Dennis Nilsen (1945-)

407 9 1
                                    

 Dennis Andrew Nilsen, 23 Kasım 1945'te İskoç anne Betty Whyte ve Norveçli baba Olav Magnus Morksheim'in oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Diğer seri katil profillerine göre daha farklı yapıda olan Nilsen'in çocukluk döneminde hayvanlara işkence edilmesinden hiç hoşlanmadığı ve herhangi bir şiddet eğilimine sahip olmadığı bilinmektedir. İşgücü Hizmetleri Komisyonu bünyesinde çalışarak yardıma muhtaç ve zor durumda olan insanlara yardım edilen bir dernekte gönüllü olarak çalışmaya başladı. İnsani yönden bakıldığında çocukluğunda herhangi bir şiddet eylemine karışmadığı görülen Nilsen'in ailesindeki tek tuhaflık olarak görülebilecek işaret ise babası Olav'ın alkolik ve şiddete eğilimli bir baba olmasıdır. Ancak çoğu insanın ailesinde var olabilecek olan bu problem uzun yıllar Nilsen'de herhangi bir saldırganlık eylemine dönüşmemiştir. Hatta yakın çevresinin ifadelerine göre 30'lu yaşlarına kadar son derece sessiz, duygusal, mazbut ve mazlum biri olarak tanınmaktadır.

Bir Nekrofili'nin (Ölü Sevici) Portresi
Çocukluğu zaman içinde incelendiğinde 4-5 yaşlarındayken gözlerinin önünde büyükbabasının hayatını kaybetmesi ve 13-14 yaşlarındayken tanımadığı bir adamın Nilsen'in göğsünün üzerine oturarak yüzüne karşı mastürbasyon yaparak yüzüne boşalma eylemi hayatındaki ciddi iki travma olarak kabul edilmektedir. Çocukken pedofilik bir cinsel istismarla karşılaşmış olan Nilsen'in 30'lu yaşlarına kadar sessiz ve mazbut bir çocuk olmasının belki de bir sebebi bu travmatik olaya bağlı olabilir. Genç yaştayken askere alınan Nilsen, 1972'de 18 yaşındayken bir askerle eşcinsel bir ilişkiye girmiş, cinsel ilişki sırasında ölü taklidi yaparak bu eylemini film olarak kaydetmiştir. Bir dönem kasap dükkanında çalışan Nilsen'in sürekli çırılçıplak bir vaziyette ayna karşısına geçerek bütün vücudunu pudrayla ve boyayla beyaza boyadıktan sonra kendisini ölü olarak hayal edip mastürbasyon yaptığı bilinmektedir. Bu durum ortaya nekrofili eğilimini çıkartmıştır. Nekrofili, ölü bir bedenle cinsel ilişki kurmak yoluyla haz alma eyleminin adıdır. Nilsen'in hayatında bir parafili çeşidi ve cinsel sapma olarak kabul edilen bu davranış bozukluğunun belirtileri görülmektedir. Ordudan ayrıldıktan sonra kısa bir süre için Londra Polis Teşkilatı'nda çalışan Nilsen, kısa bir süre sonra buradan da ayrılıp devlete bağlı bir iş bulma kurumunda çalışmaya başladı.

Cinayetlerin Başlangıcı
1978 Noel'inden birkaç gün sonra barda tanıştığı bir adamla evine gittikten sonra onunla cinsel ilişkiye girdi. Adam sabah olduğunda evine gitmek istediği zaman Nilsen, onun kafasına sert bir cisimle vurmuş, kafasını bir kova suya daldırdıktan sonra boğarak öldürmüştür. İlk cinayetini bu şekilde işleyen Nilsen, salonun ortasındaki parkeleri çıkartıp cesedi buraya gömmüştür. 2 gün sonra cesedi buradan çıkartıp küvette yıkayıp temizledikten sonra ona bakarak mastürbasyon yapmıştır. Bir süre evin içinde bu adamın cesedini sakladı.

Sonraki 3 yıl boyunca tam 11 kişiyi öldürüp kendi evinde ceset parçalarını çeşitli şekillerde sakladı ve onlarla ilişkiye dahi girdi. Bir zaman sonra evinde sakladığı cesetler sorun olmaya başlamıştı. Ağır ceset kokuları çevreyi rahatsız etmesin diye evin bahçesinde lastik yakıyordu. Cesetleri evin çeşitli köşelerinde parke altlarına, dolaplara ve kömürlüğe saklama yoluna gitmişti. Ancak bir süre sonra cesetleri parçalayıp onları gece yarısı bahçede yakarak kurtulmaya çalıştı. Başa çıkamayacağını anlayan Nilsen, o bölgeden başka bir yere taşınarak bu kez bir apartman dairesine yerleşti. Taşındığı yeni apartman dairesinde cinayetlerine devam etti ve 3 genci de burada öldürdü. Cesetleri küçük parçalara ayırıp tuvalete atıyor ve sifonu çekiyordu. Cesetlerin kafa kısımlarında yer alan etleri sıyırmak için büyük bir tencerede haşlamaya başladı. Ancak cesetleri bu şekilde yok etmeye çalışması onun sonunu hazırladı. Bir gün apartmandaki su borularının tıkanması nedeniyle çağırılan tamirci, su borularında sayısız çürümüş et parçaları ve insan kemikleri bulunca polis teşkilatına haber verdi.

Nilsen'in dairesine gelen polisler, evde sayısız insan organı ve parçalanmış cesetlerden oluşan korkunç bir manzarayla karşılaştı. Dennis Nilsen, polis ekiplerine herhangi bir direniş göstermeden 15 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti ve tutuklandı. Nilsen'in ifadeleri kanı dondurur cinstendi. Nilsen, erkeklerin cesetlerini hemen yok etmediğini öncelikle özenle yıkayıp, temizledikten sonra sakladığını, bu saklama sürecinde cesetlere bakarak mastürbasyon yaptığını ve cesetleri yıkayıp sterilize ettikten sonra bir miktar mumyalayıp onlarla yaşadığını söylemiştir. Ama ifadelerinde o cesetlerin yaşadığını ifade etmiştir.

Dennis Nilsen'i diğer katillerden ayıran en önemli özelliği, diğerleri gibi cinayetleri büyük bir öfke ve nefret barındırmamasıdır. Aksine Dennis, cesetlere karşı duyduğu tuhaf sevgisiyle az görülen örneklerden biridir. 1983 yılında tamamlanan mahkeme sonucunda Dennis Nilsen, ömür boyu hapis cezasına mahkum edilmiştir.

Seri KatillerDär berättelser lever. Upptäck nu