beni yormak istemiyor. Bir çalışan olarak, bir insan olarak kendime vakit ayırabilmem için bolca boşluklarım var. Dikkatimi vererek çalıştığımda yarım günümü bile almadan bitecek işlerim oluyor her defasında. Ancak ben, tekrar tekrar kontrol ederek mükemmel olmalarını sağlıyorum. Çünkü ancak mükemmelliğin ona istediğini vereceğine inanıyorum. Çünkü burada kalmam gerek.

"Günaydın Hazan." Dedi, odasının kapısından çıkarken ve gülümseyerek yanıma geldi.

"Günaydın, Yağız Bey." Dedim ben de gülümseyerek. "Günlük programınızı masanıza bırakmıştım. Ayrıca özet geçmemi isterseniz..."

"Hayır, teşekkür ederim. Baktım." Dedi gülümserken başını sallayıp. "Öğleden sonra şantiyeye gitmem lazım. Ancak orada bana yardım edecek arkadaş maalesef gelemeyecek ve... Orada çalışmanın uygun olmadığını biliyorum ancak birkaç saatliğine bana yardım edebilirsen gerçekten çok..."

Anlatılmamış Masallar | Yağız & Hazan One-ShotsWhere stories live. Discover now